SÖZDE SİVİL DÜŞÜNCE KURULUŞLARI VE KARANLIK PLANLARI

Toplumların kaderine yön veren savaş ve barış kararlarının verilmesinde kritik rol oynayan ulusal güvenlik ve savunma odaklı düşünce kuruluşları olan think tank’ler, global belirsizliklerin en üst seviyeye çıktığı son dönemde özellikle dikkat çekiyor. 

Dünya genelinde faaliyet gösteren 7 bin civarındaki düşünce kuruluşunun kayda değer bir kısmı, ulusal güvenlik ve savunma alanında fikir ve konsept üretiyor. Güvenlik gibi hassas bir konuda siyasi karar vericileri etkileme ve kamuoyunu yönlendirme kapasiteleri nedeniyle bu kuruluşlara özel bir önem atfediliyor.

Sözde sivil düşünce kuruluşu görüntüsünde olan ancak bulundukları ülkelerin gizli servisleriyle bağlantılı ve ülkelerin içişlerine karışarak ve hatta askeri darbelere verdikleri desteklerle de bilinen Hudson Enstitüsü, Brooking Enstitüsü, Strafor, Rand Corporatıon,  Chatham House, Exeter, CFR (Council  on Foreign Relations) ve Woodrov Wilson gibi dünya üzerinde en çok tanınan sözde sivil düşünce kuruluşlarından en önemlileridir.! 

Bu Think Tank kuruluşları sık sık bir çok ülkelerle ilgili raporlar yayınlayarak o ülkelerde kaos üzerinden toplumları dizayn etmeye kalkışırlar. 

Bunun en son örneğini 2021 yılında Rand Corporatıon ve Brooking Enstitüsünün Türkiye  raporunda görmekteyiz.

Brooking Enstitüsünün Türkiye ile ilgili Türkiye-ABD ilişkileri üzerine yayınladığı raporda "Batı ile bağların yeniden kurulmasından fayda sağlayacağına demokratik olarak seçilmiş bir Türk hükümeti karar verecek. O zamana kadar Washington'un önündeki zorluk, bunu görünür kılmak için yeterli baskıyı sürdürmek olacaktır" ifadesi Türkiye'nin içişlerine müdahalesini içeren kabul edilmez bir rapordur.

Ancak şu gerçeği de gözardı etmemekte fayda var. Gerek Rand Corporatıon ve gerekse Brooking Enstitüsünün çoğu kez  sipariş üzerine raporlar da yayımlayarak kilitlenen siyaset de bir nevi anahtar görevi üstlendikleri de biliniyor.!

Peki bu karanlık yapıların Türkiye'deki temsilcileri ve irtibatlı oldukları Düşünce Kuruluşları kimler ve bugünlerde bu mahfillerle hangi dirsek teması içerisinde ve nasıl bir kamu diplomasisi yürütüyorlar?

İşin nirengi noktasını ise Türkiye'de faaliyet gösteren birçok parti liderlerinin ve üyelerinin bu gizemli kuruluşları ziyaret ederek orada konuk olmalarıdır.

Ak Partiye mensup Bakanlar olmak üzere, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı İbrahim Kalın gibi bazı isimler, anamuhalefet Partisi CHP'nin üst kademesi ve  Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan gibi birçok isim buralara katılarak temaslarda bulunarak Türkiye üzerine sözde konferanslar vererek aslında Türkiye’nin zaafa uğratılmasında pay sahibi olmuşlardı.

Yine bu sözde düşünce kuruluşlarından olan

Geopolitical Futures Kurucu Başkanı ve siyaset bilimci George Friedman, sık sık Türkiye'ye gelerek "Konferans" adı altında Türkiye ile ilgili derledikleri raporları CIA 'ya teslim ediyorlardı.!

15 Temmuz hain darbe girişiminin Adana-İncirlik üssünde planlandığı biliniyor. Buna rağmen siyasetçilerimiz hala bu işin vehametini kavramadığı gibi adeta celladına aşık olmuşcasına hala bu karanlık mahfillerdem medet umuyorlar.

Ne diyelim Allah feraset ve hidayet versin.