Siyonist İsrail'in Lübnan Üzerinden Bölgeyi Cehenneme Çevirme Projesine Dikkat

Siyonist terör devleti İsrail’in eli kanlı Başbakanı Binyamin Netenyahu'nun ABD Kongresinde dakikalarca alkışlanmasının arkasındaki plan yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Yeni planda Siyonist Rejim İsrail, önümüzdeki bir kaç hafta içerisinde Filistin'deki savaş cephesini genişletecek.!

Bu plan yürürlüğe sokabilmesl için bir bahane gerekliydi ve İsrail ile Amerika Lübnan Hizbullahı üzerinden false flag yani sahte bayrak operasyonu ile Mecdel şems Katliamı ile bu planı yürürlüğe soktu.

Malumu üzere bundan birkaç gün önce Golan Tepeleri’ndeki çoğunluğu Dürzi nüfusun yaşadığı Mecdel Şems beldesine düzenlenen roketli saldırıda yaşları 10 ila 16 arasında değişen çocuklar futbol oynarken atılan füze sonucu katledilmişlerdi.

Bu katliamın hemen akabinde İsrail tarafından olayın Hizbullah tarafından gerçekleştirilmesini açıklaması aslında failin kim olduğunu ortaya koyuyor.

Ne ilginçtir ki Eski Mossad ajanı Yuval Malka'nın

ABD'nin İsrail’in Lübnan’daki savaşını onayladığını Netanyahu ülkeye geri döndüğü zaman savaşı başlatacağını ifade etmesinden sonra bu katliamın gerçekleşmesi oldukça manidardır.

İsrail'deki Dürzi İnisiyatifi Başkanı Ghaleb Saif'in

"Golan ve Celile'deki Dürzi köylerine düşen füzeler, İsrail'in hava savunma füzeleridir.” açıklaması ile 

ABD merkezli Axios'a konuşan üst düzey bir ABD yetkilisinin Mecdel Şems hattına düşen füze arızalanan bir Demir Kubbe Füzesi olduğunu iddia etmesi Siyonist İsrail'in yaşanan olayı bir sahte bayrak saldırısı olarak Lübnan'a saldırmak için fırsata dönüştürmeye çalışması ve ABD'den gelen karmaşık tepkilerin bir kısmı da bunu itiraf ediyor olması planın çok büyük olduğunu ortaya koyuyor.

Hatırlanacağı üzere 2019 yılında Suudi Arabistan'da devlet petrol şirketi Aramco'ya ait iki büyük tesise saldırılar yapılmış ve o tarihte ABD Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo saldırıyı "dünya enerji arzına yönelik eşi görülmemiş bir saldırı" olarak tanımayıp suçu İran'a atmıştı. Oysa o günkü patlama false flag yani sahte bayrak operasyonu idi tıpkı Mecdel şems füze saldırısı gibi.!

İsrail Savunma bakanlığı bu olayı bahane ederek 2015 yılında bir kısmını Lübnan'a yerleştirdiği Demir Kubbe sistemini fazlalaştırarak Golan Tepesi çevresine yerleştiriyor.!

Demir Kubbe 100 kilometrelik ve 360 derecelik çevresel alan içerisinde muhtemel bir tehdit sırasında otomatik olarak harekete geçen sistem, atılan füzeyi havada yakalayarak imha ediyor. Her 'Demir Kubbe' batarya sistemi, üzerinde 20 adet roket bataryası taşıyor.

Malumu üzere Siyonist İsrail, Lübnan'a operasyonu meşrulaştırmak için bundan 3 gün önce Mecdel Şems'te 12 kişinin hayatını kaybettiği olayın ardından ABD'de bulunan İsrail Başbakanı Netanyahu da İsrail'e erken dönerek bu işin arkasında Lübnan ve İran'ın olduğunu söyleyerek tehditler savurmuştu.

Ne hikmetse Beyaz Saray'da bu karanlık olayın arkasından Mecdel Şems'e roket düşmesi ile ilgili açıklama yaparak

Hizbullah'ın sorumlu olduğunu iddia etmişti.

Türkçemizde önemli bir söz var "minareyi çalan kılıfı hazırlar"

ABD ve Siyonist İsrail Filistin'deki katliamlarına sünger çekmek ve Arzı Mevud planlarını nihayete erdirmek için tıpkı 2003 yılında Irak'ı işgal etmeden önce "Irak'ta kimyasal silah var yalanınında olduğu gibi bu kezde Mecdel Şems olayını tezgahlayarak ABD'nin öncülüğünde Nato'yu da arkasına alarak Lübnan'a ve oradan da Suriye ve daha sonra İran'ı da içerisine alacak çok büyük bir savaşı Ortadoğu'ya yayacak!

ABD'nin bu planının 1.evresinde Suudi Arabistan ve bazı Körfez ülkelerini yanlarına çekerek Lübnan, Suriye, Yemen gibi Müslüman Devletlere saldırmak planın 2.evresinde ise  vekaketler savaşı ile Türkiye ve İran'ı karşı karşıya getirmek suretiyle İsrail'in bölgede 100 yıl güvenliğini sağlamak.!!!

Trump'ın "Kazanmazsak (Gazze'yi kastederek) belki 3.Dünya savaşı çıkacak" açıklaması çok sinsi bir planı içeriyor.!

Bu planın bir diğer parçası ise 2016 yılında Suudi Arabistan ve Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu 34 Müslüman devleti tarafından ortak kurulduğu söylenen sözde İslam Ordusunun kime karşı kurulduğu ve İsrail’in Filistin'de ki savaşı Ortadoğu ve Körfez ülkelerine yayma planında bu ordu kime karşı savaştırılacak?

Asıl can alıcı soru 2016 yılında 34 Müslüman devleti tarafından ortak kurulduğu söylenen İslam Ordu Gücü'ne Filistin dahil edilirken İran ve Suriye  neden dahil edilmedi?

O tarihte yani sözde İslam Ordusu kurulduğu 2016 tarihinde Suudi Arabistan Savunma Bakanı ve İkinci Veliahtı Prens Muhammed bin Selman'ın "İslam ülkeleri terörle ferdi olarak savaşıyor, bu gücü birleştirerek tüm terör örgütleriyle daha etkili mücadele edeceğimize inanıyoruz." şeklinde açıklamada bulunmuş ve devamında da Mücadelenin sadece IŞİD ile değil, bütün terör örgütleri ile olacağına dikkat çeken Selman, tüm terör örgütleriyle 'ama' ve 'istisnai durum' diyerek ayrım yapmayacaklarını ve eşit şekilde mücadele edeceklerini" vurgulamıştı.

Peki Selman'ın bahsettiği tüm terör örgütleri ile mücadele etmek için kurdurdukları söylenen İslam Ordusu için anladığım kadarıyla başta İşid için kurulmuş (Obama ve bazı ABD'li askeri yetkililer IŞİD'i kendilerinin kurduğunu itiraf etmişlerdi) peki terör rejimi İsrail'in katliamlarına karşı yıllardır savaşan Hamas, Kassam Tugayları, İslami Cihad ve diğer İslami direniş cephesi olmak üzere Hizbullah bu terör tanımlamasının içerisine giriyor mu?

Bilindiği üzere Suudi Arabistan 8 Temmuz 2014 yılında İsrail'in binlerce Gazzeli kardeşimizi şehit ettiği ve Onbinlerce kişiyi de yaralandığı insanlık dışı Katliam da Hamas'ı terör örgütü olarak ilan etmişti. İşin ilginç tarafı 2016 yılında kurulduğu söylenen İslam Ordu Gücü'ne Filistin'i dahil etmesinin arkasında da çok karanlık planlar yatıyordu ve Amaç Hamas'ı terör örgütü ilan ederek işbirlikçi Mahmut Abbas'ın önünü açıp akabinde de en büyük işbirlikçi olan Muhammed Dahlan'ı Filistin Devlet Başkanı yaparak Kudüs'ü ve Gazze'yi İsrail'in egemenliğine teslim etmek fikri yatıyor.!

Dolayısıyla Hamas'ın  7 Ekim’de başlattığı hamle İsrail başta olmak üzere ABD ve Siyonist Rejim ile Abraham anlaşmasına imza atacak olan işbirlikçi tüm Müslüman devletlerin askeri, ticari, siyasi, istihbari, kültürel (dinler arası diyalog ve Tek devlet-Tek Din) tüm planlarını ve Doğu Akdeniz doğalgazını domine etme planlarını yerle bir etti.

Çünkü Hamas Enfal suresinin "Onlar plan yaparlarken, Allah da plan yapıyordu. Allah, plan yapanların en hayırlısıdır." ayetine iman etmiş ve yine  Al-i İmran suresinin “Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önleyen bir topluluk bulunsun. İşte selâmet ve felâhı bulanlar bunlar olacaklardır.” ayetini harfiyen uygulayarak

 yeryüzüne adil bir düzenin hakim olması için canlarını Allah'a satan korkusuz Mücahitlerdir.

Şemseddin Kaya