Seminer kadın hakları ile ilgili olunca…

Geçtiğimiz günlerde Karaköprü Belediyesi kadın hakları ile ilgili seminer düzenledi. Yapılan bu seminer de Kadın hakları kapsamı altında, kadın erkek eşitliğinden, nafaka, boşanma, veraset, velayetle ilgili hukuksal hükümler, kadına yönelik fiziksel, ruhsal, cinsel, sosyal ve ekonomik yönden uygulanan aile içi şiddet konusuna da değinildi. Yine ailenin korunmasına yönelik yaptırımlardan bahsedildi.

Şanlıurfa barosu kadın komisyonunda görevli hukukçu bayan arkadaşların verdiği seminerde, bayanları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek adına; yasal haklarımızı bilmek ve nasıl kullanacağımızı öğrenmek sorunları aşmamızda yardımcı olacaktır. Bölgemiz ve Urfa’mız da psikolojik baskının mevcutluğundan, yine kadına yönelik şiddet deyince ilk akla gelenin fiziksel şiddet olduğuna da dikkat çekildi. Buna yönelik güncel örnekler gündeme getirildi.

Seminer kadın hakları ile ilgili, katılımcılarda kadın olunca feminist yaklaşımlı sorular gecikmedi.

Bir bayanın “Ben 5 sene Urfa erkeğine zor dayandım. Urfa’da kadının hakkı yok. Urfanın kendi kadınları bile kadını kabul etmiyor. Bence kadın haklarını erkeklere anlatın denilince olan oldu.”Bu sözler karşısında Başkan ÇİFTÇİ kürsüye çıkıp söz alarak, hukukçu kimliğiyle de konuya müdahil oldu.

ÇİFTÇİ bugünkü seminerin amacı aslın da:

Haklarınız neler? Nelere maruz kalabilirsiniz? Maruz kaldığınız şiddet ve hukuk dışı olaylar karşısında neler yapabilirsiniz. Devlet kadının haklarını nasıl koruyor ve benzeri konularda haklarınızı öğrenmeniz size ne tür faydalar sağlayacaktır. Sistemin tanıdığı haklardan yararlanıp yaralanmamak elbette ki sizlerin elinde. Yalnız bilmeden, öğrenmeden hiçbir şey yapamaz ve devletin sizlere sağladığı hukuksal haklarınızdan da faydalanamazsınız.

 Unutmayın! Hayat bir dengedir. Kadın ve erkekte birbirini dengeleyen ve tamamlayan iki unsurdur. Sen-Ben diye olaylara baktığımız zaman doğru bir davranış sergilemediğimizi düşünüyorum. Ayrıca Şanlıurfa’ya ve güneydoğuya da bu kadar karamsar bakmayalım diye sözlerine ekledi.

Yalnız erkek egemenliğinin izlerini daha çok feodal yapının tesiri altın da kalan bölgelerde görülmesi, kadınlarımızın olaya karamsar bakmasına sebebiyet verebiliyor maalesef…

Bu yapılan konuşmalarda Sen –Ben olayına dikkatinizi çekmek istiyorum. Dilerseniz konuyu açalım.

Hak ve hukuktan bahsederken birine Sen diye bahsedilmesi (Yabancılaştırılması)  ve diğerinin de Ben diye bahsetmesi ( Bencilleşmesi) sorunun kaynağına sebep değil midir? Senlik ve Benliğin olduğu yerde haksızlıklar şekillenmiyor mu? Haksızlıkların olduğu yerde de hak talep edilmiyor mu? Bizler her konuda BİZ olmayı beceremediğimiz için çağın vebasal hastalığı olan Bencillik hastalığına tutulup kalmıyor muyuz? Gönüllerimiz, hanelerimiz kangren olmuyor mu? Ben Ben diye diye sorumluluklarımızdan feragat etmiyor muyuz?

Açıkçası egemen güç kim ise Benliği ve Bencilliği yapan ve sorunu başlatan da o oluyor. Bu kadın üzerinde erkek, çocuk üzerinde anne, baba ve yahut bir şahsa yönelik toplumun baskısı olsun. Dilerseniz buna ruhsal, dilerseniz sosyal şiddet deyin. Neticesinde bunlar ailevi sorunları, ailevi sorunlarda toplumsal sorunları beraberin de getiriyor.

Kanal Urfa da hazırlayıp sunduğumuz Dilek’çe Gündem diye TV programımız vardı. Bu programımız özellikle kadınlara yönelik ve kadın haklarının da sıkça bahsedildiği bir programdı. Yine yazmış olduğumuz köşe yazılarında kadın, erkek, çocuk haklarından vs. sıkça bahsettik. Yalnız Etki-Tepki olayı olsa gerek ki kadın hakkı dediğimizde erkekler tarafından erkek hakkı, erkek hakkı dediğimiz de de kadın hakkıyla karşılaştık. En iyisi mi hakların çatışmasını engellemek adına Hak’kı Hak olarak değil de“ Sorumluluk” olarak adlandıralım ne dersiniz. Kadının erkeğe karşı, erkeğin kadına karşı, anne babanın çocuğa, çocuğunda anne babaya karşı sorumluluklarından bahsetmemiz daha sağlıklı olacağı ve sorunların çözümünde de daha etkili olacağı kanaatindeyim. Bu sorumlulukları yerine getirmek içinde Resulullah (s.a.v) deyişiyle “Hak, hukuk hususunda Allahtan korkmayı tavsiye ediyorum.”

Yeri gelmişken Gazeteciler Birliği Cemiyetinin düzenlemiş olduğu gecede Kanal Urfa Tv programında Dilek’çe Gündem (Hanımeli Çarşısı )'i 3’lüğe layık gören Jüri Üyelerine ve Cemiyet Yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum.

Selam ve dua ile…