KDP, HDP’ye rakip olabilecek mi?

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana, Kürtler çeşitli partilerin içinde siyaset yaptı. Hem sağdan, hem de soldan birçok parti, Kürt oylarını alabilmek için ya aşiretlerle işbirliği yaparak, ya din adamlarını ön plana çıkartarak, ya da bölgenin ileri gelenlerden birilerini partilerinden aday göstererek almaya çalıştı.

Bu taa ki, 1989 yılında Halkın Emek Partisi'nin (HEP) kurulmasıyla başlayan siyasi geleneğin ÖZEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP, BDP, DBP ve HDP ile devam etmesine kadar sürdü. Bu partilerin siyasi yaşama girmesiyle birlikte doğal olarak hem merkez sağdaki, hem de merkez soldaki partiler, büyük oy kaybına uğradı.

Kurulan bu partiler, süreç içinde izledikleri politikalar nedeniyle kimi zaman kapatılırken kimi zaman da kurulan veya kurdurulan alternatif partilerle önleri kesilmeye çalışıldı. Ancak söz konusu partiler, bu kısa tarih süresince her zaman üzerine koyarak büyüdü, gelişti ve son yapılan seçimlerde ülkenin 3’üncü büyük partisi olmayı başararak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi.

Kürt siyasal partisinin son dönemde Türkiye partisi olma yolunda önemli mesafe kat etmesi hem sağda, hem solda endişe yaratırken Kemal Burkay’ın Hak ve Özgürlükler Partisi’nden (HAK-PAR), Hür Dava Partisi’ne (HÜDA-PAR) kadar daha radikal sayılabilecek parti programlarına ve söylemlerine rağmen desteklendi. 16 Nisan referandumunda bu partilerin ‘evet’ bloğunda yer alması, birçok çevre tarafından ‘büyük partiye karşılık, küçük partileri destekleme politikası’ olarak yorumlandı. Kurulan veya kurdurulan diğer Kürt partileri, bir türlü istenilen seviyeye ulaşmadı, ancak büyüğünden küçük parçalar koparmasına izin verildi, destek olundu.

Şimdi de, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin desteklediği belirtilen iddialı bir partinin kurulması için çalışmaların tam gaz devam ettiği yönünde bilgiler geliyor. Aslına bakarsanız Barzani’nin, rahmetli Şerafettin Elçi başkanlığında ilk önce Kürt Demokratik Platformu (KDP), daha sonra Demokratik Kitle Partisi (KDP) son olarak da Katılımcı Demokrasi Partisi KDP’si hep vardı.

Sertaç Bucak ve bir grup arkadaşının öncülüğünde yeniden gelecek olan KDP’nin ismi bu kez, Kürdistan Demokrat Partisi olacak. Medyaya da yansıdığı gibi defalarca Irak Kürt Bölgesinde bir araya gelen KDP hareketi üyesi Sertaç Bucak, Katılımcı Demokrasi Partisi eski Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş ile Türkiye-Kürdistan Demokrat Parti ve oluşum temsilcilerinin Kürdistan Demokrat Partisini kurma kararı aldığı açıklandı.

Diyarbakır’da da bir araya gelen bu oluşum üyeleri, HDP'lilerin söylemleri ve bölgede hendek ve barikat siyasetini eleştirdi. Kürt siyasetçiler, bölge insanının alternatif parti beklentisine cevap olacak bir siyaset izleyeceklerinin de altını çizerek, kuruluşlarını kısa süre içinde tamamlayacaklarını söylediler.

Kürtler, Barzani ailesinin mücadelesini her zaman takdir etmiş ve özellikle sınar bölgelerinde hatırı sayılır taraftarı da bulunuyordu.  Ancak son yıllarda gerek diğer bölgelerdeki Kürtlere yönelik izlediği politikalar, gerekse Türkiye ile ilişki düzeyi ağır eleştiri konusu olmuştur.

Bilindiği gibi Mesud Barzani’nin 25 Eylül 2017’de bağımsızlık referandumu yapacağını açıkladı. Bu açıklamaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sözcüsü İbrahim Kalın, Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanlığı çok sert açıklamalarla eleştirdi, kabul edilemez buldu.

Tüm bu olup bitenlerden sonra acaba, Türkiye sırf HDP’yi zayıflatmak adına ‘Kürdistan’ ismi ile bir parti kurulmasına müsaade edecek mi?

Daha önce de var olan KDP, bu kez başarılı olabilecek mi?

En önemlisi de KDP gerçekten HDP’ye rakip olabilecek mi?

Geleneksel Kürt siyasi hareketinden ne kadar siyasetçi KDP’nin içinde yer alacak?

Tüm bunları hep beraber göreceğiz, ama yukarıda belirttiğim gelişmelere bir de Suriye’deki gelişmeleri eklediğimiz de KDP’nin HDP’ye rakip olması zor gibi görünüyor.

Sevgiyle kalın.