Kanser partisindenim...

Her hafta Perşembe ve Cuma günü, Doğan 21 FM'de Diyarbakır Yerel Medya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Taner Özbay ile sosyal medya üzerinden de canlı yayınlanan Soru-Cevap adında bir program yapıyoruz. Her konuda ağırladığımız uzman konuklarımızla ele aldığımız konuları enine-boyuna tartışıyor, topluma yararlı bilgiler vermeye gayret ediyoruz.
Bir süre önce de Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği Başkanı Sayın Şükrü Abay'ı konuk ettik. Abay, çok ilginç ve renkli bir kişi… 25 yılda 4 kanser türünü yenmiş, hayat dolu, çevresine yaşam sevinci veren biri… Abay'la gerçekleştirdiğimiz programda zaman zaman hüzünlendik, zaman zaman gözlerimiz buğulandı, zaman zamanda kahkahalar attık.
Şükrü Abay, kendisine ilk kanser olduğunu söyleyen Diyarbakır'daki doktorunun,  'git evine, 6-7 ay yaşarsın' dediğini ve o anda dünyasının yıkıldığını moral olarak çöktüğünü, gözü yaşlı anlattı. Daha sonra Ankara'nın yolunu tuttuğunu ve Ankara'daki doktoruyla sohbet ettiğinde büyük oğlunun Dicle Üniversitesi tıp fakültesini kazandığını söylediğini aktaran Abay, doktorunun kendisine, 'iyi işte ben sana 5-6 yıl bakarım. Sonra oğluna devrederim' dediğini aktararak, doktorun kendisine 5-6 yıl gibi uzun bir süre vermesinin yeniden umutlarını arttırdığını ve moralini yükselttiğini söyledi.
Bu örnek, hipokrat yemini etmiş ve tek hedefi insan  yaşatmak olan doktorlarımızın, bu tür hastalıkları bulunan insanlar üzerinde yarattığı etki acısından son derece önemli, bir o kadar da hayati konudur. Bunun üzerine hayata tutunduğunu anlatan Abay, 2016 yılında ise, kanser hastaları arasında dayanışma sağlamak ve toplumda duyarlılık oluşturmak için Yeniden Yaşam ve Kanserle Mücadele Derneği'ni kurduklarını söyledi.
Şükrü Abay'ın anlattıklarından, toplumumuzun kanser ile ilgili ne kadar az bilgiye sahip olduğunu bir kez daha üzülerek öğrendik. Abay, yakınları da dahil toplumun büyük bir bölümünün halen kanseri bulaşıcı bir hastalık olarak gördüğünü ve kendilerini dışladığını ifade ederek, '102 kanser türünden sadece Rahim Kanseri cinsel yolla bulaşır. Başka bulaşıcı bir kanseri türü yoktur. Yaptığımız alan araştırmasında, Diyarbakır'da 6 bin 300 kanser hastası tespit ettik. Bunların ilk sırasında bin 700 hastayla meme kanserleri geliyor' dedi.
Günümüzde mantar gibi çoğalan sivil toplum kuruluşlarına baktığımızda, Yeniden Yaşam ve Kanserle Mücadele Derneği'nin ne kadar önemli bir sivil toplum kuruluşu olduğunu bir kez daha anladım. Çünkü, günümüzde çoğu kez birkaç kişi yan yana gelerek, ya siyasi geleceği için, ya da bir şekilde rant elde etmek için kurduğu o kadar boş sivil toplum kuruluşu var ki…
Oysa ki; 25 yılda 4 tür kanseri yenen bir sivil toplum kuruluşu başkanı olan Şükrü Abay, tüm yaşamını kanserli hastalara moral vererek, yardım ederek geçiriyor. Sadece birkaç kuruluştan küçük destekler alan Abay'ın söylediği bu söz ise, çok manidardı; 'Ben Kanser Partisindenim.'
Bu arada kanserdeki artışla ilgili her gün farklı bir teori işitmek mümkün… Kimine göre, gıdaların genetiğiyle bu kadar oynanması, kimine göre ilaç firmalarının pazarı kaybetmemek için virüs yaymaları, kimine göre hastanelerin bundaki etkisi, kimine göre bazı ülkelerin tohumlara hastalık enjekte etmesine kadar türlü türlü söylemler duyuyoruz.
İnsan yaşamında gerçek olan, kanserin hızla yayıldığıdır. Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, 2015 yılında küresel çapta 8 milyon 800 bin kişinin ölüm nedeni kanserdi. Örgüte göre, dünyada yaklaşık olarak altı kişiden biri kanser nedeniyle hayatını kaybederken, bu kayıpların yüzde 70'inin düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerden olmasıdır.
Örgütün, Türkiye'de kanser konusundaki verileri ise, 2014'te ülkemizde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin sayısının 58 bin 400, kadınlarda da 32 bin 500 olduğuydu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun Mayıs 2017 verilerine göreyse, Türkiye'de her 5 ölümden 1'i kanserden.
Sevgiyle kalın.