İngiliz aklı yine işbaşında!

Nice devletler ve onun yöneticileri, geçmişten ders çıkartmamanın bir neticesi olarak tarih sahnesinden silinip yok olmuşlardır!

Osmanlı imparatorluğu bunun en canlı ve en hazin örneğidir.

Son yıllarında cari harcamaların ve özellikle israf ekonomisinin adım adım bataklığa ve çöküşe götürdüğü Cihan imparatorluğu, daha sonra 1877-78 Rusya harbi ile ekonomik olarak iyice köşeye sıkışarak nakit ihtiyacına binaen o dönemde Galata semtinde yaşayan yahudi ve siyonist J.Alleon ve Teodor Baltazzi gibi birçok bankerlerin kapısını çalmak zorunda kaldı.

Ekonomik taviz, siyasi tavizi de beraberinde getirdi ve koca Osmanlı imparatorluğu, İngiliz Rotschild ailesinin kucağına itildi.

Böylece de Theodore Hertz'in "Büyük İsrail Devletinin" önündeki en büyük devlet de tarih sahnesinden silinmiş oldu!

Tarih tekerrürden ibarettir.

Dün olduğu gibi bu kez de onun torunları, bir vakitler 22 milyon kilometre karelik Dünya coğrafyasını yöneten ecdadını derin planlarla parçalayan emperyalist ingiliz aklı ile hareket etmeye devam ediyorlar!

Oysaki "bir musibet bin nasihatten evladır" sözü ortada ayan beyan dururken hala onlardan medet ummak ancak akıl tutulması ile izah edilebilir.

Celladına âşık olmak bu olsa gerek. İktidar partisinden sonra şimdi de ana muhalefet partisi CHP'de İngiliz bankerlerinin kapısını arşınlamaya başladı.

Daha düne kadar "Erdoğan Türkiye'yi Londra'daki üç tefeciye teslim ederek halkı bunlara borçlandırıyor" diyerek eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU'nun  kendi partisine mensup İstanbul Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'da o, üç tefeci ve ingiltere'nin en büyük finans kuruluşları ve akabinde de İngiliz derin devletinin en gizemli kuruluşu 'CHATHAM HOUSE' yetkilileri ile özel görüşme yaptılar.

Ekrem İmamoğlu'nun İngiltere'deki bu finans kuruluşları ile görüşmesi ve ardından da İngiliz derin devletini yöneten 'Chatham House' gibi karanlık bir kuruluşu ziyaret etmesi CHP'nin son yıllarda bir nebze de olsa halk nezdindeki yükselişini ve inandırıcılığını ilerisi için oldukça sarsabilir.

Malumu üzere Ekrem İmamoğlu,  İstanbul'da devam eden yatırımlar için kredi oluşturma temasları kapsamında aralarında Goldman Sachs, JP Morgan, Morgan Stanley, HSBC gibi yatırım bankaları ile Black Rock, Black Stone, Standard Life Aberdeen, Bridgepoint Capital Group gibi siyonislerin kontrolündeki yatırım fonlarının temsilcileri ve çeşitli yatırım uzmanları ile görüşmek için İngiltere'nin başkenti Londra'ya bir ziyaret gerçekleştirdi.

Ekrem İmamoğlu' nun bu ziyareti iktidar tarafından ve iktidara bağlı tüm medya organlarında birinci haber olarak verilerek eleştirilmişti.

Oysaki 2018 yılında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'da Londra'da Ekrem İmamoğlu'nun görüştüğü aynı finans kuruluşları ile fon arayışı için görüşmüştü!

Berat Albayrak’ın görüştüğü bu finans kuruluşları 15 trilyon dolar büyüklüğünde varlık fonunu yöneten Rochthilds ailesine bağlı dünyanın en büyük siyonist kuruluşlardır.

Ekrem İmamoğlu'nun Londra Belediye Başkanı Sadık Khan'ı ziyareti sırasında "İstanbul ve Londra bundan sonra hiç olmadığı kadar yakın ve ortak akılla çalışacak" ifadeleri oldukça garip ve üzerinde düşünülmesi gereken ifadelerdir. Çünkü ortak akıl dediği ingilizler geçmişte Osmanlı Devletini de bu yolla yani tefeci mantığı ile sağladıkları fon ile batırmışlardı.

Ekrem İmamoğlu'nun Londra'da biraraya geldiği finans kuruluşları, geçmişte Osmanlı devletinin de

Borç aldığı ve tarihte 'GALATA BANKERLERİ'  olarak bilinen ROTSCHİLD ailesinin bugünkü torunlarının ta kendileridir.

1877 yılında John D.Rockefeller,John P. Morgan, Anderew Carnegie, Mayer  A.Rotschild ve Çevik Rhodes 5'li çetesinin Osmanlı devletinin yıkılış sürecinin hızlanmasında etkin rol oynamışlardı!

Ekrem İmamoğlu, 1877 yılında Osmanlıya borç vererek batırdığı bu siyonist fon kuruluşları dışında Sivil düşünce kuruluşu (think-thank) görüntüsünde ancak İngiliz derin devletine (İntelligence Service) bağlı " yuvarlak masacılar" olarak da adlandırılan Chatham House veya diğer adıyla 'Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü' nü de ziyaret etti.

Bu ziyaret kapsamında Başkan yardımcısı Sir Simon Fraser ve diğer bazı önemli kişilerle görüştü.

Sir Simon Fraser, siyonist düşünce yapısına sahip etkin bir kişilik!

Her ne kadar Chatham House'ın Kuruluşu 1920'ler olarak bilinsede aslında 30 Mayıs 1919'da Paris Majestic otel'de bio 'raund table'  yani yuvarlak masa toplantısında Woodrow Wilson, Lionel George Curtis tarafından kurulmuştu.

'Yeni dünya devleti' ve İngiliz derin devletinin stratejik aklı olan  bu ezoterik kuruluş, Sykes-Picot ve Sevr anlaşmasında da çok derin plan ve stratejileri sonucu Ortadoğu'nun Osmanlı'dan kopmasında  aktif rol üstlenmiş ve  Ortadoğu ülkeleri tek tek  elimizden çıkmıştı!

İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan ve Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü olarak da bilinen Chatham House, aralarında farklı disiplinlerden gelen akademisyenler, diplomatlar, medya mensupları, sivil toplum kuruluşları, politikacılar, politika yapıcılar, araştırmacılar ve iş dünyasından liderleri barındıran bir düşünce kuruluşu olarak hizmet veriyor.

Tüm dünyada her yıl siyasi,ekonomi ve sağlık gibi alanlarda 'yeni dünya devleti' çıkarına olan projeler Chatham House, Davos, Bilderberg, Rand Corporation, Cfr, Brookings institution, Hudson institution, The Wilson Center ve Atlantic Council gibi kuruluşlarca  belirlenerek yıl içerisinde uygulamaya sokulur.

Bu karanlık kuruluşun Türkiye'deki gizemli ortağı ise KOÇ Holding.

23 Haziran İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde

Koç Holding'in' İmamoğlu'na destek vermesi bir tesadüf olabilir mi?

Sykes-Picot ve Sevr'in mimarı Chatham House kuruluşunu bugüne kadar bir çok siyasetçi, gazeteci ve işadamları da ziyaret ederek orada konuşma yapmışlardı.

Bu gizemli kuruluşu ziyaret eden siyasiler arasında Tayyip ERDOĞAN, Abdullah GÜL, Kemal KILIÇDAROĞLU, Ali BABACAN, Numan KURTULMUŞ gibi isimler ilk göze çarpanlar arasında.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2018 yılında gerçekleştirdiği bu ziyarette kendisine Numan Kurtulmuş, Mehmet Şimşek ve bir çok Bakan da refakat etmişlerdi.

Numan Kurtulmuş, daha önce de 2013 tarihinde Londra'ya 4 günlük bir ziyaret gerçekleştirmiş ve Chatham House'da bir sunum yapmıştı.

İngiliz Lordlar Kamarasına bağlı bu ezoterik kuruluş, özellikle 2005 yılından bu tarafa İngiliz çıkarlarına hizmet edenlere verdiği ödülle tanınıyor.

Türkiye'den bu ödüle sadece 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül layık görülmüştü!

Büyük Ortadoğu Projesinin en büyük destekçesi ve Vatikanın gizli derin gücü "Chatham House, Abdullah GÜL' e 2010 tarihinde Kıbrısı tek devlete götürme konusunda verdiği tahahhüt ve yine o tarihlerde Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi konusunda attığı adımlardan ve en önemlisi ise Irak

ve Afganistan'da Nato ve ABD'ye verdiği destekten dolayı bu ödül kendisine İngiltere Kraliçesi Elizabeth tarafından verilmişti!

O tarihlerde bir gazeteye demeç veren DE-İK kapsamında faaliyet gösteren Türk-İngiliz iş konseyi başkanı ve aynı zamanda da Chatham House'ın 16 kişilik müteveli heyeti üyesi olan Suzanne Sabancı Dinçer,"Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL'ü ben aday gösterdim" demişti.

2010 tarihinde Londra'da İngiltere Kraliçesi Elizabeth tarafından verilen "Kristal Cam" ödül törenine Türkiye'den Turgay Ciner ,Hüsnü Özyeğin ve Durmuş Yılmaz ve Türk-İngiliz iş konseyi başkan yardımcıları Serpil Tinuray,Şerif Egeli,Remzi Gür

ve Çağlan Mursaloğlu katılmıştı.

Ayrıca İngiliz Kraliyet ödülü "Kristal Küre" ödül törenine Akbank, Vodafone, HSCB, Arçelik, Turkish Azerbaycan ve Citibank gibi küresel şirketler sponsor olmuşlardı!

2005'ten buyana verilen bu ödüle Abdullah GÜL'den başka birçok devlet adamı da layık görülmüştü.

Bu isimler arasında stratejik aklı ve derin planları sonucu Suriye'nin bugünkü duruma gelmesinde önemli pay sahibi olan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry en önde gelen isimler arasında.

Ukrayna'daki Soros destekli turuncu darbenin lideri Viktor Yuşçenko,

1986 ile 2005 yılları arasında batı adına 15 yıl iç savaşı yöneterek zengin doğalgaz ve kömür madenlerini emperyalist ABD merkezli Anadarko ve İtalyan ENİ petrol şirketlerinin kontrolüne bırakan Mozambik devlet başkanı Joaquim Chissano, ABD ve İngiliz derin devletinin ayakta tuttuğu Katar Emiri Hamid el Tali’nin üç karısından biri olan Sheikha  Mozah, Gana Devlet Başkanı John Kufuor, Brezilya Devlet başkanı Lula da Silva gibi batı ve emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden bir çok isim bu ödüle layık görülmüştü.

Abdullah GÜL' den sonra İngiliz bankerleri ve ingiliz derin devleti  'CHATHMAN HOUSE' tarafından büyük bir ilgi ile karşılanan Ekrem İMAMOĞLU, önümüzdeki süreçte  Akparti'ye ve dolayısıyla Tayyip Erdoğan'a karşı 'YEDEK AKÇE' olarak bekletiyor. Yedek akçe diyorum zira hem Abd ve hemde İngiltere, Akparti hükümeti ile yolun sonuna henüz gelmedi ve daha ipleri atmadı!

Ekrem İmamoğlu'nun ilk önce Almanya ve akabinde de İngiltere ziyaretleri sonrasında CHP'nin içinin karışması ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinin sorgulanması bir tesadüf müdür bilinmez ancak görünen o ki CHP 'de testi bir kez çatlamaya başladı ve bu kez yapıştırıcı da kar etmeye bilir!

Ezcümle koca cihan imparatorluğu

Osmanlının çöküşe sebebiyet veren yanlışları hazin ve derin bir öyküyü içeriyor! Son dönemlerde yabancılara verilen ekonomik tavizler daha sonra siyasi, askeri ve ahlaki tavizleri de beraberinde getirerek sonunu hazırladı.

Osmanlının bakiyesi olan Türkiye'yi yönetenler geçmişten ders alarak emperyalist zihniyetlerin ülkemiz üzerindeki sinsi ve karanlık planlarını

görmek zorundadır. Aksi halde Türkiye dönüşü olmayan bir yola girer!

Bunu asla ve asla unutmayalım Emperyalistler yeni bir "Sevr" peşindeler!

25.11 2019 Ankara