İki Kenan bir milyoner

Eskilerde “Kim 500 Milyar İster” ismiyle biliyorduk programın adını, Kenan Işık’ın sunuculuğunu yaptığı dönemlerdi. Bugünlerde paranın manipüle olması nedeniyle “Kim Milyoner olmak ister” adıyla izlemeye devam ediyoruz. Sunuculuğunu yine Kenan yapıyor; ama Kenan İmirzalıoğlu bu sefer…

Kenan Işık döneminde, bir yarışmacıya Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Mümtaz’ karakteri sorularak kitabının ismi sorgulanmıştı. Cevap ‘Huzur’ idi. Yarışmacı telefon hakkını kullanarak kendisi gibi genç bir arkadaşına ‘Altuğ’ diye hitap ederek sormuştu soruyu. Tabii cevap google arama motoru taranarak verildiği netti. Yarışmacı ‘edebiyat bilgin için sağol’ diyerek durumu gizlemeye çalışsa da hem kendisi hem de seyirciler gülerek durumu teyit ediyorlardı. Kenan Işık ise ‘kuru kuruya’ diye başlıyor söze… ‘Huzur romanında Mümtaz dışında Nuran, Suat ve İhsan Bey de var; hatta o kitapları okumadan günümüz Türkiye’sini yorumlayamazsınız, bugün Türkiye neden böyle, geçiş dönemi’ vs sözleriyle hafızalarımızdaki yerini almış durumda…

Kenan Işık, sunuculuğunu yaptığı dönemde, bilgi üzerine dizayn edilmiş yarışması için konuklarında; okuyan, sorgulayan, sanat, kültür, edebiyat ile uğraşan, yüksek lisans ya da doktora yapan, eğitimli insanları yüceltmeye, konukların seyircilere rol model olmasını sağlamaya çalışırdı. En azından böylesine bir çizgi için uğraşı göze batmaktadır.  

Kenan Işık’ın var olan sağlık sorunlarından dolayı sunucusu değişen yarışma zamanla evrildiği göze çarpıyor. İsmi gibi sunucu da değişiyor. En son olarak sunuculuk Kenan İmirzalıoğlu’na veriliyor.

Kenan İmirzalıoğlu döneminde, yarışma ve yarışmacılarda eğitimli olmaktan öte kader, kısmet ve yaşamın acıları içinden geçmiş bazı konukların ağırlandığı, ön plana taşındığı dikkati çekiyor. Bunun yanı sıra yurt dışında ya da ülkemizde önemli kurum-kuruluşlarda eğitim görmüş ya da doktora yapmış çoğu konuk ilk birkaç soruda elenmesi gündem oluyor,manşetlere taşınıyordu. İzleyici açısından ‘okumuş cahil’ ‘bilemedi’ ‘bu soru bilinmez mi? ……. okuluna’ ‘bu soruyu nasıl bilemedi’ gibi benzer nice ithamların gündem olduğu zaman dilimi yaşandı. 

Sunucuların ikisi de Kenan idi.

Kenan Işık, yazar-yönetmen, tiyatro-sinema oyuncusu, alınan/hakkedilen ödüller ve daha nice verilmiş emekler…

Kenan İmirzalıoğlu ise; en iyi seçildiği yarışma sonrasında sinema sektöründe yakaladığı başarı ile (tesadüf olmayan) hakkedilmiş bir başarı olduğunu kanıtlamış oldu. Türkiye gündeminde yer almış ve almaya devam etmekte, başarısını devam ettirmektedir.

İki sunucu arasında bakıldığında, kişi olarak farklı izleyici kitlesine hitap ediyor olmasına karşın yarışmanın başarı çizgisi düşmeden devam ediyor. Ancak süreç, yaşanan dönemi ve seyirci için arz talep ilişkisi yönünden değerlendirildiğinde, yarışmanın ‘bilgi-bilgili yarışmacı’ odaklı olmaktan çıktığı eleştirisi yüksek sesle dile getirecek kadar ihtiyaç hasıl olmuştur. Bu eleştiri sunucuların değişmesinden öte/yanı sıra, yapımcı ve televizyon kanalının bakış açısıyla (da) alakalı olabileceğini düşündürmektedir. Hakim bakış açısına uyma, günü kurtarma gibi yaklaşımlar yarışmanın albenisini düşürmekten öteye gitmeyecektir.

Daha önceleri bilgi merkezli ve bilgili konuk söz konusu iken günümüzde, kişilerin eğitimi ve bilgisinden öte dramatik yaşamları ön plana taşınmaktadır.

Bilginin sınırı olmadığı gibi, kişilerin her şeyi bilmesinin mümkün olmadığı da aşikardır.  Ancak bilgi ve bilgili konuk değerine geri dönülmelidir.

‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışması öz eleştiri yapmaya ihtiyaç duyar mı? İzleyici kitlesi nasıl tepki verir. Bunu zaman gösterecek…

Saygılarımla

Şerif Kurtuluş

HRÜ Güzel Sanatlar Fakültesi

Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğrencisi