İhracın arkasında ne var?

Yerel yönetimler demokrasinin olmazsa olmazıdır. İnsanlar yaşadıkları şehirleri, ilçeleri ve beldeleri yönetecek ve kendilerine en iyi hizmeti sunacak kişi veya kişileri seçerek, ülkedeki seçim sistemine göre 5 yıllığına vekâlet koltuğuna oturtur ve bir daha ki seçime kadar izler, notunu izlemlerine göre yine sandıkta verirler.

Kürt siyasal harekatından önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yerel yönetimleri o şehirlerin, o ilçelerin ve o beldelerin nüfus yapısına göre sağdan ve soldan patiler kazanır ve o bölgede çok daha iyi bir alternatif ortaya çıkmadığı sürece genelde kazanan partilerde bir süreklilik olurdu. 

Şimdi ise durum böyle değil. Kürt siyasal hareketinin partileşmesiyle birlikte, her seçimde kazanılan şehir, ilçe ve belediye sayısı sürekli arttı. En son 2014’de yapılan yerel seçimlerde Kürt siyasal harekatını temsil eden Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), (Şimdiki ismi ile Demokratik Bölgeler Partisi DBP) biri bağımsız 103 yerel yönetimi kazandı. Bunların içinde 3’ü büyükşehir 11 il, 68 ilçe ve 24 belde belediyesi bulunuyordu.

Dünden-bugüne bu belediyelerin hizmetlerini beğenelim-beğenmeyelim. Fakat sonuç olarak suçu kanıtlanmadığı sürece ortada bir halk idaresi bulunduğunu da unutmayalım. Ayrıca Kürt siyasal hareketinin temsil eden belediyeler, görev süreleri boyunca sürekli olarak mercek altında bulundu ve herkes çok iyi biliniyor ki, en küçük hatalarında hiç tereddütsüz görevden alınarak yargı önüne çıkarılacaklardı.

Yine herkesin bildiği gibi Fethullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ-PDY) 15 Temmuz'da hain bir darbe girişiminde bulundu. Bu darbe girişimi püskürtüldükten sonra ülke genelinde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi ve ülke neredeyse Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yönetilmeye başlandı. Tamda bu süreçte, 11 Eylül'de yayımlanan KHK ile Kürt siyasetçilerine yönelik tutuklamalarda başladı.

Şuanda Kürt siyasetini temsil eden 11 milletvekili cezaevinde. Yerel yöneticilere gelince sanırım bugüne kadar 92 belediye başkan ve eşbaşkanı cezaevine konuldu. Bugün itibariyle de 86 belediye başkan ve eşbaşkanı cezaevinde bulunuyor. Görevden uzaklaştırılmayan  veya tutuklanmayan belediye başkanlarının yetkilerinin neredeyse tamamı ellerinden alındı. Ve o yerleşim yerinin mülki amirinin izni olmadan icraat yapamaz duruma getirildiler.

Tüm bu olup-bitenlerle bir hafıza yoklaması yaptıktan sonra, gelelim asıl mevzuya… Başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olmak üzere kentteki birçok belediyeye KHK’larla kayyum atandı. Kayyum atanmayanların ise, yetkileri alındı. Merkez 4 ilçeden Sur, Yenişehir ve Kayapınar belediyelerine kayyum atanırken, en önemli belediyelerden biri olan Bağlar Belediyesi’ne ise, kayyum atanmadı.

Böyle bir görüntü ortaya çıktıktan sonra doğal olarak fısıltı gazeteleri devreye girdi ve çeşitli iddialar ortaya attı.

Kimilerine göre, ‘Devlet, Kürt siyasetinin güçlü olduğu bu yeri diğer ilçelere yapacağı hizmetlerle boğmak istiyordu.’

Kimilerine göre, ‘Bağlar Belediyesi yöneticileri iradelerini teslim etmişti.’

Kimilerine göre, ‘Bağlar Belediyesi yöneticileri devlet yöneticileri ile koordineli çalışıyor, onlarla oturup-kalkıyordu.’

Kimilerine göre ise, ‘Kasten kayyum atanmıyordu.’

Tüm bu iddialar ve dedikodular arasında, hiç beklenmedik bir karar ile DBP Disiplin Kurulu Bağlar Belediye Başkanı Birsen Kaya Akat’ı partiden ihraç etti. Akat, Kürt siyasetinde uzun yıllardan bu yana aktif olarak görev alıyordu.

Fısıltı gazeteleri Bağlar Belediye Başkanı Birsen Kaya Akat'ın, Belediye Meclisi toplantısında, ‘İhalelere ve yolsuzluklara göz yummadığım için partimden ihraç edildim’ dediği öne sürülürken, DBP İl Başkanı Zeki Baran’ın ise, Akat'ın DBP Disiplin Kurulu kararıyla partiden ihraç edildiğini belirterek, söz konusu kararın Akat'a tebliğ edildiğini açıklamakla yetindi.

Kürt siyaseti çok zorlu bir süreçten geçiyor. Milletvekilleri, belediye başkanları, binlerce siyasetçisi cezaevinde bulunuyor. Bu parçalı durum ülke genelinde HDP’nin, bölge genelinde ise DBP’nin nereye gideceğini ve çok uzun bir süre olmasına rağmen 2019’daki seçimlerde nasıl bir sonuç alacağını şimdiden kestirmek zor olsa da, birçok badireyi atlatan harekatın, bunu da atlatarak daha güçlü çıkma ihtimalini göz ardı etmeyenler ve daha da küçüleceğini ileri sürenlerde var.

Gerçek olan bir şey var ise, o da her zaman şeffaf yönetimden söz eden DBP’li yöneticilerin ve Bağlar Belediye Başkanı Birsen Kaya Akat, hiç zaman kaybetmeden ihracın perde arkasında neyin olduğunu kamuoyuna açıklaması gerekiyor.

Sevgiyle kalın