HAÇLI SALDIRILARI

Eskiden olduğu gibi, şimdide İslam; Haçlı saldırılarına maruz kalmaktadır.Müslümanların ancak sahip olduğu güçlü bir iman ve bozulması mümkün olmayan bir tevhid anlayışı bu saldırıları bertaraf edebilir.İbret alınmasa,tarih başka versiyonlarda tezahür eder.Direk olmasa da;bu saldırılar dolayılı şekilllerde devam etmekte, çeşitli desiselerle hücümlar olabilmektedir. Önemli olan,bu sinsiliğe karşı topyekûn bir bilincin tesisini varit kılmaktır.Kapalı yürütülen saldırılar; açık yürütülenden katbekat daha tehlikelidir.Sapkın paradigmalarına entegre ettikleri dinleri için,hak ve hakikat dolu İslam’ı bir tehlike olarak gören Yahudi ve Hristiyan aristokratların tüm stratejik hedefleri,İslam dininin yer yüzünde kalkmasına yöneliktir.Çünkü hakikatı yaşamlarına dahil etmek,onların işlerine gelmez.Eski devirlerde göğüs göğüse çarpışırken düşmanı tanımak gibi bir durum söz konusu iken;şimdi günümüzde bırakın tanımayı; kimin ne olduğu,neler yapabileceği konusunda bir bilgi alımı yok.Düşman tüm sinsiliğiyle hamle yapacak fırsatı kollarken bizim son derece müteyakız olmamız gerekmektedir.En çok üzerinde oyunlar oynanan yeni nesilin, bu tür tuzaklara düşmemesi için milletçe bir bilincin tesisine çalışılmalıdır.Özelikle bu konuda ailelere büyük görevler düşüyor.Çünkü biliyoruz ki, batının bize olan yaklaşımı hiçbir zaman dostane olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.Her şeyden önce şu batı taklitçiliğinden kurtulmamız lazım.Bedüzzaman hazretlerinin şu sözleri sanırım batı hakkındaki düşüncelerimi teyit etmektedir.”Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz?
Yok, yok! Sefihâne taklit edenler, ittibâ değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz. Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittibâ ettikçe, hamiyet dâvâsında yalancılık ediyorsunuz. Çünkü şu surette ittibâınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzâdır.”