Bir hayalim var... Türkiye'de siyaset yeniden hak ettiği saygınlığa kavuşsa.

Bir hayalim var... Tüm siyasi parti liderleri Türkiye'nin ortak paydasında buluşsa. Bir hayalim var... Tüm Siyasi partileri liderleri ve tüm milletvekillerinin geçmişte siyasette uzun yıllar hafızalarda yer kazınan "Dün dündür, bu gün  bu gündür, şapgamı  gaptırmam" diyen bir Süleyman Demirel gibi "sizi gidi batı taklitçileri sizi, kadayıfın altı kızardı, deyip bizi  gülümseten ve düşündüren Necmettin Erbakan hoca gibi birbirlerine espri ve şakalar yapacak siyasetçileri hayal ediyorum.

Bir hayalim var... Tüm siyasi parti liderleri ve milletvekillerinin TBMM'nin saygınlığını ve itibarını yeniden yücelterek TBMM'de tıpkı Erbakan hocanın o, kendine has naif ve bir o kadarda nazik üslupla diğer partilerin icraatlarını eleştirirken sabırla dinleyen ve yeri geldiğinde gülerek alkışlayan liderler gibi yeni sabırlı liderler hayal ediyorum.

Bir hayalim var... Tüm parti liderlerinin ve temsilcilerinin TBMM'de birbirlerine yumruk atma yerine spor sahalarında birbirleri ile kıran kırana maç yaparak ve sonrada maçtan çıkıp hep beraber stresin bire bir ilacı olan müzik etkinliklerine ve televizyon programlarına katılarak bu ülkenin ortak değerleri olan Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Barış Manço, Cem Karaca, Musa Eroğlu, Erkin Koray, Aşık Daimi, Aşık Mahsuni Şerifin türkülerini, Hacı Arif bey, Dede Efendi, İtri, Nabi, Fuzuli, Yusuf Nalkesen, Avni Anıl, Yesari Asım Arsoy'un Osmanlı saray kültürünü yansıtan muhteşem nağmelerini dinleyip kültürlerini arttırarak topluma örnek olmalarını hayal ediyorum.

Bir hayalim var... Bu ülkedeki tüm siyasetçiler her yıl 27 Mart'ta düzenlenen "Dünya Tiyatrolar Gününde" Haldun Taner'in Keşanlı Ali destanı, Turgut Akman'ın "Fehim Paşa", Musahipzade Celal'in "İstanbul Efendisi", Namık Kemal'in "Vatan yahut Silistre " Tarık Buğra'nın "Küçük ağa" gibi ulus, vatan, ümmet gibi kavramları hatırlatan tiyatro eserlerini izleyerek, toplumun yeniden kaynaşmasına vesile olmalarını hayal ediyorum.

Bir hayalim var... Tüm siyasi parti liderlerinin sık sık kütüphanelere giderek Osmanlı tarihi, İslam tarihi ve Cumhuriyet tarihi üzerine yazılmış kitap ve kaynaklarını yeniden tetkik ederek bu vatanın nasıl ve ne şekilde kurulduğunu ve Yusuf Has Hacib'in "Kutadgu Bilig", İbn-i Haldun'un "Mukaddime" kitaplarını okuyarak 'devlet ve millet' kavramlarının ne anlama geldiğinin idrakine varmalarını hayal ediyorum.

Bir hayalim var... Artık siyasetçilerin bundan sonra bu necip milleti kutuplaştırma yerine birleştirme yoluna gidebileceklerinin hayalini kuruyorum.

Sahi çok şey mi istiyorum. Bu hayallerim ütopya mı ha söyleyin ütopya mı?