Urfa’da dilenci sorunu nasıl çözülür?

Bir yandan işsizlik bir yandan da kolay yoldan para kazanmayı tercih eden uyanıklar nedeniyle Şanlıurfa’da her köşe başında karşınıza bir dilenci çıkıyor. Kırmızı ışıklarda, cadde ve sokaklarda karşılaştığımız,  hastane ve cami önlerini mesken tutan bu kişiler, artık evlerin kapısını da çalarak vatandaşları rahatsız ediyor.

Şanlıurfa’daki işsizlik oranının Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu biliyoruz. Bunun yanı sıra çok sayıda Suriyeli mülteci de kentimizde hayatını sürdürüyor. Çevre illerden ve kırsal alandan sürekli göç alan Şanlıurfa’da bu nedenle dilenci bolluğu yaşanıyor.

Büyükşehir zabıta daire başkanlığı başta olmak üzere ilçe belediye zabıta ekipleri bu yönde çalışma yürütseler de dilencilerin önüne geçmek kolay olmuyor. Dilencileri toplayan zabıta ekipleri, üst araması yapıp çıkan parayı tutanakla kayıt altına aldıktan sonra dilenciyi evine yakın bir bölgeye bırakıyor.

Serbest kalan dilenci hiçbir şey olmamış gibi tekrar dilenmeye çıkıyor. Özellikle kırmızı ışıklarda mendil satan, cam silen veya dilenen çocuklar aileleri tarafından uzaktan gözetleniyor. Sonuçta serbest kalacaklarını bildikleri için zabıta gelse de oralı bile olmuyor.

Gazetemizde 16 Kasım’da manşetten verdiğimiz “ Urfa’yı dilenciler bastı” haberimiz kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Vatandaşlar bu soruna çözüm bulunmasını isterken, yetkililerin açıklamaları konunun çözümünün tek başına yapılacak çalışmalarla olmayacağını ortaya koydu. Zabıta yetkililerinin de belirttiği gibi bu sorun zabıtanın yapacağı mücadeleyle çözülecek gibi değil. Bu nedenle Valilik, İl ve ilçe Belediyeleri, İl emniyet müdürlüğü, Aile sosyal il müdürlüğü gibi kurumların ortak bir çalışma yürüterek sosyal yara olan bu konu hakkında çözüm üretmeleri gerekiyor.

Aslında bakacak olursak sayıları yaklaşık 200 ‘ü bulan bu dilencilerin önüne geçilmesi Ankara’da yapılan projenin Şanlıurfa’da uygulanmasıyla mümkün olabilir. Şöyle ki Ankara Büyükşehir Belediyesi gün içerisinde topladığı dilencileri bir gün boyunca “Geçici Dilenci Barınma Evi” nde alıkoyuyor. Bu kişilerin böylelikle gün içinde yeniden dilenmeleri engellenirken, ertesi gün gözetim altında tutulma korkusuyla dilencilik yapması caydırılmış oluyor.

Zabıta ekipleri tarafından yakalanan dilenciler arasında gerçekten ihtiyacı olan kişilere elbette ki gerekli yardımlar yapılmalı. Sorun bu amaçla dilenenlerden değil kolay yoldan para kazanmayı meslek edinen kişilerden kaynaklanıyor. Bu kişiler aynı zamanda toplumun huzurunu bozduğu gibi yardımlaşma ve dayanışma duygularına da darbe vuruyor. Bu olumsuz tablonun ortadan kaldırılması için sadece zabıtaya değil tüm kurumlara görev düşüyor.