KUDÜS

           Ah Kudüs ah!

           İkinci halife Emir-el Mü’mininin İslama hediyesi, Selahaddin Eyyubi’nin hatırası, ilk kıblegah, İslam beldesi Kudüs. Kendi kendine ben nasıl ve ne şekilde bu hale geldim diyen Kudüs. Üç semavi dine ev sahipliği yapmış belde bu katliamlara nasıl tanık olabilir ki. Nasıl dayanır çoluk, çocuk, genç, yaşlı bedenlerin toprağa düşüşüne, şehadete eren canların kutsalı Kudüs…

           Dünyadaki Yahudi zulmünün en somut yansıması olan Kudüs’teki katliamlar kendi inançlarındaki 10 emir ile bile çatışırken, hangi gerekçe ile dünyanın gözü önünde bu katliamlar yapılabilir ki. Hz. Musa’ya gelen 10 emirde ‘’adam öldürmeyeceksin’’ ve ‘’komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin’’ diyen bir dine mensup olanların Hz. Musa’yı dahi anlayamadıklarını bütün dünya görebiliyor. Yıllardır süregelen işgal ve katliamlar sadece silik kınamalar ile geçiştirilirken İslam Dünyası nasıl böyle sus pus olabiliyor. Hatta Müslüman olarak bilinen bazı liderler neredeyse utanmadan İsrail’in bu zulmünü alkışlayacaklar. Koca İslam coğrafyası içerisinde küçücük bir alana sahip olan bu ülke nasıl pervasızca ve vahşice bu katliamları yapabiliyor. İslam ülkeleri içerisindeki bu parçalanmışlık ve emperyalist güçlere itaat, Müslümanlara zulüm olarak dönüyor. İçimize soktukları mezhepçilik sorunları ve nifak tohumları ile bizleri uğraştırırken kendileri yüz yıllık planlarını usulca işletmeye devam ediyorlar.

           Kudüs’ü başkent ilan etme hamlesi ile ABD sonuna kadar bu planın destekçisi olduğunu dünyaya bir kez daha deklare etmiştir. Bu hamle karşısında muhtemelen İslam Ülkeleri yine kocaman bir kınama yayınlarlar. Onlara göre harekete geçme zamanı gelmemiştir hala. Ya da yine Türkiye’den bir hamle bekleyip bizleri tebrik edecekler, maalesef yine bir eylemde bulunmayacaklar. Yaşanan son olaylar karşısında ülkemiz devlet aklının yaptığı son hamle gerçekten sonuç doğuracak bir hamle olabilir. Cumhurbaşkanımız tüm dünya ülkelerine Kudüs’ün üç semavi din için kutsal olduğunu sesli bir şekilde ifade etmiştir. Yani şunu söylemek istemiştir; aklı başında her ülke Kudüs’te ortak bir kültür ve kutsaliyet olduğunu görürse Yahudiler dünyanın gözünün içine baka baka bu saldırı ve katliamları yapamazlar. Çünkü o topraklarda ne zaman bir zulüm gerçekleşse Arap ülkeleri Kudüs Arabındır derken bizler Kudüs İslamındır diyoruz. Avrupa ise Kudüs insanlığındır diyor.

            Bizim de çağrımız çok net. Eğer dediğiniz gibi Kudüs insanlığın ise nerede bu insanoğlu. Orada insanlık katledilirken sesiniz çıkmayacaksa yine samimiyet testinden kaldınız demektir. Eğer Kudüs üç semavi din için kutsal ise Hıristiyan alemi de Yahudilere ne yapıyorsunuz demek zorunda değil mi. İşte tam olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Dünya kamuoyu gerçek manada o tarafa yönelirse İsrail bu kadar pervasız davranabilirmi. Ya da bu mücadele de yine tek başımıza mazlumun yanında olmaya devam mı edeceğiz. Belli mi olur, bakarsınız belki onlar da Üstad’ın ne demek istediğini anlarlar.

Yıkılasın İsrail, enkazını göreyim!

Sana ülke diyenin, yüzüne tüküreyim!