TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İttifak, seçim, handikap!...

Yazının Giriş Tarihi: 09.03.2023 09:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.10.2024 05:44
İttifak, seçim, handikap!...

İki yıl boyunca, tüm dünyayı olduğu gibi, Türkiye'yi de esaret altında tutan Korona salgını daha düne kadar insanların korkulu rüyasıydı...

Milyonlarca insan evlerinden çıkamıyordu, maskesiz yaşam ölüm demekti, çünkü sinsi virüs onbinlerce kişiyi mezara götürmüştü...

Ve geçmişteki her travmada olduğu gibi Korona da unutulup gitti...

Dünyada milyarlarca insanın sadece sağlığını değil, ülkelerin ekonomisini de altüst eden o salgın, Türkiye'de zaten kangrenleşmiş bir hayat pahalılığını giderek içinden çıkılmaz hale getirirken, milyonlarca insan en sıradan gıda maddesini alamaz hale geldi...

Tüm dünyada üretimin düşmesi Türkiye'de de ekonomiyi olumsuz etkilerken, Koronayı bahane edenlerin fahiş oranlara yükselttiği fiyatlar piyasalardaki krizi giderek büyütürken, devlet de denetim konusunda baş  edemedi...

Salgın unutulmuşken, devlet halen güvenlik derdinde...

Suriye sınırına silah, asker ve mühimmat yığan TSK, tarihin en büyük operasyonlarından birinin hazırlığı içinde...

Çünkü 1984'ten bu yana memleketin başına bela olan ayrılıkçı ve dinci terörün sınırımızdaki uzantıları pusuda bekliyor...

Terör tehdidi tüm Türkiye için büyük endişe kaynağıyken, 2022'nin ortalarından itibaren Türkiye bu kez siyasetin keşmekeşi içerisinde, ittifak savaşlarına sahne oldu ve cumhurbaşkanları adayları üzerindeki süperkülasyonlar 2023'ün başından itibaren zirveye ulaştı...

Bu arada, 6 Şubat'ta yukarıdaki tabloyu tamamen unutturan öyle büyük bir deprem felaketi yaşandı ki, üzerinden bir ay geçmesine rağmen ne acısı bitiyor, ne tartışması, ne gizemi, ne de yarattığı gelecek kaygısı...

Yani bu ülkede sorunlar bitmiyor, eski sorunlar büyüyor ve devleti yönetmek artık içinden çıkılmaz hale geliyor...

SİYASET- ÇÖZÜM, SİYASET- SORUN!..

Evet; burası Türkiye... 1984'ten bu yana bir türlü huzur bulamayan bu ülkede, ne yazık ki en bela travmaları bile unutturan olaylar ardı ardına gelince, bir önceki vaka gündemden düşüyor ve bir sonrakinin endişesi de zirve yapıyor...

İşte örgütlerin sesi çıkmıyor ama, sınırın yanı başında pusuya yatan terör unsurları bir yandan Amerika, bir yandan da Avrupa'nın desteğiyle yeni planlar peşindeyken, Türkiye kendi hengamesi içerisinde yuvarlanıp gidiyor...

İktidarın muhalefeti- muhalefetin de iktidarı beslediği son 20 yılda, yukarıdaki tüm sorunların asıl sebebi olan siyaset ise Türkiye'nin Korona, hayat pahalılığı, terör ve gelecek kaygısıyla ilgili sorunlarını kendi keşmekeşiyle unutturuverdi...

İşte tüm bu manzarayı, "memleketin kangrenleşmiş devasa sorunları var, seçimler bu yüzden de yaşamsal" diye anımsatmak istedik...

Çünkü siyaset, kendi büyüttüğü ve çözemediği sorunları bir anda kendi atraksiyonlarıyla unutturdukça, bundan sonrası tufan mı, yoksa yeni bir ışık mı tartışmasının belirsizliği de büyüyor...

YAŞAMSAL SEÇİMİN GİRDABI!..

Toplum; Türkiye'nin yönetim aktörlerinin değişeceği beklentisine girmişken, siyasette kartların yeniden karıştırılacağı bir başka sürecin başlama ihtimali de hiç kuşkusuz gizemini koruyor...

HDP ne yapacak, diğer partiler aday çıkaracak mı, AKP nasıl bir mevzide duracak, seçim öncesi kaos yaşanacak mı soruları herkesin aklını kurcalıyor?..

Evet; yazının başından itibaren sıraladığımız birkaç sorun bile memleketin dertlerini öyle kolaylıkla neşter vurulacak halde olmadığını gösteriyor...

Ve bu yüzden 2023 seçimleri de, bu ülkenin kangrenleşmiş sorunları kadar sarsıcı şekilde, kıran kırana bir mücadeleyle geçecek...

Söyler misiniz; adlarında "halk", "iyi", "gelecek", "deva" "saadet" ve "demokrat" sözcükleri olan partiler zincirinde "umut" büyütülmüşken, "Millet İttifakı"nın unsurları aday belirleme, bakanlık, milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı bölüşümünde harcadıkları enerjinin en az bin katını seçimleri kazanmak için harcamaya hazırlar mı?..

En basit soru; 2018 seçimlerinde 13 binden fazla sandığa gözlemci bile koymadığı ortaya çıkan CHP başta olmak üzere, (oy oranı yüksek İYİ Parti dışında) güçleri yüzde 1-2'lerde dolaşan diğer dört partinin sandıklara sahip çıkmak, kitleleri organize etmek ve seçim stratejisini en etkili biçimde yönetebilmek konusunda güçleri var mı?..

Sözün özü; Millet İttifakı, oy oranı yüzde 30'un altına düşmeyen AKP'yi hiç de küçümsememeli...

20 yılı aşkın süredir

sistemin damarlarına girecek biçimde devlete hükmeden AKP gibi bir siyasi gerçeği iktidardan uzaklaştırmak, öyle masa başı anketlerinde görüldüğü gibi kolay olmayacak...

Hiç kuşkunuz olmasın, her alandaki sonsuz teyakkuz bile az gelecek bu seçimlerde!!!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.