kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
21 Mayıs, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.21
  • EURO
    35.02
  • ALTIN
    2512.7
  • BIST
    10739.57
  • BTC
    71415.58$
olay köşe yazısı üstü

Topçu meydanın yanındaki Rabia parkı

06 Şubat 2015, Cuma 07:59

Bazıları Topçu meydanının bitişiğindeki Rabia parkı ismine karşı çıkıyorlar elbette böyle bir tenkitte bulunmak insanların hakkıdır. Herhangi bir yere isim verilme işini belediye Meclisleri belirliyor.

Şimdi gelelim asıl meselemize eski vilayet ve adliye binası yıkıldıktan sonra muhteşem bir alan meydana çıktı. Çok sevinmiştik. Urfa’nın böyle meydanlara ihtiyacı vardı. İnsanlarımız yazın sıcak günlerinde çoluk çocuklarıyla serinleyebilecekleri bir alan bulabilecekler diye sevinirken, büyük çoğunluğun haberi olmadan o alanın altı oyuldu ve bir otopark yapıldı. .Bu parkı yapan ve güya Urfayı güzelleştiren o dönemin belediye başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba idi.

Bu alana yer altında otopark yapıldıktan sonra üst kısmının nerede ise hiçbir işe yaramadığını gördük Asıl bizlere lazım olan üst kısım idi. Otopartın üstü tamamen betonla kaplı olduğundan bilhassa ağaçlandırma artık imkânsız hale gelmiş ve yeşil bir alan olması artık mümkün değildi.

Betonun üzerine ne yapılabilirdi.  Zaman zaman bazı çiçekler ekildi ise de yapılan bütün çalışmalardan hiç biri o alanı kurtarmaya yetmedi. Çünkü o alan bir Otoparka feda edilmişti. Alanın üzerine de zemindeki otoparkı havalandırmak amacıyla piramitleri andıran ve o alanla hiçbir ilişkisi olmayan bir ucube daha yapıldı. Kocaman alan insanların bir sokak gibi kullandıkları bir hale gelmiş oldu.

Şüphesiz ki bu alanı katledenler büyük bir vebal altındadırlar. Ahmet Eşref Fakıbaba döneminde Urfalılar iki alanı göz göre göre kaybettiler Biri Haşimiye meydanındaki Mevlevi caminin bitişiğindeki alan ve birde Rabia alanı.

Rabia alanı miting ve bazı gece toplantılarından başka ne işe yarar. Hiç olmazsa Rabia alanı yapılmazdan evvel Valilik ve Adliye olarak merkez de halka hizmet veriyordu. . Ya şimdi?

O zamanın belediye başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba bir şerbetçi, köşker, hamal, bakkal, memur veya başka bir Urfalı kardeşimize bu alanın nasıl olması gerektiğini sorsaydı emin olun bu kadar kötü bir projeyi hiç kimse önermezdi. Çok parlak fikirler ortaya çıkardı.

Demek ki bir insan kendi zekâsına güvenirse telafisi imkânsız hatalar yapabilir. Şimdi bu hatayı nasıl onaracağız. Bu akıl tutulmasından kaynaklanan projeyi nasıl düzelteceğiz. Urfa’ya zarar vermek işte böyle bir şey.  Mesela bir insanı veya gazeteciyi tokatlamak şahsi bir hakarettir. Bu durumda hukuk o şahsı ilgilendirir.

Amma Belediye hizmetlerinde yapılan yanlışlar ise tüm Urfalılara zarar verir. Bütün bir Urfa halkının vebali nasıl ağır bir yüktür. Bütün Urfalıların hakkı hukuku söz konusudur.

Bin defa düşünüp bir karar verenler mükemmeli ortaya koyabilirler.

Ahmet Eşref Fakıbaba’nın geçmişte yaptığı bazı hizmetleri tebrik ettim bunlar gazetelerin arşivlerinde vardır. Benim onunla olan meselem asla şahsi değildir. Doğruların yanında yer almak insan olmanın,  yanlışları söylemek hakkın gereğidir. Çünkü hakkın hatırı âlidir (yüksektir) Hiçbir hatıra feda edilmez.

 

Bütün Urfalı kardeşlerimize geçmiş olsun demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Devasa betondan yapılan bir alana ne yapabilir ki.