kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
18 Mayıs, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.18
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.4
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66738.546$
olay köşe yazısı üstü

Gençler, geleceği okuma da görmüyor…

05 Mart 2019, Salı 10:06

    Eğitimden sağlığa, hukuktan siyasete kadar sistemini iyi oturtan ve her adımını geleceğe yönelik atan ülkelerde insanlar, huzur ve refah içinde bir yaşam sürerken, bunu gerçekleştiremeyen veya gerçekleştirmek istemeyen ülkelerde ne huzur, ne refah ne de geleceğe dair umut olabilir.
    Günümüzde hemen hemen her anlamda vatandaşlarına güzel bir yaşam, huzur ve refah sağlayan ülkelerin çoğu, Avrupa kıtasın da yer alıyor. Halbuki, iki dünya savaşının merkezinde bu kıta vardı ve neredeyse bu kıta da, savaşlardan nasibini almamış ülke, dolayısıyla insan kalmamış, kıtanın neredeyse tamamı yerle bir olmuştu.
Bu kadar büyük badireler atlatan bu kıtadaki ülkeler, ne oldu da bu kadar gelişti ve insanlarına mutlu bir yaşam sundu. Bunlar kolay olmadı elbette. Ancak, bu ülkeler önceliği eğitime verdi. Eğitimli insanlar geleceği ve sistemi daha iyi kurabilir, ileriye yönelik adımların atılmasını sağlayabilirdi ve bu yapıldı, öncelik eğitime verildi. Yetişen insanlar da, ülkelerin geleceğini inşa etti. Bu öyle uzun bir zamanda almadı. Yakın bir tarih içinde gerçekleştirildi.  Sözün özü, Avrupa örneği şunu çok net gösterdi, her şey eğitimle oluyor.
    Ülkemizin durumuna şöyle bir bakınca; eğitimden sağlığa, hukuktan siyasete neredeyse tüm alanlarda bölük-pörçük bir yapı ve bir türlü oturtulamayan sistemler görebiliyoruz. Bunların başını ise eğitim çekiyor. Zaten eğitim sistemi düzgün yürümeyen bir ülkenin, hiçbir alanda ilerleme sağlaması mümkün olmadığı gibi, iş bulamayan eğitimli insanların da eğitimden uzaklaşması kaçınılmaz oluyor. Türkiye'de de maalesef bu oluyor.
    Herkesin siyaset konuştuğu ve vaatlerin havada uçuştuğu şu günlerde, ülkenin en önemli sorununa yönelik iktidarı geçtim de, muhalefetten de tık yok. Ailelerin binbir güçlükle yemesinden-içmesinden keserek ilk, orta lise ve dershane derken, bir yüksek okula yerleşmesini sağladığı ve de 'artık eli ekmek tutacak, geleceğini kurtaracak' dediği çocukları ya eğitimini yarıda kesiyor, ya da kayıt donduruyor. Yani okumaktan umudunu kesiyor, geleceği okumak da görmüyor. Çünkü diplomalı işsiz sayısı her geçen gün katlanarak artıyor.
Birkaç gün önce Bağımsız Sağlık-Sen, Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayımladığı işsizlik verilerini baz alarak hazırladığı raporda, son bir yılda 230 bin kişinin işsiz kaldığını, Türkiye'de 4 milyona ulaşan işsizlerin dörtte birinin yükseköğretim mezunlarından oluştuğunu açıkladı. Raporda, iş bulmak için Türkiye'de iyi bir eğitim almanın artık yeterli olmadığına da vurgu yapıldı.
Daha vahimi ise, Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerinde ortaya çıkıyor. Bakanlığın verilerine göre, son 5 yılda 1 milyon 115 bin 530 öğrenci kayıt yaptırdığı üniversitelerinden kaydını ya sildirdi ya da dondurdu.
Resmi rakamlara göre, sayı yıllara göre şöyle arttı. 2013-2014 eğitim öğretim döneminde 135 bin, 2014-2015 döneminde 161 bin, 2015-2016 döneminde 197 bin, 2016-2017 döneminde 212 bin ve 2017-2018 döneminde ise, yüzde 92.2 artışla sayı zirve yaparak, 408 bine ulaştı.
    Gençlerin eğitimden vazgeçtiği, geleceği eğitimde görmediği, yaşam koşullarının her geçen gün ağırlaştığı, bir kişilik işe binlerce kişinin başvurduğu, eğitimli insan sayısının sürekli olarak gerilediği ülkemizde, geleceği nasıl inşa edebileceğiz, nasıl refah ve huzur içinde yaşayan bir ülke olacağız. Varın kararı siz verin.
Sevgiyle kalın.