TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

2020'de Numan Kurtulmuş İsmini Sıkça Duyacağız!

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 10:29

"Siyasette hiç bir şey tesadüf değildir. Vakti geldiğinde planlananlar uygulamaya sokulur"

(THEDORE ROOSEVELT)

Numan Kurtulmuş ismi çok önemli bir figür ve Türkiye'de siyasetçi kimliğinin yanı sıra 'akademisyen'  kimliği ile de öne çıkan bir lider.

Bu ismi 2020 yılında daha da çok ve sıkça duyacağız. Eğer bir aksilik olmaz ise 2020 yılında ilk önce AKPARTİ Genel Başkanı ve akabinde de 2023 yılında ise Cumhurbaşkanı makamında Türkiye'yi yönetecek bir lider olarak görme ihtimalimiz yüksek!

Her ne kadar Numan Kurtulmuş'un siyasi hayati ve Ak partiye katılım süreci bir tesadüf gibi görünse de ilerisi için planlanmış ince bir projeyi içerdiği bugünkü bulunduğu konumdan belli oluyor.

Çünkü siyasette tesadüflere hiç bir zaman yer yoktur. Ancak ve ancak vakti geldiğinde planlananlar uygulamaya koyulur.

Zira Numan Kurtulmuş ile Tayyip Erdoğan'ın siyasi yol arkadaşlığı 1990'lı yılların başlarında Tayyip Erdoğan'ın Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı ve daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturması sonrasında Numan Kurtulmuşu kendi yerine İl Başkanı olması için Refah Partisi Genel Merkezine baskı yapması ile bilinsede aslında bu dostluğun derinliği İstanbul İmam-hatip lisesinde Erdoğan ile Kurtulmuş'un münazara yarışmalarında boy gösterdiği tarihe kadar iner.

İşte Numan Kurtulmuş'un siyasi hayatı İmam-hatip lisesinde Erdoğan ile yollarının keşiştiği bu yıllarda başlamış oldu.

1998 yılı Numan Bey için siyasete başlangıç açısından bir milad oldu.

Fazilet Partisi İstanbul İl Başkanlığı ve GİK üyeliği ve daha sonra da Fazilet Partisinin kapatılmasından sonra Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı ve milli görüş partilerinde bir ilk olarak aynı zamanda da  Genel başkan yardımcılığı görevi onun siyasette görünen yüz olmasına ve tüm Türkiye'de tanınmasına vesile oldu.

Çok geçmeden de 2008 yılında Saadet Partisi Genel Başkanlığı makamına gelmesiyle devam eden siyasi kariyeri bir anda zirve teşkil etti ve tüm Türkiye Numan Kurtulmuş ismini konuşmaya başladı.

Daha sonra Numan Kurtulmuş'un başında olduğu Saadet Partisi girdiği ilk seçim olan 'Mahalli Seçimlerde". yüzde 5'in üzerinde bir oy alarak biranda Numan Kurtulmuş ismi tüm Türkiye olmak üzere batıda da bir çok ülkenin gündeminde yer almaya başladı!

Numan Kurtulmuş, daha sonra bazı iç ve dış olaylarla ve daha çok bazı gizli ellerin devreye girmesi ile Saadet Partisindeki görevinden istifa ederek "Medeniyet Siyaseti Hareketi" adında yeni bir oluşumla 1 Kasım 2010 tarihinde HAS Partiyi kurduğunu açıkladı.

Nihayet Numan Kurtulmuş, akabinde de 19 Eylül 2012'de ise Akparti ile bütünleşme sürecine girerek HAS Partinin, Ak partiye ilhak ettiğini ilan ederek 22 Eylül 2012'de Akparti'de Genel Başkan Yardımcısı olarak siyasete devan etti. 

Aslında Numan Kurtulmuş'un Akpartiye anahtar teslimi katılım süreçleri tesadüf olmayıp adeta Kozaları öre öre bu duruma gelindi! Gelinen son süreçte ise Akparti içerisinde Numan Kurtulmuş ismine ihtiyaç hasıl oldu.

Şüphesiz ki Numan Kurtulmuş'un siyasi geleceği ve Akparti içerisindeki liderlik yolu ve nirengi noktası Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, dış konjonktürdeki yolu da Amerika ve İsrail'in icazetinden geçiyor.

Yine Numan beyin geleceği ve Siyasette kalıcılığının ve iktidara gelebilmenin diğer önemli bir ayağını da dün savunduğu "antiemperyalist" ve "antisiyonist"  söylemlerden vazgeçerek  ABD ve İsrail ile iyi ilişkiler içerisine girmekten geçiyor!

Numan Kurtulmuş da bunun ilk adımı 2013 tarihinde atarak ABD Başkanı Barak Obama döneminden başlayarak ABD'li yetkililerle  ilişkisini  sıcak tutmaya çaba göstererek başladı.

Numan Kurtulmuş'un ABD ile ilk sıcak teması Mayıs 2013 tarihinde Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu  ve kendisinin de Başbakan Yardımcısı olarak görev aldığı dönemde gerçekleştirdiği Amerika ziyaretinde ABD Başkanı Barack Obama ile oval ofiste görüşmesi ile başladı. Ancak aslında ABD'li yetkililerin  Numan Kurtulmuşa olan ilgileri 2010 yılında tüm dünyayı sarsan WikiLeaks belgeleri ile ortaya çıktı.   O tarihte WikiLeaks'in Türkiye ile ilgili bölümlerinde Numan Kurtulmuş ile ilgili rapor  gündemde yer tutmamış ve adeta toplum nezdinde pek umursanmamıştı. Ancak daha sonra o raporda Numan bey ile ilgili ilginç detaylar ortaya saçılmıştı.  

O dönemlerde HAS Parti Genel Başkanı olan Numan Kurtulmuş hakkındaki 2010 tarihli WikiLeaks belgesinde dönemin ABD elçisi James Jeffrey, Kurtulmuş'u, ‘diğer Saadet Partililer'den farklı, İngilizce bilen, ABD'de yaşamış, düşünceli ve canayakın biri' olarak tanımlıyordu.

WikiLeaks'in 25 Şubat 2010 tarihli bir belgesi çok dikkat çekiyordu. Dönemin ABD elçisi James Jeffrey tarafından Amerikan Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen kriptonun konu başlığı olarak, ‘Numan Kurtulmuş: Saadet'in Hoşgörülü ve Nazik Yüzü' başlığı kullanılmış. Jeffrey, kriptoda o dönem Recai Kutan'ın ardından Saadet Partisi Genel Başkanlığı'na gelen Numan Kurtulmuş'la akşam yemeğinde aralarında geçen konuşmaları kaleme almıştı.

 

Numan Kurtulmuş ile ilgili 2010 yılında yayınlanan wikiLeaks kripto belgelerinde:

-Kurtulmuş'un insan hakları, demokrasi, ekonomi, dış politika konusundaki argümanları sakin ve iyi savunma noktaları alan tezler. Karşısındakine uzlaşma olmasa da anlayış noktaları bırakıyor. Şu ana kadar kişisel olarak çatışmacı gibi görünse de, bundan daha önemlisi SP'nin perde arkası kadrolarının etkisinden bağımsız olduğunu söylemesi...

- Kurtulmuş bize SP'yi bir dini parti değil, Anadolu gelenekleriyle bağdaşan bir popüler parti olarak tanıttı.Hatta bazı solcular kendilerine "Liberal Parti" dediğini söyledi

- Dış politika konusunda geleceğin en büyük çatışma noktasının din değil zengin kuzeyle yoksul güney arasındaki ekonomik çatışma olacağını söyledi.gibi Numan Kurtulmuş ile ilgili ilginç notlar tutulmuş.Yine o kripto belgelerde İsrail'in Numan bey için "düşük profilli bir lider" tanımlaması da yayımlanmıştı.

Numan Kurtulmuş'un geçmişte Saadet Partisi Genel Başkanı olduğu dönemde İsrail ile ilgili " israil en büyük zaferini Akp iktidarında yaşadı" açıklaması bakalım ilerisi için Numan Kurtulmuş'un Akparti ve Türkiye'nin başına geçtiği vakit, Türkiye-İsrail ilişkilerine yansıması ne şekilde olacak bunu hep beraber müşahade edeceğiz. Numan Kurtulmuş ya geçmişte İsrail için söylediklerini yutacak yada siyonist İsrail ile yeni bir  ilişkinin kapısını aralayacak.

Geçmişte bu tür örnekleri çok yaşadık. 'Mavi Marmara' olayında olduğu gibi!!!

Numan Kurtulmuş'un AK Parti'ye neden katıldığı ve bu katılmanın bir tesadüf olmadığını o dönemde

Başbakan Erdoğan'ın danışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili olan  Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki köşesinde değerlendirmişti. Akdoğan o  tarihte şunları yazmıştı: “...Numan Bey'in katılım konusu çok önceki dönemlerde de gündeme gelmiş bir meseledir. Numan Kurtulmuş, gerek beyefendi kişiliği, gerek muhafazakar kesimdeki güvenilirliğiyle önemli bir siyasi aktördür. Kurtulmuş'u aldığı veya getireceği oy oranıyla değerlendirmek son derece yanlış olur. Bu süreci iki kurumsal yapının birleşmesi değil, belli kişilerin bir harekette bütünleşmesi olarak görmek daha doğrudur. Ne kadarı AK Parti'ye katılır bilmiyoruz, ama Numan Bey'le birlikte hareket eden tecrübeli siyasetçiler mevcuttur. Teoman Rıza Güneri, Şeref Malkoç, Ahmet Cemil Tunç, Ahmet Demircan gibi birçok isim bu sürece katkı yapacak donanıma sahiptir...”

Akdoğan “Erdoğan kendisinin ne olacağını değil, kendisinden sonra AK Parti'nin ne olacağını dert eder. Bugün için Türkiye'nin selameti de AK Parti'nin geleceğinden bağımsız görülemez” açıklamalarında bulunmuştu.!

Nitekim Yalçın Akdoğan'ın "Numan beyle hareket eden tecrübeli isimler var" dediği o tecrübeli isimler arasında saydığı Şeref Malkoç ve ismini zikretmediği genç isimlerden ve bugün Adalet Bakanlığı makamında oturan ve çok başarılı çalışmalara imza atan Abdülhamid Gül'de bugün Akparti içerisinde Numan beyin ekibi içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en yakın prensleri arasındadır.

2020'den sonra Akparti yönetimini Numan Kurtulmuş ve eski 'Milli Görüşçü' ekip yönetirse buna şimdiden hazırlıklı olun.

2013 yılından bu yana sessiz ve derinden giden Numan Kurtulmuş'un  trendi son aylarda tekrar  yükselmeye başladı.

Şüphesiz ki sayın Kurtulmuş'un bu yükselen trendini birileri de yakından izleyerek  kendisini yakın markaja almaya başladı. Kim mi bunlar. Elbetteki sözde Müttefik ve stratejik dostumuz ABD!

Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın  G-20 zirvesi için ABD'ye gitmesinden hemen sonra AK Parti Genel Başkanvekili  Numan Kurtulmuş'un da Ankara'da sürpriz bir konuğu vardı! Bu konuk ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Michael Satterfield idi.

David Satterfield, AK Parti Genel Merkezinde Numan Kurtulmuş ile  biraraya geldi.

Burada konuşan Kurtulmuş, Satterfield ve beraberindeki heyeti ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kurtulmuş, Satterfield'in göreve yeni başladığını anımsatarak, "Bugün kendileriyle yapacağımız görüşmede Türkiye'ye, bölgemize ve muhtemelen ikili ilişkilere ait görüşlerimizi paylaşma imkanını bulacağız." diye konuştu.

Satterfield'e yeni görevi dolayısıyla başarılar dileyen Kurtulmuş, "Ümit ederim ki Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişmesinde buradaki çalışmalara katkıda bulunur. Biz de Türkiye'nin tezlerinin daha iyi anlaşılması için görüşlerimizi zannediyorum bugün bir kere daha paylaşma imkanı bulacağız." ifadelerini kullandı.

ABD Büyükelçisi David Michael Satterfield'de "AK Parti ile uzun ve sürdürülebilir ilişkiler umuyoruz"dedi.

David Michael Satterfield'in "Akparti ile uzun ve sürdürülebilir ilişkiler umuyoruz" sözü, altının çizilmesi gereken bir belge konumunda bir mesajı içeriyor. Zira Satterfield'in bu beyanatı Akparti ile ABD'nin daha uzun süre birlikte çalışılacağının ipuçlarını vermiş oldu. Akparti ile sürdürebilir ilişki de büyük ihtimalle Numan Kurtulmuş ile yola devam  edileceğinin izdüşümünü veriyor.

Numan Kurtulmuş'un 1988-1989 yılları arasında ABD'de Temple Üniversitesi School of Business-Management'de lisansüstü çalışması ve yine 1990-1993 yılları arasında da Cornell Üniversitesi Newyork State Scholl of İndustrial Labor Relations'da misafir üye olarak Amerika'da bulunması kendisine siyasetteki kalıcılık için  çok büyük avantaj sağlayabilir!

 

Ne dersiniz acaba Numan Kurtulmuş

yavaş yavaş Tayyip Erdoğan'ın yerine ilk önce Akparti Genel Başkanı ve daha sonraki süreçte de Cumhurbaşkanı koltuğuna mı ısındırılıyor? 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın literatüre kazandırdığı "Metal yorgunu" tabiri  sayın Erdoğan içinde geçerli ve sanırım birileri bu yorgunluğu gördü ve bu yorgunluğu dingin biri ile doldurmak istiyor! Akparti'deki bu lider açığını da Numan Kurtulmuş ile doldurmak istiyorlar.

Dün gerek iç ve gerekse dış politika ile ve diğer önemli gündem maddeleri ile ilgili  açıklamalarda bulunan Numan Kurtulmuş "bu partiyi güçlendirecek, sevilen, Cumhurbaşkanımızın verdiği bu siyasi mücadeleyi ileriye taşıyabilecek isimlere ihtiyaç var.

Bu yeni dönemde dünya siyasi çok köklü bir değişim yaşıyor. Daha büyük meydan okumayla karşı karşıyayız, daha büyük fırsatlar da karşımıza çıkıyor. Artık Tayyip Erdoğan'ın siyasi karizmasının arkasına sığınarak siyaset yapma devri geride kalmıştır. Tayyip Erdoğan, bir dünya markası, Türkiye'nin lideri. Ama artık Tayyip Erdoğan herkesi sırtında taşıyacak değil. Biz, AK Parti kadroları Sayın Cumhurbaşkanımızın yükünü almak zorundayız. Onun mücadelesini ileriye götürecek bilgiye, birikime, ahlaka, toplumsal karşılığa ve motivasyona sahip olan kadrolara ihtiyaç var" açıklamaları 2020'den sonra Numan Kurtulmuşu gelecek için Akparti Genel Başkanı ve  sonraki süreçte de Cumhurbaşkanı makamına daha da yakınlaştırıyor gibi!

Son aylarda Akparti teşkilatları içerisindeki tüm toplantılara Numan Kurtulmuş'un  gitmesi veya gönderilmesi tamamen bir 'PR' çalışması gibi gözüküyor.

Adeta Numan Kurtulmuş ismi tüm teşkilatlarda öne çıkartılıyor ve bir mobing çalışması ile Numan Kurtulmuş için:  "O da uzun boylu, hitabeti güçlü ve iyi bir hatip ve üstelik de eşi başörtülü ve başörtüsü mağduru ve hepsinden önemlisi de Numan beyin dedesi büyük bir alim ve "Amentü Şerhinin" de yazarı. Üstelik Numan Kurtulmuş'da Tayyip Erdoğan gibi iyi kuran okuyor" propagandası ile teşkilatlara "Tayyip beyin yeni veliahtı" dedirtilmek isteniyor gibi...

Tüm bu 'PR' çalışmaları Numan beyi gelecekte Türkiye ve dünya siyasetinde tıpkı Erdoğan gibi popüler yaparak Akparti'de yeni lider olarak karşımıza çıkartacak gibi görünüyor.

2020-2023 yılları arasında Numan Kurtulmuş ismini hem Türk siyaseti

ve hemde dünya siyaseti içerisinde konuşmaya başlarsak bu sürpriz sayılmasın!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.