Yeni seçim yasasıyla birlikte, erken genel seçimlerininönünün alındığı görüşleri hâkim olurken, bir baskın seçimin halen gündemde olduğunu düşünenlerdenim.
Ekonomi çok kötü, yargıya güvensizlik en alt seviyelerde, pazarda ateş var, toplumun değişik katmanlarının sorunlarına çözümler üretilemiyor, khk’lılar, emekliler ve eyt’lilerin sorunları çığ gibi, söz verilen ek gösterge hala yasalaşmış değil. Enflasyon, döviz kurlarındaki yükseliş, bütçe açığı el hâsıl nereye bakarsanız sorunlar yumağı. Hükümet bu şartlarda seçimlere niye gitsin?
Bu şartlarda seçimlere gitmez ancak kısa sürede yeni koşullar yaratarak baskın seçim kararıyla, aleyhine olan durumları lehine çevirebilir.
Önümüzdeki günlerde mevsimsel etkiler nedeniyle sebze ve meyve fiyatlarında bir gerileme meydana gelebilir. Vatandaşın en çok mustarip olduğu konuların başında gelen gıda fiyatlarının biraz geriye çekilmesi, nispi bir rahatlama yaratacaktır.
Ukrayna işgali nedeniyle yaptırımlar uygulanan Rus oligarkların bir bir Türkiye’ye geldiği ve Türk bankalarındahesap açtırdığı haberlerini görüyoruz. Ayrıca turizm mevsimi de başlıyor, yabancı turistlerin dövizleri de döviz piyasasını canlandırabilir. Suudi gazeteci Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a devredilmesi karşılığında 20-30 milyar dolarparanın Türkiye’de piyasaya gireceği iddiaları var.
Kulislerde Cumhur ittifakının geçen seçimler öncesinde söz verdiği ve kamu personellerinin de dört gözle beklediği 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmaların başladığı haberleri geliyor. Yaklaşık iki buçuk milyon kişinin yararlanacağı ek gösterge artışıyla birlikte, bu kesimlerde ekonomik olarak nispi bir rahatlama yaşanacak.
Ocak ayında kamu ve sigorta emeklileri beklediği zam artışını yaşamadılar, hükümet temmuz ayında bu kesimlere bir iyileştirme yapabilir, khk’lılarla ilgili rahatlatıcı önlemler alabilir. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir yasa düzenlemesi yapılarak bu kesimlerin gönlünü alma yoluna gidebilir.
Cumhur ittifakından kaçan milliyetçi ve muhafazakâroyları geri döndüreme çabaları sürüyor. Muhafazakârseçmene, Deva, Saadet ve Gelecek partisine verilen oylar HDP’ye gideceği yolundaki propaganda ve seçim yasasıyla yapılan artık oyların ittifaka yazılmaması değişikliğiyle kaçışın önüne geçilmeye çalışıldı. Irak ve Suriye’ye yapılacak yeni ve kapsamlı bir operasyonla milliyetçilik duyguları kabartılarak İYİ partiye yönelen milliyetçi oyların önüne geçilmeye çalışılabilir.
Gıda fiyatlarının düştüğü, emekli ve memurlara maaş artışının yapıldığı, 3600 ek gösterge, EYT ve KHK’lıların sorunlarının çözüldüğü, döviz kurlarının düşerek bütçe açığının azaldığı, cumhur ittifakından kaçışların çeşitli yasal ve propagandayla engellendiği, muhalefetin henüz seçimlerle ilgili bir çalışması, programı, alternatifi yokken, üstüne üstlük bir de Ukrayna-Rusya savaşını durduran “dünya lideri” olarak seçimlere girmenin avantajı büyük olur.
“Cumhurbaşkanının istifasıyla 45 günde seçimlere gidilir” ise; Temmuz ayında vatandaşların lehine yapılacak değişikliklerin ardından ekim veya kasım ayında baskın seçimlere gitmek Cumhur ittifakının lehine olacaktır.
Cumhur ittifakı bu şansı kullanır mı?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nevzat Bingöl
BASKIN SEÇİM NE ZAMAN?
Yeni seçim yasasıyla birlikte, erken genel seçimlerininönünün alındığı görüşleri hâkim olurken, bir baskın seçimin halen gündemde olduğunu düşünenlerdenim.
Ekonomi çok kötü, yargıya güvensizlik en alt seviyelerde, pazarda ateş var, toplumun değişik katmanlarının sorunlarına çözümler üretilemiyor, khk’lılar, emekliler ve eyt’lilerin sorunları çığ gibi, söz verilen ek gösterge hala yasalaşmış değil. Enflasyon, döviz kurlarındaki yükseliş, bütçe açığı el hâsıl nereye bakarsanız sorunlar yumağı. Hükümet bu şartlarda seçimlere niye gitsin?
Bu şartlarda seçimlere gitmez ancak kısa sürede yeni koşullar yaratarak baskın seçim kararıyla, aleyhine olan durumları lehine çevirebilir.
Önümüzdeki günlerde mevsimsel etkiler nedeniyle sebze ve meyve fiyatlarında bir gerileme meydana gelebilir. Vatandaşın en çok mustarip olduğu konuların başında gelen gıda fiyatlarının biraz geriye çekilmesi, nispi bir rahatlama yaratacaktır.
Ukrayna işgali nedeniyle yaptırımlar uygulanan Rus oligarkların bir bir Türkiye’ye geldiği ve Türk bankalarındahesap açtırdığı haberlerini görüyoruz. Ayrıca turizm mevsimi de başlıyor, yabancı turistlerin dövizleri de döviz piyasasını canlandırabilir. Suudi gazeteci Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a devredilmesi karşılığında 20-30 milyar dolarparanın Türkiye’de piyasaya gireceği iddiaları var.
Kulislerde Cumhur ittifakının geçen seçimler öncesinde söz verdiği ve kamu personellerinin de dört gözle beklediği 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmaların başladığı haberleri geliyor. Yaklaşık iki buçuk milyon kişinin yararlanacağı ek gösterge artışıyla birlikte, bu kesimlerde ekonomik olarak nispi bir rahatlama yaşanacak.
Ocak ayında kamu ve sigorta emeklileri beklediği zam artışını yaşamadılar, hükümet temmuz ayında bu kesimlere bir iyileştirme yapabilir, khk’lılarla ilgili rahatlatıcı önlemler alabilir. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir yasa düzenlemesi yapılarak bu kesimlerin gönlünü alma yoluna gidebilir.
Cumhur ittifakından kaçan milliyetçi ve muhafazakâroyları geri döndüreme çabaları sürüyor. Muhafazakârseçmene, Deva, Saadet ve Gelecek partisine verilen oylar HDP’ye gideceği yolundaki propaganda ve seçim yasasıyla yapılan artık oyların ittifaka yazılmaması değişikliğiyle kaçışın önüne geçilmeye çalışıldı. Irak ve Suriye’ye yapılacak yeni ve kapsamlı bir operasyonla milliyetçilik duyguları kabartılarak İYİ partiye yönelen milliyetçi oyların önüne geçilmeye çalışılabilir.
Gıda fiyatlarının düştüğü, emekli ve memurlara maaş artışının yapıldığı, 3600 ek gösterge, EYT ve KHK’lıların sorunlarının çözüldüğü, döviz kurlarının düşerek bütçe açığının azaldığı, cumhur ittifakından kaçışların çeşitli yasal ve propagandayla engellendiği, muhalefetin henüz seçimlerle ilgili bir çalışması, programı, alternatifi yokken, üstüne üstlük bir de Ukrayna-Rusya savaşını durduran “dünya lideri” olarak seçimlere girmenin avantajı büyük olur.
“Cumhurbaşkanının istifasıyla 45 günde seçimlere gidilir” ise; Temmuz ayında vatandaşların lehine yapılacak değişikliklerin ardından ekim veya kasım ayında baskın seçimlere gitmek Cumhur ittifakının lehine olacaktır.
Cumhur ittifakı bu şansı kullanır mı?