Uluslararası ilişkilerde ,normlar düşünülerek felsefi süreçler akabinde oluşmazlar.
Çağımızın normlarından önemli ölçüde toplumsal birlikteliği bir arada tutma ve daha uzun yaşanılabilir bir hayat yaşama arzusu doğal ve mantıklıdır.
Muhteşem varoluşun kültürünü,inancını farklılığını birlik ve beraberliğin tadını çıkarmak için özlem ve nihai amaç her bireyin geleceğine mutluluğuna adanmış ,tatmin edici bir hayat yaşamak olmalıdır.
Bunun teorik düşüncesi ana birleşeni ve insanlık için en önemli tezi sevgidir.
Sadece insanlara değil,tüm türleri ve doğayı da sevgi besler.
Sevgi işlemseldir.Sadece canlılara bağışlanan bir varoluştur.
Bu temel ilke ve insanlık adına ortaya kopacağınız realitenin adı ise
özgürlüktür.
Bireysel olarak gerçek özgürlük kötülüklerden ve önyargılardan bireyin kendisini soyutladığında özgürlük anlam ve değerler kazanır.
Bu ikisi varsa yaratıcılık,güzellik ve sanat kendiliğinden ortaya çıkar.
Manevi değerlere dayanan bir yaşam,salt varoluşu aşar ve bizi hayatta kalmaktan öneme yükseltir.
İyilik uyumu teşvik eder,sevgi ruhları birbirine bağlar,gerçeği aydınlatır, yaratıcılığı olasılıkları genişletir,güzelliğe ilham verir,sanatı ölümsüzleştirir ve özgürlük özgün ifadeye izin verir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Naif Bülbül
*Felsefik Normlar’da Sevgi ve Özgürlük*
Uluslararası ilişkilerde ,normlar düşünülerek felsefi süreçler akabinde oluşmazlar.
Çağımızın normlarından önemli ölçüde toplumsal birlikteliği bir arada tutma ve daha uzun yaşanılabilir bir hayat yaşama arzusu doğal ve mantıklıdır.
Muhteşem varoluşun kültürünü,inancını farklılığını birlik ve beraberliğin tadını çıkarmak için özlem ve nihai amaç her bireyin geleceğine mutluluğuna adanmış ,tatmin edici bir hayat yaşamak olmalıdır.
Bunun teorik düşüncesi ana birleşeni ve insanlık için en önemli tezi sevgidir.
Sadece insanlara değil,tüm türleri ve doğayı da sevgi besler.
Sevgi işlemseldir.Sadece canlılara bağışlanan bir varoluştur.
Bu temel ilke ve insanlık adına ortaya kopacağınız realitenin adı ise
özgürlüktür.
Bireysel olarak gerçek özgürlük kötülüklerden ve önyargılardan bireyin kendisini soyutladığında özgürlük anlam ve değerler kazanır.
Bu ikisi varsa yaratıcılık,güzellik ve sanat kendiliğinden ortaya çıkar.
Manevi değerlere dayanan bir yaşam,salt varoluşu aşar ve bizi hayatta kalmaktan öneme yükseltir.
İyilik uyumu teşvik eder,sevgi ruhları birbirine bağlar,gerçeği aydınlatır, yaratıcılığı olasılıkları genişletir,güzelliğe ilham verir,sanatı ölümsüzleştirir ve özgürlük özgün ifadeye izin verir.