Bir çocuğun terbiye edilip, eğitilmesinde ailenin rolünün büyüklüğü sanırım herkesin malumudur. Sonrası hayata bir şekilde dahil olma süreci...
Yani çocukların gelişip yetişmesi, çevresel algı biçimleri, ortaya koydukları menfi veya müspet davranışlar ile toplumsal konsept kazanımların tümü, ailevi yapılanmaların birer ürünüdür.
Toplumsal adaptasyona dayalı paradigmların normal seyrinde gitmesi ile ilgili, çocukları için rol model olma görevini üstlenen ebeveynler, bu konularda gayet dikkatli ve titiz olmak zorunda dırlar.
Malumunuz üzre daha dün gencecik bir bayan polisimiz serseri ruhlu biri tarafından şehit edildi... Bu ve buna benzer nice elim olaylara milletçe şahit oluyor, yüreklerimiz yana yakıla izlemek zorunda bırakılıyoruz.
Nice benzer hadiseler vuku buluyor; ve malesef biz de geçici bir kaç ah vah terennümünden sonra her zamanki gibi hayatın doğal akışına kendimizi bırakıyoruz...
Peki bu yaptığımız umursamazlık, unutkanlık sizce doğru bir konjenktür müdür, değil tabi..!
Burada herkesin ama herkesin akıl yorup,çözümsel veriler ortaya koyması gerekmiyor mu. Çünkü bunlar acilen giderilmesi elzem olan toplumsal sorunlardır. Hal böyle olunca, her kesimden, gerek akil, gerek bilim adamları, ellerini taşın altına koyup, bu ve bunlara benzer sorunları giderme konusunda katkılar sunma gayreti içinde olmalıdırlar.
Mesela son derece caydırıcı, aynı zamanda sert yasalar ortaya konulabilir...Kanun koyucular toplanıp , bu işin nasıl ve ne şekilde bertaraf edileceğini gayet iyi biliyorlar .
Önce suçlu veya suç'a meyilli olanların "bir kaç yıl yatar, sonra çıkarım " düşüncesinin beyinlerinden ekarte edilmesi gerekir...
Neticede bu toplum ve toplumu var eden bireyler bizim değil midir.
Hergün kadın cinayetleri, çocuk istismarları, nice benzer olaylar işlenirken, hala neyi bekliyoruz? Neden her musibetten dersler çıkartlılıp, çözüm yoluna gidilmiyor anlamış değilim; anlayan varsa beri gelsin.
Artık sokaklarda her an her yerde nelerle karşılaşacağımızın endişesi içinde dolaşmak gerçekten azap vesilesi..!
Bilemeden bindiğimiz metrobüste, bir tramvayda, minübüste veya dışarda, yahut bir aveme'de bir sürü cani ruhlu, sapık adamlarla, adına her ne diyorsanız; haleti ruhiyesi bozuk kişilerle bir arada bulunuyor, burun buruna, risk seviyesi yüksek ortamlarda seyahat ediyor, geziyor, açık ve kapalı alanlarda müşterek aynı havayı soluyor, aynı yaşamı paylaşıyoruz...
Eminim belli bir grubun dahil olduğu bir terörist örgütüne karşı ; içinde barındırdığımız bu gizli anarşistlere karşı mücadele etmek daha kolaydır.
Aleni düşmanla savaşmak; olmayanla savaşmaktan daha hafiftir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Mustafa Kaplan
TOPLUMSAL SORUNLAR
Bir çocuğun terbiye edilip, eğitilmesinde ailenin rolünün büyüklüğü sanırım herkesin malumudur. Sonrası hayata bir şekilde dahil olma süreci...
Yani çocukların gelişip yetişmesi, çevresel algı biçimleri, ortaya koydukları menfi veya müspet davranışlar ile toplumsal konsept kazanımların tümü, ailevi yapılanmaların birer ürünüdür.
Toplumsal adaptasyona dayalı paradigmların normal seyrinde gitmesi ile ilgili, çocukları için rol model olma görevini üstlenen ebeveynler, bu konularda gayet dikkatli ve titiz olmak zorunda dırlar.
Malumunuz üzre daha dün gencecik bir bayan polisimiz serseri ruhlu biri tarafından şehit edildi... Bu ve buna benzer nice elim olaylara milletçe şahit oluyor, yüreklerimiz yana yakıla izlemek zorunda bırakılıyoruz.
Nice benzer hadiseler vuku buluyor; ve malesef biz de geçici bir kaç ah vah terennümünden sonra her zamanki gibi hayatın doğal akışına kendimizi bırakıyoruz...
Peki bu yaptığımız umursamazlık, unutkanlık sizce doğru bir konjenktür müdür, değil tabi..!
Burada herkesin ama herkesin akıl yorup,çözümsel veriler ortaya koyması gerekmiyor mu. Çünkü bunlar acilen giderilmesi elzem olan toplumsal sorunlardır. Hal böyle olunca, her kesimden, gerek akil, gerek bilim adamları, ellerini taşın altına koyup, bu ve bunlara benzer sorunları giderme konusunda katkılar sunma gayreti içinde olmalıdırlar.
Mesela son derece caydırıcı, aynı zamanda sert yasalar ortaya konulabilir...Kanun koyucular toplanıp , bu işin nasıl ve ne şekilde bertaraf edileceğini gayet iyi biliyorlar .
Önce suçlu veya suç'a meyilli olanların "bir kaç yıl yatar, sonra çıkarım " düşüncesinin beyinlerinden ekarte edilmesi gerekir...
Neticede bu toplum ve toplumu var eden bireyler bizim değil midir.
Hergün kadın cinayetleri, çocuk istismarları, nice benzer olaylar işlenirken, hala neyi bekliyoruz? Neden her musibetten dersler çıkartlılıp, çözüm yoluna gidilmiyor anlamış değilim; anlayan varsa beri gelsin.
Artık sokaklarda her an her yerde nelerle karşılaşacağımızın endişesi içinde dolaşmak gerçekten azap vesilesi..!
Bilemeden bindiğimiz metrobüste, bir tramvayda, minübüste veya dışarda, yahut bir aveme'de bir sürü cani ruhlu, sapık adamlarla, adına her ne diyorsanız; haleti ruhiyesi bozuk kişilerle bir arada bulunuyor, burun buruna, risk seviyesi yüksek ortamlarda seyahat ediyor, geziyor, açık ve kapalı alanlarda müşterek aynı havayı soluyor, aynı yaşamı paylaşıyoruz...
Eminim belli bir grubun dahil olduğu bir terörist örgütüne karşı ; içinde barındırdığımız bu gizli anarşistlere karşı mücadele etmek daha kolaydır.
Aleni düşmanla savaşmak; olmayanla savaşmaktan daha hafiftir.