Kısaca şöyle: Bir kurbağayı kaynayan suya koyarsanız, çılgınca zıplayarak kaptan çıkmaya çalışacaktır. Fakat eğer onu ılık suya koyar ve suyu yavaşça ısıtırsanız, suyun içinde uslu uslu oturacaktır. Su yavaşça ısındıkça, kurbağa rahat bir uyuşukluk haline geçecektir, tıpkı sıcak bir banyo yapan bir insan gibi. Su yavaşça ısındığı için kurbağa tehlikeyi fark etmeyecektir. Ve içine girdiği rehavetle, sonunda kaynayan suyun içinde son nefesini verecektir.
Hikayenin sonunda bir de kıssadan hisse var. Diyor ki; yavaş değişimler fark edilmeden köklü ve olumsuz değişikliklere zemin hazırlayabilir. Sonunda bir bakarsınız ki iş işten geçmiştir
Şayet cehennemi azaba hazırsanız; gaflet uykusu; uykuların en tatlısıdır(!)
Mesela kumar..! İnsana başta cazip gelir ... Ondan edinilen kazanımlar kişiyi ister istemez, bir kazanma hırsına düçar bırakıp, gelecekte olması muhtemel felaketlere sürükleyebilir ... Bununla ilgili kişi için bir farkındalık sözkonusu değildir. Bağımlı gibi sergilenen bu davranış biçimleri, kişinin bu kumar belasından helak oluncaya kadar devam etmesi, cidden endişe duyulacak türden . Buna benzer örnekler çoğaltılabilir...
Kişinin bu tür süfli işlerle iştigal etmesi, etmekte müdavim olması; içine girdiği bir rehavet'tin kaçınılmaz sonucudur. Onu bu işlere sürükleyenler; alıştıracakları işlerin hoşa gidecek taraflarını gösterip, onu bir nevi uyku modunda tutarlar; taki bir alışkanlığın husule gelmesi sözkonusu olabilsin...
Eskiden Hasan Sabahın; müritlerini haşhaşla sarhoş edip, onları bilemedikleri gizli bir kapıdan geçirterek, cennet dediği bir bahçede onlara bir takım zevkler tattırması , sanırım bu konuyla ilgili bir argüman olarak sunulabilir...
Bu metotla, bağımlı hale getirdiği adamlarına her türlü suçu işletmesi, bu kurbağa metodunu anlamamıza yeterli gelir kanaatindeyim...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa Kaplan
TUHAF AMA MANTIKLI
(Kurbağa Usülü)
Kısaca şöyle: Bir kurbağayı kaynayan suya koyarsanız, çılgınca zıplayarak kaptan çıkmaya çalışacaktır. Fakat eğer onu ılık suya koyar ve suyu yavaşça ısıtırsanız, suyun içinde uslu uslu oturacaktır. Su yavaşça ısındıkça, kurbağa rahat bir uyuşukluk haline geçecektir, tıpkı sıcak bir banyo yapan bir insan gibi. Su yavaşça ısındığı için kurbağa tehlikeyi fark etmeyecektir. Ve içine girdiği rehavetle, sonunda kaynayan suyun içinde son nefesini verecektir.
Hikayenin sonunda bir de kıssadan hisse var. Diyor ki; yavaş değişimler fark edilmeden köklü ve olumsuz değişikliklere zemin hazırlayabilir. Sonunda bir bakarsınız ki iş işten geçmiştir
Şayet cehennemi azaba hazırsanız; gaflet uykusu; uykuların en tatlısıdır(!)
Mesela kumar..! İnsana başta cazip gelir ... Ondan edinilen kazanımlar kişiyi ister istemez, bir kazanma hırsına düçar bırakıp, gelecekte olması muhtemel felaketlere sürükleyebilir ... Bununla ilgili kişi için bir farkındalık sözkonusu değildir. Bağımlı gibi sergilenen bu davranış biçimleri, kişinin bu kumar belasından helak oluncaya kadar devam etmesi, cidden endişe duyulacak türden . Buna benzer örnekler çoğaltılabilir...
Kişinin bu tür süfli işlerle iştigal etmesi, etmekte müdavim olması; içine girdiği bir rehavet'tin kaçınılmaz sonucudur. Onu bu işlere sürükleyenler; alıştıracakları işlerin hoşa gidecek taraflarını gösterip, onu bir nevi uyku modunda tutarlar; taki bir alışkanlığın husule gelmesi sözkonusu olabilsin...
Eskiden Hasan Sabahın; müritlerini haşhaşla sarhoş edip, onları bilemedikleri gizli bir kapıdan geçirterek, cennet dediği bir bahçede onlara bir takım zevkler tattırması , sanırım bu konuyla ilgili bir argüman olarak sunulabilir...
Bu metotla, bağımlı hale getirdiği adamlarına her türlü suçu işletmesi, bu kurbağa metodunu anlamamıza yeterli gelir kanaatindeyim...