Tek ve sonsuz güç ,sadece ve sadece Allah'a münhasır bir özelliktir. Her canlı, birey olarak varlık arz etse de; kendi cinsin'de olanla ancak bir güç birliği tesisine gidebilir... O yüzden insanlar için söylenen "iki akıl bir akıldan;üç akıl iki akıldan üstündür"sözü, demokrasi'ye atfen söylenmiş bir sözdür...
Öyle ise, insanlar için en reel,en mantıklı,en ideal sistem demokrasidir desem yanlış söylemiş olmam..!
Tüm düsturları baz alınarak toplumsal platformda entegrasyonu sağlanmış bir demokrasi , her kesime mensup bireyleri mutlu kılacağı gibi adalet oluşumunda da tatmin edici boyutları gözler önüne serer.
Antik çağda başlayıp, günümüze kadar uzanan bu sistemin tercih edilip, sosyal yaşama dahil edilebilme mücadelesi aslında çok uzun bir sürece dayanır.
Öteden beri beraberce kaliteli bir yaşamı var edebilmek için kafa yoran insanlar, sistemlerle ilgili deneysel süreçler başlatarak, zamanla demokrasiye benzer bazı yapılanmaların tahakkukun'da önemli roller üstlenmişlerdir.
Demokrasi, Yunanca bir sözcüktür. Sözcüğün son kısmı "kratos"; iktidar, yönetme, güç anlamına gelmektedir. "Demos" sözcüğü ise; halk, yurttaş topluluğu, sıradan halk gibi pek çok anlamı olan bir sözcüktür.
Halkın müşterek katkılarıyla ülke yönetimine verilen şekil ve şemasının belirlendiği; herkesin bu belirlenen yönetimde söz hakkına sahip olduğu bir sistemdir.
Bu sistemde; azınlığın ve veya çoğunluğunun teyamüllerı esas alınmaz .Halk hür iradesiyle kendi temsilcilerini seçip, dolaylı olarak yönetim platformunda kendini ifade eder ...
Her ne kadar Yunan filozofları olan Aristo ve Platon bu sistemi eleştirip,"ayak takımı yönetimidir" gibi bir deklarasyon içine girmiş olsalar da; demokrasi kuşkusuz bilinç düzeyi yüksek bir toplumun daima vazgeçilmez bir yaşam şekli olduğu yadsınamaz biçimde ortadadır.
Oysa iki filozuf'un görmezden geldiği bir gerçek vardır ki;oda toplumsal bir devletin var olamayacağı gerçeğidir.Burada ister istemez bir mantık yürütme kendini zorunlu kılıyor.Basitçe anlatılacak olursa:Bireyler aileyi, aileler toplumu,toplum devleti var eder.Yani Bireyin değeri bilinmiyorsa,toplumun değeri de bilinmiyor demektir. Çünkü birey olmasa,toplum hiç olmaz...İşte demokrasi böyle bir denklemin en etkin belirleyicisidir.Bir damlayı inkâr etmek;koca bir denizi inkâr etmek gibidir...
Yaratan'ın ; Eşref-i mahluk makam'ıyla müşerref kıldığı insanları
tabiat sofrasında nemalandırması,onlara verdiği kıymetin bir göstergesi değil midir?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa Kaplan
İKİ AKIL BİR AKILDAN ÜSTÜNDÜR
Tek ve sonsuz güç ,sadece ve sadece Allah'a münhasır bir özelliktir. Her canlı, birey olarak varlık arz etse de; kendi cinsin'de olanla ancak bir güç birliği tesisine gidebilir... O yüzden insanlar için söylenen "iki akıl bir akıldan;üç akıl iki akıldan üstündür"sözü, demokrasi'ye atfen söylenmiş bir sözdür...
Öyle ise, insanlar için en reel,en mantıklı,en ideal sistem demokrasidir desem yanlış söylemiş olmam..!
Tüm düsturları baz alınarak toplumsal platformda entegrasyonu sağlanmış bir demokrasi , her kesime mensup bireyleri mutlu kılacağı gibi adalet oluşumunda da tatmin edici boyutları gözler önüne serer.
Antik çağda başlayıp, günümüze kadar uzanan bu sistemin tercih edilip, sosyal yaşama dahil edilebilme mücadelesi aslında çok uzun bir sürece dayanır.
Öteden beri beraberce kaliteli bir yaşamı var edebilmek için kafa yoran insanlar, sistemlerle ilgili deneysel süreçler başlatarak, zamanla demokrasiye benzer bazı yapılanmaların tahakkukun'da önemli roller üstlenmişlerdir.
Demokrasi, Yunanca bir sözcüktür. Sözcüğün son kısmı "kratos"; iktidar, yönetme, güç anlamına gelmektedir. "Demos" sözcüğü ise; halk, yurttaş topluluğu, sıradan halk gibi pek çok anlamı olan bir sözcüktür.
Halkın müşterek katkılarıyla ülke yönetimine verilen şekil ve şemasının belirlendiği; herkesin bu belirlenen yönetimde söz hakkına sahip olduğu bir sistemdir.
Bu sistemde; azınlığın ve veya çoğunluğunun teyamüllerı esas alınmaz .Halk hür iradesiyle kendi temsilcilerini seçip, dolaylı olarak yönetim platformunda kendini ifade eder ...
Her ne kadar Yunan filozofları olan Aristo ve Platon bu sistemi eleştirip,"ayak takımı yönetimidir" gibi bir deklarasyon içine girmiş olsalar da; demokrasi kuşkusuz bilinç düzeyi yüksek bir toplumun daima vazgeçilmez bir yaşam şekli olduğu yadsınamaz biçimde ortadadır.
Oysa iki filozuf'un görmezden geldiği bir gerçek vardır ki;oda toplumsal bir devletin var olamayacağı gerçeğidir.Burada ister istemez bir mantık yürütme kendini zorunlu kılıyor.Basitçe anlatılacak olursa:Bireyler aileyi, aileler toplumu,toplum devleti var eder.Yani Bireyin değeri bilinmiyorsa,toplumun değeri de bilinmiyor demektir. Çünkü birey olmasa,toplum hiç olmaz...İşte demokrasi böyle bir denklemin en etkin belirleyicisidir.Bir damlayı inkâr etmek;koca bir denizi inkâr etmek gibidir...
Yaratan'ın ; Eşref-i mahluk makam'ıyla müşerref kıldığı insanları
tabiat sofrasında nemalandırması,onlara verdiği kıymetin bir göstergesi değil midir?