İslâmiyet’te öğrenilmesi ve her Müslüman’ın mutlaka öğrenmesi lazım olan temel din bilgilerinin esası, temeli
Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2024 04:14
Muhterem Krdeşlerim…
Her Müslüman’ın mutlaka öğrenmesi gereken din bilgileri ikiye ayrılır:
1- Kalp ile itikat edilmesi, yani inanılması lazım olan bilgilerdir. Bu ilimlere Usûl-i din veya İman bilgileri denir.
Kısacası, iman, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği 6 şeye inanmak ve İslâmiyeti kabul etmek ve küfür alâmeti olan şeyleri söylemekten ve kullanmaktan sakınmaktır. Her Müslüman’ın, küfür alâmeti olan şeyleri öğrenmesi ve bunlardan sakınması lazımdır. İmanı olana Müslüman denir.
2- Beden ile veya kalp ile yapılacak ve sakınılacak ibadet bilgileridir. Yapılması emir edilen bilgilere Farz, sakınılması emir edilen bilgilere Haram denir. Bunlara Fürû-i din veya Ahkâm-ı İslâmiyye yahut İslâmiyet bilgileri denir.
Bu ümmetin âlimleri 2 türlüdür. Fen bilgilerini dünya menfaati için öğrenmek caizdir, hatta lazımdır.
Hadîs-i Şerifte;
“Bu ümmetin âlimleri 2 türlü olacaktır: Birincileri, ilimleri ile insanlara faydalı olacaktır. Onlardan bir karşılık beklemeyeceklerdir. Böyle olan insana denizdeki balıklar ve yeryüzündeki hayvanlar ve havadaki kuşlar dua edeceklerdir. İlmi başkalarına faydalı olmayan, ilmini dünyalık ele geçirmek için kullananlara kıyamette Cehennem ateşinden yular vurulacaktır” buyuruldu.
Yerde ve gökte bulunan mahlukların hepsinin tesbih ettiklerini Kur’ân-ı Kerim haber veriyor.
“Âlimler, Peygamberlerin varisleridir” Hadîs-i Şerifindeki âlim, Resûlullah Efendimizin yolunda olan, Onun yoluna uyan din âlimi demektir. İslâmiyet’e uyan âlim, etrafına ziya saçan ışık kaynağı gibidir.
“Kıyamet günü bir din adamı getirilip Cehenneme atılır. Cehennemdeki tanıdıkları etrafına toplanıp, sen dünyada Allahın emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün derler. Evet, günahtır yapmayın derdim, kendim yapardım. Yapınız dediklerimi de yapmazdım. Bunun için, cezasını çekiyorum der” ve “Mirac gecesi göğe götürülürken insanlar gördüm. Ateşten makaslarla dudaklarını kesiyorlar. Bunların kim olduklarını Cebrail’e sordum. Ümmetinin hatiplerinden, vaizlerinden, kendilerinin yapmadıklarını yapınız diyenlerdir dedi” ve “Cehennem zebanileri, günah işleyen hafızlara, puta tapanlardan daha önce azap yapacaklardır. Çünkü bilerek yapılan günah, bilmeyerek yapılandan daha kötüdür” Hadîs-i Şerifleri meşhurdur.
Eshâb-ı Kiram çok âlim oldukları için küçük günahlardan da, büyük günahlar gibi korkarlardı. Hadîs-i Şerifte geçen hafızlar, Tevrat hafızları olsa gerektir. Çünkü günah işleyen Müslümanlara kafirlerden daha şiddetli azap yapılmayacaktır. Yahut, bu ümmetten olup da, günahlardan, haramlardan sakınmaya ehemmiyet vermeyip, kafir olan hafızlardır.
Hadîs-i Şerifte;
“Alimler devlet adamlarına karışmadıkça ve dünyalık toplamak peşinde olmadıkça, Peygamberlerin eminleridir. Dünyalık toplamaya başlayınca ve devlet adamlarının arasına karışınca, bu emanete hıyanet etmiş olurlar” buyuruldu.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri, kendisinden nasihat isteyen bir talebesine hitaben buyuruyor ki:
- “Allahu Teâlâ, sana uzun uzun ömürler verip, ömrünü ibadetle ve Onun gösterdiği yolda gitmekle geçirmek nasip eylesin! Bütün nasihatler Peygamber efendimizden alınmıştır. Ondan gelmeyen nasihatler fayda vermez. Peygamber Efendimizin dünyaya yayılan nasihatlerinden biri şudur:
“Allahu Teâlâ’nın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gadab ve azab edeceğine alamet, dünyaya ve ahirete faydası olmayan şeylerle meşgul olması, zamanlarını lüzumsuz şeylerle öldürmesidir. Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahu Teâlâ’nın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişman olsa, üzülse yeridir. Bir kimse kırk yaşını geçtiği halde onun hayırlı işleri, yani sevapları, kötü işlerinden, yani günahlarından ziyade olmadı ise, Cehenneme hazırlansın.” Bu Hadîs-i Şerifin manasını iyi anlayanlara, bu nasihat yetişir.” –
Allahu Teâlâ cümlemizi dinini en doğru şekilde öğrenen ve yaşayan kullarından eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Müslüm Abacıoğlu
İslâmiyet’te öğrenilmesi ve her Müslüman’ın mutlaka öğrenmesi lazım olan temel din bilgilerinin esası, temeli
Muhterem Krdeşlerim…
Her Müslüman’ın mutlaka öğrenmesi gereken din bilgileri ikiye ayrılır:
1- Kalp ile itikat edilmesi, yani inanılması lazım olan bilgilerdir. Bu ilimlere Usûl-i din veya İman bilgileri denir.
Kısacası, iman, Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği 6 şeye inanmak ve İslâmiyeti kabul etmek ve küfür alâmeti olan şeyleri söylemekten ve kullanmaktan sakınmaktır. Her Müslüman’ın, küfür alâmeti olan şeyleri öğrenmesi ve bunlardan sakınması lazımdır. İmanı olana Müslüman denir.
2- Beden ile veya kalp ile yapılacak ve sakınılacak ibadet bilgileridir. Yapılması emir edilen bilgilere Farz, sakınılması emir edilen bilgilere Haram denir. Bunlara Fürû-i din veya Ahkâm-ı İslâmiyye yahut İslâmiyet bilgileri denir.
Bu ümmetin âlimleri 2 türlüdür. Fen bilgilerini dünya menfaati için öğrenmek caizdir, hatta lazımdır.
Hadîs-i Şerifte;
“Bu ümmetin âlimleri 2 türlü olacaktır: Birincileri, ilimleri ile insanlara faydalı olacaktır. Onlardan bir karşılık beklemeyeceklerdir. Böyle olan insana denizdeki balıklar ve yeryüzündeki hayvanlar ve havadaki kuşlar dua edeceklerdir. İlmi başkalarına faydalı olmayan, ilmini dünyalık ele geçirmek için kullananlara kıyamette Cehennem ateşinden yular vurulacaktır” buyuruldu.
Yerde ve gökte bulunan mahlukların hepsinin tesbih ettiklerini Kur’ân-ı Kerim haber veriyor.
“Âlimler, Peygamberlerin varisleridir” Hadîs-i Şerifindeki âlim, Resûlullah Efendimizin yolunda olan, Onun yoluna uyan din âlimi demektir. İslâmiyet’e uyan âlim, etrafına ziya saçan ışık kaynağı gibidir.
“Kıyamet günü bir din adamı getirilip Cehenneme atılır. Cehennemdeki tanıdıkları etrafına toplanıp, sen dünyada Allahın emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün derler. Evet, günahtır yapmayın derdim, kendim yapardım. Yapınız dediklerimi de yapmazdım. Bunun için, cezasını çekiyorum der” ve “Mirac gecesi göğe götürülürken insanlar gördüm. Ateşten makaslarla dudaklarını kesiyorlar. Bunların kim olduklarını Cebrail’e sordum. Ümmetinin hatiplerinden, vaizlerinden, kendilerinin yapmadıklarını yapınız diyenlerdir dedi” ve “Cehennem zebanileri, günah işleyen hafızlara, puta tapanlardan daha önce azap yapacaklardır. Çünkü bilerek yapılan günah, bilmeyerek yapılandan daha kötüdür” Hadîs-i Şerifleri meşhurdur.
Eshâb-ı Kiram çok âlim oldukları için küçük günahlardan da, büyük günahlar gibi korkarlardı. Hadîs-i Şerifte geçen hafızlar, Tevrat hafızları olsa gerektir. Çünkü günah işleyen Müslümanlara kafirlerden daha şiddetli azap yapılmayacaktır. Yahut, bu ümmetten olup da, günahlardan, haramlardan sakınmaya ehemmiyet vermeyip, kafir olan hafızlardır.
Hadîs-i Şerifte;
“Alimler devlet adamlarına karışmadıkça ve dünyalık toplamak peşinde olmadıkça, Peygamberlerin eminleridir. Dünyalık toplamaya başlayınca ve devlet adamlarının arasına karışınca, bu emanete hıyanet etmiş olurlar” buyuruldu.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri, kendisinden nasihat isteyen bir talebesine hitaben buyuruyor ki:
- “Allahu Teâlâ, sana uzun uzun ömürler verip, ömrünü ibadetle ve Onun gösterdiği yolda gitmekle geçirmek nasip eylesin! Bütün nasihatler Peygamber efendimizden alınmıştır. Ondan gelmeyen nasihatler fayda vermez. Peygamber Efendimizin dünyaya yayılan nasihatlerinden biri şudur:
“Allahu Teâlâ’nın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gadab ve azab edeceğine alamet, dünyaya ve ahirete faydası olmayan şeylerle meşgul olması, zamanlarını lüzumsuz şeylerle öldürmesidir. Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahu Teâlâ’nın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişman olsa, üzülse yeridir. Bir kimse kırk yaşını geçtiği halde onun hayırlı işleri, yani sevapları, kötü işlerinden, yani günahlarından ziyade olmadı ise, Cehenneme hazırlansın.” Bu Hadîs-i Şerifin manasını iyi anlayanlara, bu nasihat yetişir.” –
Allahu Teâlâ cümlemizi dinini en doğru şekilde öğrenen ve yaşayan kullarından eylesin. (Amin)