Nasıl ki İdarecilerimizin sorumlulukları ve önemli özellikleri var ise, yönetilenlerin de değişik huyları, davranışları vardır. Ancak idarecilere mutlaka destek olmalı, yanlış yönlendirmemeli, zor durumda bırakmamalıdır.
Efendim;
İdare altındakiler 3 sınıfa ayrılır:
1. Sınıf: Akıllı, dindar ve fazilet sahibidir, idarecinin başarılı olması için, karşılaştığı güçlüklerin çözümlenmesinde daima ona yardımcı olurlar. Muvaffakiyeti için Cenab-ı Hakka dua edip mutluluğunu isterler. Bunlara güler yüz göstermeli, sözlerine kulak vermeli ve iltifat etmelidir.
2. Sınıf: Bunlar, bazen hayra, bazen de kötülüğe meyleder. Yani tabiatları iyiliği de kötülüğü de yapmaya müsaittir. Böyle kimseleri, iyiliğe meylettikleri zaman teşvik, kötülüğe yönelince de azarlamak ve korkutmak lazım gelir.
3. Sınıf: Bunlar adi ve sefil kişilerdir. Her davete koşarlar. Nereden bir şey görse o tarafa meylederler, iradeleri zayıftır, herkese uyarlar.
Bunlar, ümitsizlik vermeyecek derecede korkutulmalı ve ifrata varmayacak kadar cezalandırılmalıdır.
İdarecinin; anlayış-zekâ, meselelere çözüm bulma kuvveti, elemanları, sağlam bina gibi de olsa yine de bunlara güvenerek bir umursamazlığa düşmesi doğru olmaz.
İdareci, işleri bu minval üzere yürütürken henüz ortaya çıkmamış olan fakat meydana gelmesi muhtemel olan meseleler için de daima tedbirli olmalıdır. Yani olması muhtemel işler hakkında da tedbirli olmak; güç durumların çıkabileceğini de unutmamak gerekir.
Âmirlere itaat
Dinimiz, cemiyetin huzur içinde yaşaması, kargaşadan uzak olması için âmirler kötü de olsa, onların meşru emirlerine itaati emretmektedir. Allahü Teâlâ buyuruyor ki:
“Ey iman edenler! Allah’a, Resulüne ve sizden olan emirlere itaat ediniz.” [Nisa 59]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
“Emirin beğenmediğiniz işlerine sabredin! Zira cemaatten bir karış ayrılan, cahiliyet ölümü ile ölmüş olur.” [Buhari]
“Emire itaat etmeyip, cemaatten ayrılan, cahiliyet ölümü ile ölmüş olur.” [Müslim]
“Bana itaat, Allahü Teâlâ’ya itaattir. Bana isyan, Allahü Teâlâ’ya isyandır. Başındaki emire itaat, bana itaattir, ona isyan ise, bana isyandır.” [Buhari]
“Başınızdaki emir, siyah Habeşli bir köle olsa da, ona mutlaka itaat edin!” [Buhari]
“Öyle emirler gelir ki, yalan söyler ve zulmederler. Onların yalanlarını tasdik eden ve zulümlerine yardım edenler, benden değildir, ben de onlardan değilim. Onların yalanlarını tasdik etmeyen ve zulümlerine yardımcı olmayanlar bendendir, ben de onlardanım.” [Taberani]
“Bazı emirler gelir, rızklarınıza el atar, yalanlarla sizi avutmaya çalışır. En kötü tarafları da kötülüklerini güzel görmedikçe, yalanlarını tasdik etmedikçe sizden razı olmazlar. Yine de emirlik haklarını tanıyın.” [Taberani]
“Bazı idareciler gelir, iyileri de, kötüleri de olur. Hakka uygun her şeyde kendilerine itaat edin. Arkalarında namaz kılın. Eğer iyilik yaparlarsa, hem size, hem onlara olur. Kötülük ederlerse, sizin lehinize, onların aleyhine olur.” [Taberani]
“Hoşuna gitse de, gitmese de, emirin sözünü dinle ve ona itaat et! Emir, günah olan bir şeyi emrederse, o emri dinlemek gerekmez.” [Buhari]
“Bir hayvanın ayağını kesenin ve yaş hurma ağacını yakanın ecrinin dörtte biri gider. Ortağına hıyanet edenin de ecrinin dörtte biri gider. Emirine isyan edenin ise, ecrinin tamamı gider.” [Beyheki]
Hazret-i Huzeyfe diyor ki:
Peygamber efendimiz, “Bir zaman sonra, benim yoluma, sünnetime uymayan, görünüşleri insan, kalbleri şeytan gibi emirler gelecektir” buyurunca “Ya Resulallah bu zamana yetişirsem ne yapayım?” diye sual ettim. “Müslümanların cemaatine ve imamına uy! Sırtına vurup malını alsa da, emirin sözünü dinle ve ona itaat et” buyurdu. “Müslümanların cemaati ve imamı yoksa ne yapayım?” dedim. “Ölünceye kadar hepsinden uzak kal” buyurdu. (Buhari)
Dinimizde birlik ve beraberliğin sağlanması için âmire itaatin önemi büyüktür.
Âmirimiz kötü diye yakınmamız doğru değildir. Önce kendimize bakmamız, kendi kusurlarımızı düzeltmemiz gerekir.
Acaba kendimiz iyi miyiz? Kendimizi düzeltirsek, âmirlerimiz de düzelir. Nitekim hadis-i şerifte “Siz nasılsanız, başınıza öyle âmirler geçer” buyuruluyor. (Deylemi)
Allahu Teâlâ cümlemizi ülkesine, milletine, insanlara faydalı kimselerden eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müslüm Abacıoğlu
Yönetilenler ve Âmirlere itaat
Muhterem kardeşlerim…
Nasıl ki İdarecilerimizin sorumlulukları ve önemli özellikleri var ise, yönetilenlerin de değişik huyları, davranışları vardır. Ancak idarecilere mutlaka destek olmalı, yanlış yönlendirmemeli, zor durumda bırakmamalıdır.
Efendim;
İdare altındakiler 3 sınıfa ayrılır:
1. Sınıf: Akıllı, dindar ve fazilet sahibidir, idarecinin başarılı olması için, karşılaştığı güçlüklerin çözümlenmesinde daima ona yardımcı olurlar. Muvaffakiyeti için Cenab-ı Hakka dua edip mutluluğunu isterler. Bunlara güler yüz göstermeli, sözlerine kulak vermeli ve iltifat etmelidir.
2. Sınıf: Bunlar, bazen hayra, bazen de kötülüğe meyleder. Yani tabiatları iyiliği de kötülüğü de yapmaya müsaittir. Böyle kimseleri, iyiliğe meylettikleri zaman teşvik, kötülüğe yönelince de azarlamak ve korkutmak lazım gelir.
3. Sınıf: Bunlar adi ve sefil kişilerdir. Her davete koşarlar. Nereden bir şey görse o tarafa meylederler, iradeleri zayıftır, herkese uyarlar.
Bunlar, ümitsizlik vermeyecek derecede korkutulmalı ve ifrata varmayacak kadar cezalandırılmalıdır.
İdarecinin; anlayış-zekâ, meselelere çözüm bulma kuvveti, elemanları, sağlam bina gibi de olsa yine de bunlara güvenerek bir umursamazlığa düşmesi doğru olmaz.
İdareci, işleri bu minval üzere yürütürken henüz ortaya çıkmamış olan fakat meydana gelmesi muhtemel olan meseleler için de daima tedbirli olmalıdır. Yani olması muhtemel işler hakkında da tedbirli olmak; güç durumların çıkabileceğini de unutmamak gerekir.
Âmirlere itaat
Dinimiz, cemiyetin huzur içinde yaşaması, kargaşadan uzak olması için âmirler kötü de olsa, onların meşru emirlerine itaati emretmektedir. Allahü Teâlâ buyuruyor ki:
“Ey iman edenler! Allah’a, Resulüne ve sizden olan emirlere itaat ediniz.” [Nisa 59]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
“Emirin beğenmediğiniz işlerine sabredin! Zira cemaatten bir karış ayrılan, cahiliyet ölümü ile ölmüş olur.” [Buhari]
“Emire itaat etmeyip, cemaatten ayrılan, cahiliyet ölümü ile ölmüş olur.” [Müslim]
“Bana itaat, Allahü Teâlâ’ya itaattir. Bana isyan, Allahü Teâlâ’ya isyandır. Başındaki emire itaat, bana itaattir, ona isyan ise, bana isyandır.” [Buhari]
“Başınızdaki emir, siyah Habeşli bir köle olsa da, ona mutlaka itaat edin!” [Buhari]
“Öyle emirler gelir ki, yalan söyler ve zulmederler. Onların yalanlarını tasdik eden ve zulümlerine yardım edenler, benden değildir, ben de onlardan değilim. Onların yalanlarını tasdik etmeyen ve zulümlerine yardımcı olmayanlar bendendir, ben de onlardanım.” [Taberani]
“Bazı emirler gelir, rızklarınıza el atar, yalanlarla sizi avutmaya çalışır. En kötü tarafları da kötülüklerini güzel görmedikçe, yalanlarını tasdik etmedikçe sizden razı olmazlar. Yine de emirlik haklarını tanıyın.” [Taberani]
“Bazı idareciler gelir, iyileri de, kötüleri de olur. Hakka uygun her şeyde kendilerine itaat edin. Arkalarında namaz kılın. Eğer iyilik yaparlarsa, hem size, hem onlara olur. Kötülük ederlerse, sizin lehinize, onların aleyhine olur.” [Taberani]
“Günahı emretmedikçe, emire itaat Müslüman’a vaciptir. Allah’a isyanı emredene itaat yoktur.” [Beyheki]
“Hoşuna gitse de, gitmese de, emirin sözünü dinle ve ona itaat et! Emir, günah olan bir şeyi emrederse, o emri dinlemek gerekmez.” [Buhari]
“Bir hayvanın ayağını kesenin ve yaş hurma ağacını yakanın ecrinin dörtte biri gider. Ortağına hıyanet edenin de ecrinin dörtte biri gider. Emirine isyan edenin ise, ecrinin tamamı gider.” [Beyheki]
Hazret-i Huzeyfe diyor ki:
Peygamber efendimiz, “Bir zaman sonra, benim yoluma, sünnetime uymayan, görünüşleri insan, kalbleri şeytan gibi emirler gelecektir” buyurunca “Ya Resulallah bu zamana yetişirsem ne yapayım?” diye sual ettim. “Müslümanların cemaatine ve imamına uy! Sırtına vurup malını alsa da, emirin sözünü dinle ve ona itaat et” buyurdu. “Müslümanların cemaati ve imamı yoksa ne yapayım?” dedim. “Ölünceye kadar hepsinden uzak kal” buyurdu. (Buhari)
Dinimizde birlik ve beraberliğin sağlanması için âmire itaatin önemi büyüktür.
Âmirimiz kötü diye yakınmamız doğru değildir. Önce kendimize bakmamız, kendi kusurlarımızı düzeltmemiz gerekir.
Acaba kendimiz iyi miyiz? Kendimizi düzeltirsek, âmirlerimiz de düzelir. Nitekim hadis-i şerifte “Siz nasılsanız, başınıza öyle âmirler geçer” buyuruluyor. (Deylemi)
Allahu Teâlâ cümlemizi ülkesine, milletine, insanlara faydalı kimselerden eylesin. (Amin)