Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gariplerin Kıymeti

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.10.2024 06:40

Muhterem Kardeşlerim…

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, “Garibim diye yüzümüze bakan yok. Hâlimizi hatırımızı soran yok. Aç mısınız, susuz musunuz diyen yok. Ne oldu bize böyle? Garibiz diye ölelim mi?” diye aklından geçirenlerimiz olduğu gibi, “Bunlar bizler için bir imtihandır, sabretmekten doğrusu ve iyisi yoktur” diye düşünerek her halimize şükredenlerimiz de çok tur tabiî ki…

 

Efendim;

Yine Saadeti Ebediyye’den faydalanılarak yazımızın başında bahsettiğimiz sorulara, düşüncelere cevap Garip kimselerin genelde insanların yanında bir kıymeti yoksa da, Allahü Teâlâ’nın katında değeri büyüktür.

 

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

“Garip, gurbette, Allah yolundaki mücahid gibidir. Gariplere ikram ediniz. Çünkü kıyamette onların şefaat hakkı vardır. Umulur ki onların şefaati sebebi ile kurtulursunuz.” [Ebu Nuaym]

“Garip, hastalandığı zaman, sağına, soluna, önüne, arkasına bakıp da tanıdık birini görmediği vakit, Allahü Teâlâ onun günahlarını mağfiret eder.” [Deylemi]

“Garip iken ölen şehittir.” [İ. Asakir]

“Garibe yardım eden Cenneti hak eder.” [Deylemi]

“Müminin, doğduğu yerin dışında, garip olarak ölmesi nimettir.” [Taberani]

“Gariplerin dost ve yardımcısı Allah ve Resulüdür.” [Tirmizi]

“Garipler, çoğunlukta az olan salihlerdir. Bunları sevmeyen, sevenden çoktur.” [İ. Ahmed]

“Allahü Teâlâ buyuruyor ki: büyüklenmeyen, gününü Allah’ı anmakla geçiren, [Allah’ın razı olduğu işleri yapan] günahta ısrar etmeyip istiğfar eden, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet, büyüğe saygı gösterenlerin namazlarını kabul ederim. Böyle bir kimselerin istediklerini veririm, dua ederlerse, dualarını kabul ederim.” [Darekutni]

“Mümin, dünyada gariptir.” [Ebu Nuaym]

Büyükler, “Mal, gurbette vatandır. Fakirlik vatanda gurbettir. Bir kimse, fakirse, nerede olursa olsun gariptir” buyuruyor. Şair de, ‘Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde’ diyor. Bu garipliğin sebebi ise, insanlar gittikçe bozulmaktadır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“İnsanların en iyisi benim asrımda bulunan Müslümanlardır. [Eshab-ı kiramdır]. Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenlerdir. [Tabiindir]. Onlardan sonra da en iyiler onlardan sonra gelenlerdir. [Tebe-i tabiindir]. Onlardan sonra gelenlerde yalanlar yayılır. Bunların sözlerine, işlerine inanmayınız.” [Buhari]

“Kıyamete yakın ilim azalır, cehalet artar.” [İbni Mace]

“Bu din garip olarak başladı, sonu da garip olur. Halkın bozduğu sünnetimi düzelten gariplere müjdeler olsun!” [Tirmizi]

“Bir zaman gelir, sünnetim unutulur, bid'atler yayılır. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atçiler, kendilerine çok arkadaş, yardımcı bulur. O zamandaki Müslümanlar, sudaki tuz, sirke içindeki kurtçuk gibi zor şart altında yaşarlar, dinlerini korumaları güçleşir, Avuçtaki ateş koru gibi, bırakırsa söner, tutarsa elini yakar.” [Şir’a]

 

“Garipler 4’tür:

1- Zalimin göğsündeki Kur'an,

2- İçinde namaz kılınmayan mescid,

3- Bir evdeki okunmayan mushaf,

4- Kötü kimseler arasında bulunan salih kişi.” [Deylemi]

“İki garip şey vardır; Biri sefih [keyfine düşkün] kimseden çıkan ‘hikmetli sözü’ ki onu kabul edin. Diğeri hikmet ehlinden çıkan sefih sözü ki onu affedin. Zira hiçbir hikmet ehli yoktur ki, ayağı sürçmesin ve tecrübe sahibi olmasın.” [Deylemi]

“Hakkın peşinde olmak, garip ve yalnız kalmak demektir.” [İbni Asakir]

 

Hâlinden memnun olmak

Kardeşlerim;

Her günkü hâlinden memnun olmak, her hâlinden Allahü Teâlâ’ya şükür ve hamdetmek, kanaat sahibi olmak demektir. Kendinden daha iyi mevkide, kendinden daha zengin, kendinden daha kuvvetli, kendinden daha güzel bir insanı kıskanmayarak kendi hâlinden memnun ve razı olan insanın evvela kalbi rahattır. Sonra da, en mühimi Allahü Teâlâ’nın sevgili kuludur. Sevgili kulu olmanın sebebi şudur ki, Allahü Teâlâ’nın kendisine verdiğinden memnun ve razıdır. Bunun için, Allahü Teâlâ da, ondan razıdır.

Kanaat, bitmez tükenmez bir hazinedir. Kanaatkâr olmayan bir zengin, kanaatkâr olan bir fakirden daha fena durumdadır. Çünkü o zenginin kalbi rahat değildir. Kanaatkâr olan fakir ise, kalbi rahat olduğu için, sanki bir hazine içinde yaşamaktadır.

Allahü Teâlâ cümlemizi kanaat sahibi, her haline şükreden, kimseyi kıskanmayan, Allahü Teâlâ’ya şükür ve hamdeden kullarından eylesin. (Amin)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.