İftar vermek çok sevabdır. Yolda giderken bir oruçluya bir hurma veya bir zeytin verilse de iftar verme sevabına kavuşulur. Peygamber efendimiz, “Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur. O oruçlunun sevabı kadar ona sevab verilir” buyurunca, Eshab-ı kiramdan bazıları, bir oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler. Onlara cevaben “Bir hurmayla iftar verene de, yalnız suyla oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevab verilir” buyurdu. (Beyhekî)
Yine bir hadis-i şerifte, “Ramazanda bir misafire oruç açtırana Sırat köprüsünü geçmek kolaylaşır” buyuruldu. (V. Necat)
Yemek yedirmek çok sevabdır. Hele oruçluya yedirmek daha çok sevabdır. Oruç tutanın sevabı kadar sevab alır, oruçlunun sevabından eksilme olmaz.
Peygamber efendimiz, “Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur” buyurunca da, Eshab-ı kiram, “Su az ve kıymetli iken mi?” diye sual etti. Onlara cevaben “İsterse nehir kenarında versin, aynıdır” buyurdu. (V. Necat)
Yemek yedirmeyi nimet bilmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Amellerin en faziletlisi, bir müminin aybını örtmek, karnını doyurmak ve bir ihtiyacını karşılamak suretiyle onu sevindirmektir.” [İsfehani]
“Allahü Teâlâ, yemek yediren cömertle meleklerine övünür.” [İmam-ı Gazali]
“Misafir, sofrada bulunduğu müddetçe, melekler, ev sahibine dua eder.” [Taberani]
“Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, tatlı konuşan, yemek yediren ve herkes uyurken namaz kılanlar içindir.” [Tirmizi]
“Arkadaşına, sevdiği yemeği ikram edenin günahları affolur.” [Bezzar]
Dostlarla yemek
Dost ve arkadaşlara yemek yedirmek, sadaka vermekten efdaldir. Hazret-i Ali buyurdu ki:
“Dostlara yedirdiğim bir ekmek, fakirlere verdiğim beş ekmekten daha kıymetlidir. Dostlarla yenilen yemek, köle azat etmekten daha makbuldür.”
“O beni yemeğe çağırmıyor. Onu niye çağırayım” dememelidir! Yemeğe çağırırken de, yemeğe giderken de yalnız Allah rızasını düşünmelidir!
Yemekte günah işlenen davetlere gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de, zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de tevazu alametidir.
Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır.
Bazı âlimler ise, “Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir” demişlerdir.
Müslüman’ın Müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, “Davete icabet ediniz” buyuruldu. (Müslim)
Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir! Peygamber efendimiz bu hususta, “Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır” buyurmaktadır. (Deylemi, Hâkim, İbni Lâl, Dare Kutnî, Hatib)
Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü Teâlâ’ya ikram etmiş olur.” [İsfehani]
“İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir.” [Buhari]
“Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.” [Buhari] (Dinimizin bu konudaki emrine uymamış olur.)
Haram parayla iftar verilir mi?
Yalnız haram para ile iftar verip ondan sevap bekleyen kâfir olur. Sevap beklemeden vermek küfür olmaz. Geliri haram helal karışıksa, verilen iftar haram da küfür de olmaz.
Fakire yemek yedirmenin sevabı ayrı, iftar açtırmanın sevabı ayrıdır. Peygamber efendimiz, “Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur” buyurunca, Eshab-ı kiram, ‘Su az ve kıymetli iken mi?’ diye sual etti. Onlara cevaben “Hayır, ırmak kenarında olsa da, ırmaktan bir bardak su alıp verilse de aynı sevaba kavuşur” buyurdu.
Görüldüğü gibi ırmaktan su almak bedavadır. Burada önemli olan oruçluya iftar açtırmaktır. Bu su ile de olur, hurma ile de olur, zeytin ile de olur. Yemek yedirilirse daha çok sevap kazanılır.
Oruçlu olmayanı iftara davet etmek caiz midir?
Evet, caizdir. Fakat iftara davet ederken, oruç tutanları tercih etmeli. Bir mazereti sebebiyle, oruç tutamıyorsa, mesela yolcu ise, hasta ise yahut muayyen halde ise, onlar da davet edilebilir.
İftar yemeği parası vermek
Birine iftar yemeği parası vermek, iftar vermek gibi sevabdır.
İftar ettirme sevabı
Cami önlerinde camiden çıkanlara iftarını açmak için hurma veriliyor. Bunlar da iftar ettirme sevabına kavuşuyorlar. Yarım bardak su verilse de, iftar sevabına kavuşulur. İftar ettirme sevabı çok büyüktür. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
“Ramazan ayında, bir oruçluyu, su ile de olsa iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.” [V. Necat]
“Bir kimse, Ramazanda, bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak Teâlâ, onu Cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevab verilir.” [İbni Huzeyme]
“Bir hacıyı veya bir mücahidi teçhiz eden ve onların ailesini görüp gözeten veya bir oruçluya iftar veren, aynı sevablara kavuşur, diğerlerinin sevabından hiç bir şey eksilmez.” [Beyhekî]
İftara davet ederken
İftara veya başka davetlere tanıdıklarımızı davet ederken bazıları, “Kimler geliyor?” diye sorabilir. Bu durumda kimlerin geldiğini söylemek elbette, gerekir. Hattâ sormasını beklemeden, kimlerin geleceğini söylemeli. Gelecekler arasında görüşmek istemediği veya görüşmesinde sakınca olabilecekler olabilir.
Allahü Teâlâ cümlemize mübarek Ramazan ayını hakkıyla yaşamayı ve Bayrama kavuşmayı nasib eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müslüm Abacıoğlu
İftar vermenin fazileti
Muhterem Kardeşlerim…
İftar vermek çok sevabdır. Yolda giderken bir oruçluya bir hurma veya bir zeytin verilse de iftar verme sevabına kavuşulur. Peygamber efendimiz, “Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur. O oruçlunun sevabı kadar ona sevab verilir” buyurunca, Eshab-ı kiramdan bazıları, bir oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler. Onlara cevaben “Bir hurmayla iftar verene de, yalnız suyla oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevab verilir” buyurdu. (Beyhekî)
Yine bir hadis-i şerifte, “Ramazanda bir misafire oruç açtırana Sırat köprüsünü geçmek kolaylaşır” buyuruldu. (V. Necat)
Yemek yedirmek çok sevabdır. Hele oruçluya yedirmek daha çok sevabdır. Oruç tutanın sevabı kadar sevab alır, oruçlunun sevabından eksilme olmaz.
Peygamber efendimiz, “Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur” buyurunca da, Eshab-ı kiram, “Su az ve kıymetli iken mi?” diye sual etti. Onlara cevaben “İsterse nehir kenarında versin, aynıdır” buyurdu. (V. Necat)
Yemek yedirmeyi nimet bilmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Amellerin en faziletlisi, bir müminin aybını örtmek, karnını doyurmak ve bir ihtiyacını karşılamak suretiyle onu sevindirmektir.” [İsfehani]
“Allahü Teâlâ, yemek yediren cömertle meleklerine övünür.” [İmam-ı Gazali]
“Misafir, sofrada bulunduğu müddetçe, melekler, ev sahibine dua eder.” [Taberani]
“Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, tatlı konuşan, yemek yediren ve herkes uyurken namaz kılanlar içindir.” [Tirmizi]
“Arkadaşına, sevdiği yemeği ikram edenin günahları affolur.” [Bezzar]
Dostlarla yemek
Dost ve arkadaşlara yemek yedirmek, sadaka vermekten efdaldir. Hazret-i Ali buyurdu ki:
“Dostlara yedirdiğim bir ekmek, fakirlere verdiğim beş ekmekten daha kıymetlidir. Dostlarla yenilen yemek, köle azat etmekten daha makbuldür.”
“O beni yemeğe çağırmıyor. Onu niye çağırayım” dememelidir! Yemeğe çağırırken de, yemeğe giderken de yalnız Allah rızasını düşünmelidir!
Yemekte günah işlenen davetlere gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de, zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de tevazu alametidir.
Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır.
Bazı âlimler ise, “Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir” demişlerdir.
Müslüman’ın Müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, “Davete icabet ediniz” buyuruldu. (Müslim)
Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir! Peygamber efendimiz bu hususta, “Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır” buyurmaktadır. (Deylemi, Hâkim, İbni Lâl, Dare Kutnî, Hatib)
Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü Teâlâ’ya ikram etmiş olur.” [İsfehani]
“İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir.” [Buhari]
“Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.” [Buhari] (Dinimizin bu konudaki emrine uymamış olur.)
Haram parayla iftar verilir mi?
Yalnız haram para ile iftar verip ondan sevap bekleyen kâfir olur. Sevap beklemeden vermek küfür olmaz. Geliri haram helal karışıksa, verilen iftar haram da küfür de olmaz.
Fakire yemek yedirmenin sevabı ayrı, iftar açtırmanın sevabı ayrıdır. Peygamber efendimiz, “Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur” buyurunca, Eshab-ı kiram, ‘Su az ve kıymetli iken mi?’ diye sual etti. Onlara cevaben “Hayır, ırmak kenarında olsa da, ırmaktan bir bardak su alıp verilse de aynı sevaba kavuşur” buyurdu.
Görüldüğü gibi ırmaktan su almak bedavadır. Burada önemli olan oruçluya iftar açtırmaktır. Bu su ile de olur, hurma ile de olur, zeytin ile de olur. Yemek yedirilirse daha çok sevap kazanılır.
Oruçlu olmayanı iftara davet etmek caiz midir?
Evet, caizdir. Fakat iftara davet ederken, oruç tutanları tercih etmeli. Bir mazereti sebebiyle, oruç tutamıyorsa, mesela yolcu ise, hasta ise yahut muayyen halde ise, onlar da davet edilebilir.
İftar yemeği parası vermek
Birine iftar yemeği parası vermek, iftar vermek gibi sevabdır.
İftar ettirme sevabı
Cami önlerinde camiden çıkanlara iftarını açmak için hurma veriliyor. Bunlar da iftar ettirme sevabına kavuşuyorlar. Yarım bardak su verilse de, iftar sevabına kavuşulur. İftar ettirme sevabı çok büyüktür. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
“Ramazan ayında, bir oruçluyu, su ile de olsa iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.” [V. Necat]
“Bir kimse, Ramazanda, bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak Teâlâ, onu Cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevab verilir.” [İbni Huzeyme]
“Bir hacıyı veya bir mücahidi teçhiz eden ve onların ailesini görüp gözeten veya bir oruçluya iftar veren, aynı sevablara kavuşur, diğerlerinin sevabından hiç bir şey eksilmez.” [Beyhekî]
İftara davet ederken
İftara veya başka davetlere tanıdıklarımızı davet ederken bazıları, “Kimler geliyor?” diye sorabilir. Bu durumda kimlerin geldiğini söylemek elbette, gerekir. Hattâ sormasını beklemeden, kimlerin geleceğini söylemeli. Gelecekler arasında görüşmek istemediği veya görüşmesinde sakınca olabilecekler olabilir.
Allahü Teâlâ cümlemize mübarek Ramazan ayını hakkıyla yaşamayı ve Bayrama kavuşmayı nasib eylesin. (Amin)