Tarım, bir ülkenin ekonomisinin temelini oluşturan en önemli sektörlerden biri. Ülkemiz, sahip olduğu verimli toprakları ve geniş coğrafi koşullarıyla tarımsal üretim açısından önemli bir potansiyele sahip. Ancak, son yıllarda tarım sektöründe yaşanan sorunlar, bu potansiyelin yeterince değerlendirilememesine neden olmakta.
Tarım sektöründeki sorunların başında, kurumsal hafızanın yetersizliği ve eğitimsiz üreticiler gelmekte. Piramidin başından son kademesine kadar ne yazık ki iş bilmez bir kopukluk var. Herkes üstüne düşen sorumluluğu yapıyor ’muş’ gibi göstermekte oldukça profesyonel.
Tarım sektörün de önde gelen kurum ve kuruluşlar tarım ve hayvancılığın gelişimi için gerekli politikaları ve uygulamaları hayata geçirememekte. Ya da geçiriyormuş gibi yapmakta.
Sayısal verilere baktığımızda tarımsal destekler ödeniyor. Peki, hiç etki etki analizlerini ölçtük mü? Ya da bu ödenen ödenecek olan destekler tarımsal destekler çiftçiye, üretene, yetiştirene nasıl fayda sağlıyor? Tarımda atılan atılacak olan adımlar ne aralıklarla atılıyor? İş işten geçtikten sonramı atılıyor?
Örneğin hayvancılık destekleri yetiştirene nasıl fayda sağlıyor? Bu ödenen ödenecek olan destek günün de ödenip fayda sağlayabiliyor mu? Yoksa Ataların bir sözünde ifade edildiği gibi ‘Atı olan Üsküdar’ı geçti mi’? Maalesef üzülerek belirtilmesi gerekir ki tarımda dokunuşlar geç geliyor. Destek miktarları yeterlimi? Yetersiz mi? konusu ise bambaşka bir yere götürüyor. Gününde ödenmeyen tarımsal destekler enflasyona yenik düşen tarımsal destekler zamanında artış sağlanmayan tarımsal destekler, üretim yapmayı engellenmesinin yanı sıra ithalata yönlendiriliyor.
Türkiye son dönemde ithalatların yoğun yapıldığı bir döneme girdi. 1 Yerli ve Milli söylemler nerede kaldı? İşi işten geçtikten sonra sürü yöneticisi desteğinin 12 bin TL'den 30 bin TL'ye, buzağı desteğinin 900 TL'den 2 bin 100 TL'ye, anaç koyun keçi desteğinin 50 TL'den 100 TL’ye çıkarılması geç kalınmış bir tablodur. Maalesef ‘mış’ ve ‘miş’ ile yürümek tarımda bugünkü acı tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.
Artık tarımda eylemde söylemde bir olmalıdır. Aynı anda uygulanmalı. Yetiştirene alın teri dökene haçlık değil, destek verilmelidir!
Bir başka konu ise tarımsal destekler parça parça değil toplu ödenmelidir. Bakanlıkça belirlenen bir zaman diliminde yılda 2 ya da 4 ayrı bir zamanda toplu ödenmelidir. Haftalık ödenen tarımsal destekler çiftçiye bir fayda sağlamamaktadır. Bu yüzden harçlık anlayışından ilgili bakanlık ivedilikle vaz geçmelidir. Çiftçinin, üretenin desteğe ihtiyacı vardır. İthalata değil! Yerliye alın teri dökene destek verilmelidir.
Kalın sağlıcakla.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Muhammet OLUKLU
Tarımda Her şey ‘Mış Miş’ Gibi!
Tarım, bir ülkenin ekonomisinin temelini oluşturan en önemli sektörlerden biri. Ülkemiz, sahip olduğu verimli toprakları ve geniş coğrafi koşullarıyla tarımsal üretim açısından önemli bir potansiyele sahip. Ancak, son yıllarda tarım sektöründe yaşanan sorunlar, bu potansiyelin yeterince değerlendirilememesine neden olmakta.
Tarım sektöründeki sorunların başında, kurumsal hafızanın yetersizliği ve eğitimsiz üreticiler gelmekte. Piramidin başından son kademesine kadar ne yazık ki iş bilmez bir kopukluk var. Herkes üstüne düşen sorumluluğu yapıyor ’muş’ gibi göstermekte oldukça profesyonel.
Tarım sektörün de önde gelen kurum ve kuruluşlar tarım ve hayvancılığın gelişimi için gerekli politikaları ve uygulamaları hayata geçirememekte. Ya da geçiriyormuş gibi yapmakta.
Sayısal verilere baktığımızda tarımsal destekler ödeniyor. Peki, hiç etki etki analizlerini ölçtük mü? Ya da bu ödenen ödenecek olan destekler tarımsal destekler çiftçiye, üretene, yetiştirene nasıl fayda sağlıyor? Tarımda atılan atılacak olan adımlar ne aralıklarla atılıyor? İş işten geçtikten sonramı atılıyor?
Örneğin hayvancılık destekleri yetiştirene nasıl fayda sağlıyor? Bu ödenen ödenecek olan destek günün de ödenip fayda sağlayabiliyor mu? Yoksa Ataların bir sözünde ifade edildiği gibi ‘Atı olan Üsküdar’ı geçti mi’? Maalesef üzülerek belirtilmesi gerekir ki tarımda dokunuşlar geç geliyor. Destek miktarları yeterlimi? Yetersiz mi? konusu ise bambaşka bir yere götürüyor. Gününde ödenmeyen tarımsal destekler enflasyona yenik düşen tarımsal destekler zamanında artış sağlanmayan tarımsal destekler, üretim yapmayı engellenmesinin yanı sıra ithalata yönlendiriliyor.
Türkiye son dönemde ithalatların yoğun yapıldığı bir döneme girdi. 1 Yerli ve Milli söylemler nerede kaldı? İşi işten geçtikten sonra sürü yöneticisi desteğinin 12 bin TL'den 30 bin TL'ye, buzağı desteğinin 900 TL'den 2 bin 100 TL'ye, anaç koyun keçi desteğinin 50 TL'den 100 TL’ye çıkarılması geç kalınmış bir tablodur. Maalesef ‘mış’ ve ‘miş’ ile yürümek tarımda bugünkü acı tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.
Artık tarımda eylemde söylemde bir olmalıdır. Aynı anda uygulanmalı. Yetiştirene alın teri dökene haçlık değil, destek verilmelidir!
Bir başka konu ise tarımsal destekler parça parça değil toplu ödenmelidir. Bakanlıkça belirlenen bir zaman diliminde yılda 2 ya da 4 ayrı bir zamanda toplu ödenmelidir. Haftalık ödenen tarımsal destekler çiftçiye bir fayda sağlamamaktadır. Bu yüzden harçlık anlayışından ilgili bakanlık ivedilikle vaz geçmelidir. Çiftçinin, üretenin desteğe ihtiyacı vardır. İthalata değil! Yerliye alın teri dökene destek verilmelidir.
Kalın sağlıcakla.