Şanlıurfa'nın ve genelde bütün ülkemizin saygın şahsiyetlerinden biri olan Risale-i Nur Talebesi A.Kadir İkbal ağabeyimizin "Bediüzzaman'ın mezarı belli, naaşı nerede" başlıklı çalışması; bu kaçıncı defadır resmi veya gayrı resmi herkesin ve kesimin destek olması gerekirken "burası mümayiş yeri değil" diyerek engel olunmaya çalışılması düşündürücüdür!

Konu ile ilgili yazdıklarımız toplansa bir kitap olur. Herhangi bir saz, söz, ses erbabının veya bir sporcu, yada bir şair, ressam, yazarın başına böyle bir olay gelse idi başta yakınları, sevenleri ve taraftarları ne mücadeleler etmezlerdi? Oysa cihanşümul böyle bir muceddidin emaneti olan ve milletin bu haklı isteğini hangi hükümet ret eder veya cevapsız bırakırdı?

20 küsur yıldır tek başına iktidar olan bir muhafazakar kesim hükümette varken konuyla ilgili tın çıkarmamaları, başta Urfa halkını ve bütün inananları derinden düşündürüyor. Siyonist İsrail'in Gazze'ye yaptığı her ne ise Cuntacıların Bediüzzaman'ın yaşarken ve vefatı sonrası makberine şahsına, mevtasına, cesedine, kitaplarına... müslümanlara, milletine, akrabalarına ve talebelerine yapılanlar da aynıdır.

Başta ülke meselerini halle çalışan Sn. Cümhur Başkanımız R.Tayip Erdoğan ve Mecliste Milleti temsilen bulunan 80 küsur milliyonun millet vekillerimizin elinde böyle tarihi bir imkan ve fırsat varken, bu yürekleri burkan konuyu halletmeleri onlarıda insanı ve İslâmî mesuliyetten kurtarmak adına önemlidir diye düşünüyorum.

Bu mesele memleketin sosyal siyasal birlik ve beraberlik içerisinde yaşamasına da katkı sağlayacak inancındayız. Bugün olmasa bile mutlaka bir gün ehli vede bu muazzam hayır hesanata layık olanlarca gerçekleşecektir. Cenabı Allah'ın izni ve inayetiyle.

Gazeteci Yazar Abdulkadir İkbal ağabeyimizin bu haklı, hukuki, ilmî, insani ve İslami mücadelesini, ruhu canımızla sonuna kadar destekliyoruz. Tüm Urfalılara ve bütün inananlara selâm olsun.

Arş.Yz. Şair: M. Kemal UĞUZLU