Bundan kırk elli sene önce Urfa'da hayatlı evlerde yaşanırdı.Her evde elektrik,soba,radyo,teyp yoktu.Telefon ancak Urfa'nın belli başlı ailelerinin evlerinde bulunurdu.Maddi durumu fazla iyi olmayan aileler mangal önünde ısınırlardı.Mangalda sönmeye yüz tutan kömür ateşi alınır kırmızı çamurdan yapılmış tuğla cinsinden bir yuvarlak çömleğe konulur,kürsünün altına bırakılır,üstüne yorgan ve battaniyeler atılırdı.Herkes bu battaniye ve yorganların altına girerdi.
Kürsü orta büyüklükte,dört ayaklı yüksekliği yarım metre olup üst kısmı tahta ile kaplı ayak araları tahtalarla birbirine monte edilmiştir.Kürsünün altına ısınmak için giren insanlar bu tahtaların üstüne ayaklarını koyar hem ısınır hem dinlenirlerdi.Bu kürsüler Nacar Pazarı'nda marangozlar tarafından yapılıp satılırdı.
Herkes ısınmak için tandırın üstündeki yorgan ve battaniyelerin altına girince heket bilen evin büyükleri heket anlatır,mesele bilenler mesele anlatırdı.
Bu arada gaz ocağında patpat eleğiyle patpat yapılır, veya kavurga ikram edilirdi.Bu uzun kış gecelerinin değişmezi ya etli küfte ya da bir eşki kıymayla geceye devam edilirdi.Küftenin yanında sofraya konulan yeşilliğin,eşkilinin kokusu insanları mest ederdi.Ayrıca tatlı olarak duruma göre katmer,şıllık,palıza,halbur hurması,küncülü akıt,kadayıf,ezme gibi tatlı çeşitlerinden birisi ya da çekçek,bastığ,kesme,cevizli veya fıstıklı sucuk sofraya konulurdu.Pür neşe içinde yenilir içilirdi.Eğer o akşam evde dost akraba varsa yolculanır,herkes yatak odalarına çekilirdi.Şimdi tüm bunlar mazide kaldı.Bu geleneğimiz unutulmasın diye sizinle paylaşıyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Fethi Göktepe
Tandır
Bundan kırk elli sene önce Urfa'da hayatlı evlerde yaşanırdı.Her evde elektrik,soba,radyo,teyp yoktu.Telefon ancak Urfa'nın belli başlı ailelerinin evlerinde bulunurdu.Maddi durumu fazla iyi olmayan aileler mangal önünde ısınırlardı.Mangalda sönmeye yüz tutan kömür ateşi alınır kırmızı çamurdan yapılmış tuğla cinsinden bir yuvarlak çömleğe konulur,kürsünün altına bırakılır,üstüne yorgan ve battaniyeler atılırdı.Herkes bu battaniye ve yorganların altına girerdi.
Kürsü orta büyüklükte,dört ayaklı yüksekliği yarım metre olup üst kısmı tahta ile kaplı ayak araları tahtalarla birbirine monte edilmiştir.Kürsünün altına ısınmak için giren insanlar bu tahtaların üstüne ayaklarını koyar hem ısınır hem dinlenirlerdi.Bu kürsüler Nacar Pazarı'nda marangozlar tarafından yapılıp satılırdı.
Herkes ısınmak için tandırın üstündeki yorgan ve battaniyelerin altına girince heket bilen evin büyükleri heket anlatır,mesele bilenler mesele anlatırdı.
Bu arada gaz ocağında patpat eleğiyle patpat yapılır, veya kavurga ikram edilirdi.Bu uzun kış gecelerinin değişmezi ya etli küfte ya da bir eşki kıymayla geceye devam edilirdi.Küftenin yanında sofraya konulan yeşilliğin,eşkilinin kokusu insanları mest ederdi.Ayrıca tatlı olarak duruma göre katmer,şıllık,palıza,halbur hurması,küncülü akıt,kadayıf,ezme gibi tatlı çeşitlerinden birisi ya da çekçek,bastığ,kesme,cevizli veya fıstıklı sucuk sofraya konulurdu.Pür neşe içinde yenilir içilirdi.Eğer o akşam evde dost akraba varsa yolculanır,herkes yatak odalarına çekilirdi.Şimdi tüm bunlar mazide kaldı.Bu geleneğimiz unutulmasın diye sizinle paylaşıyorum.