14 Mayıs seçimlerini kim kazanacak derken ve muhalefet "bahar" içerikli sloganlar atarken, sandıktan çıkan sonuç parlamentoyu bir kez daha Erdoğan'a teslim etti... İşte artık herkes "yeni dönemde Türkiye nereye gidecek" diye merak ediyor...
Çünkü 15 gün aradan sonraki cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde muhalefet strateji değiştirerek milliyetçiliğe yönelirken, milliyetçi Sinan Oğan'ın Cumhur İttifakı'na desteğiyle Erdoğan bir kez daha cumhurbaşkanı seçildi...
İki seçimin ardından Türkiye bir hafta boyunca da bakanlar kurulunun kimlerden oluşacağını tartıştı ki, Erdoğan listeyi hallaç pamuğu gibi attı...
Erdoğan sonuçta, iki bakan dışında kabineyi tamamen değiştirdi, 4 eski bakanı da tekrar göreve getirdi...
Bakanlar göreve başlar başlamaz, "yeni Anayasa" tartışmalarının başlaması, yeni dönemin gergin geçeceğinin de işareti sayıldı...
Bu arada, 20 yılı aşkın süredir ısrarla vekil yapılan CHP'li Erdoğan Toprak'ın, ne hikmetse yeni Anayasa konusunda iş birliğine hazır olduklarını söylemesi CHP'deki şaşkın siyaseti bir kez daha dışa vurdu...
Evet; Türkiye 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından yeni bir döneme girdi ama, bakanlar kurulunun açıklanmasının ardından ilk pazartesi yine şaşırtıcı olaylara sahne oldu...
Yine tuhaf vukuatlar, icraatlar medyaya zincirleme olarak yansırken, yaşanan olaylar "tıpkı eski Türkiye" dedirtti...
Baksanıza; yeni kabinede Millî Eğitim Bakanı olarak göreve başlayan Yusuf Tekin'in Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde rektör olabilmesi için kanunda değişiklik yapıldığı ortaya çıkmış...
Bu arada Erdoğan tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak atanan Mahinur Özdemir Göktaş'ın Belçika'da Hristiyan Demokrat Parti çizgisindeki CDH'den vekil seçildiği ortaya çıkmış... İddiaya göre Göktaş, Belçika'ya hizmetlerinden dolayı nişan bile almış...
TARİKAT, ŞOV, TECAVÜZ, İNTİHAR!..
14 Mayıs seçimlerinde, içinde CHP'nin de olduğu birçok partiden Meclis'e eski FETÖ'cüler, tarikat ve cemaatçiler ve HÜDA PAR'lılar bile girerken, bir yandan "sivilleşme" adı altında yeni Anayasa tartışmaları tepki çekmeye başladı, diğer taraftan da tarikat ve cemaatlerden yansıyan olaylar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Meclis'te yemin ederek mazbatasını alırken, İsmailağa ve Nurcuların önde gelen isimlerinin, Erdoğan'ın özel davetlisi olarak törende yer aldığı ortaya çıktı...
Bu arada Adıyaman'daki Menzil Köyü'nde cemaat liderinin şov yapılırcasına karşılanma görüntüsü sosyal medyada gündem oldu...
Tarikatt liderinin karşılanması o kadar şatafatlı bir görüntüye sahne oldu ki, video görüntülerini paylaşanlar "Gitti FETÖ geldi Menzil" notunu düştü...
Bu görüntülerin medyaya yansıdığı gün Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin bir araştırmasına da sosyal medyada dikkat çekildi...
Bu araştırmaya göre, Türkiye'de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve 400 kolu bulunuyor ve bunların sadece İstanbul'da 445 tekkesi faaliyetlerini açıktan sürdürüyor...
Eğitimde bütün sorunlar bitmiş gibi, Millî Eğitim'de de tarikat-cemaat örgütlenmesinin devam ettiğini gösteren ilginç bir olay daha yaşandı...
İzmir Millî Eğitim Müdürlüğü'nün, "Manevi danışmanlık" projesi iddiasıyla 842 ilkokul, ortaokul ve liseye imam, müezzin, vaiz, Kur'an kursu öğreticisi görevlendirmesi şaşkınlık yarattı...
Tarikattlara, cemaatlere göz yumulurken, hatta onlar devlet tarafından desteklenirken, üstelik dinci yapılar içerisinde onlarca taciz, tecavüz, cinayet, falaka ve işkence görüntüleri unutulmamışken, yeni skandallar da deşifre olmaya devam ediyor...
İşte İstanbul'daki Uzlet İlim Yayma Derneği Başkanı A. S'nin tecavüz ettiği zihinsel engelli E.D.nin, yaşadığı dehşet sonrası intihar ettiği ortaya çıkmış...
“ESKİ TAS, ESKİ HAMAM" MI?..
Türkiye 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından yeni bir döneme girerken, belli ki torpil, rüşvet iddialarıyla çarpık ekonomik tablo ve pahalılık da gündemden hiç düşmeyecek...
İşte Aile Bakanlığı'nın görevde yükselme sınavında yüksek puan alan 80'den fazla adayın sözlü mülakat sınavından geçemediği ortaya çıkmış... Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim öncesinde, "Mülakatı kaldıracağız" vaadinde bulunmuştu...
Tarikatt-cemaat ilişkileri, partizanlık ve liyakatsizlik, torpil girdabının yarattığı haksızlıklar milyonlarca insanı zor durumda bırakırken, geçmişte siyasetin içinde bulunanların da işsizlikle boğuştuğunu ortaya çıkaran bir örnek dün medyaya yansıdı...
Süleyman Demirel'in genel başkanı olduğu Doğru Yol Partisi'nin kurucuları arasında yer alan ve Tansu Çiller hükûmetlerinde Çevre Bakanı olan Hamdi Üçpınarlar'ın üniversite mezunu, üç dil bilen oğlu Menderes Üçpınarlar'ın iş bulamayınca bakkal dükkanı açtığı gazetelere haber oldu...
Dün açıklanan üç veri ise sadece hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısının Türkiye'nin yeni döneminde de sorun olmaya devam edeceğini göstermedi, aynı zamanda hem enflasyondaki çılgın yükselişin durmayacağı, hem de bu konudaki verilerin toplumda şaşkınlık yaratacağı bir kez daha anlaşıldı...
İşte ENAG'a göre mayıs ayında enflasyon yıllık 109,01 olmuş!..
Buna rağmen TÜİK'e göre, enflasyon aylık yüzde 0,04 artmış, yıllık bazda ise 39,59 olarak hesaplanmış!..
İstanbul Ticaret Odası ise enflasyonu 56.5 olarak açıklamış ki, üç veri ekonomi çevreleriyle yurttaşlar arasında büyük şaşkınlık yaratmış...
Enflasyondaki çarpıklar istediği kadar kafaları karıştırsın, Dünya Bankası verilerine göre nisan ayı gıda enflasyonunda Türkiye, dünya genelinde sekizinci sıraya yerleşmiş...
Hayat pahalılığının hangi boyutlara ulaştığının tek kanıtı gıda enflasyonu değil, ev kiralarındaki fahiş yükseliş de yeni dönemin en büyük sorunu olmaya aday...
Dün gazetelere yansıdığına göre, üç büyük ilde en ucuz 2+1 evi kiralamak için hane gelirinin en az 20-25 bin lira bandında olması gerekiyormuş...
Şehirlerin merkezî bölgelerinde ise gelir beklentisi 50-60 bin liraya kadar çıkıyormuş...
Peki, seçim öncesi sistem değişirse, dövizdeki yükselişle ilgili farklı iddialar ortaya atılması ve bunun dün medyaya yansıyan sonuçlarına ne demeli?..
Erdoğan'ın yeni kabinesi açıklanır açıklanmaz başta dolar, Euro ve altın olmak üzere hem döviz hem de değerli metaller Türk Lirası karşısında zirveye oturmuş...
Bu arada ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, Türk lirası tahminini revize etmiş ve 12 ay sonrası için 22 olan dolar/TL tahminini 28'e çıkarmış...
Evet; muhalefete bir kez daha yenilgi yaratan yeni siyasi dönemde Anayasa tartışmaları istediği kadar sürsün, sosyal, siyasal ve ekonomik alanda şaşkınlığın belirtileri gazetelere yansımaya devam ediyor...
Hiç değişmeyen "eski tas, eski hamam"görüntüsü, belli ki yeni gidişatta da egemen olmaya devam edecek...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Faraç
Yeni dönem, yeni Anayasa, eski Türkiye!..
14 Mayıs seçimlerini kim kazanacak derken ve muhalefet "bahar" içerikli sloganlar atarken, sandıktan çıkan sonuç parlamentoyu bir kez daha Erdoğan'a teslim etti... İşte artık herkes "yeni dönemde Türkiye nereye gidecek" diye merak ediyor...
Çünkü 15 gün aradan sonraki cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde muhalefet strateji değiştirerek milliyetçiliğe yönelirken, milliyetçi Sinan Oğan'ın Cumhur İttifakı'na desteğiyle Erdoğan bir kez daha cumhurbaşkanı seçildi...
İki seçimin ardından Türkiye bir hafta boyunca da bakanlar kurulunun kimlerden oluşacağını tartıştı ki, Erdoğan listeyi hallaç pamuğu gibi attı...
Erdoğan sonuçta, iki bakan dışında kabineyi tamamen değiştirdi, 4 eski bakanı da tekrar göreve getirdi...
Bakanlar göreve başlar başlamaz, "yeni Anayasa" tartışmalarının başlaması, yeni dönemin gergin geçeceğinin de işareti sayıldı...
Bu arada, 20 yılı aşkın süredir ısrarla vekil yapılan CHP'li Erdoğan Toprak'ın, ne hikmetse yeni Anayasa konusunda iş birliğine hazır olduklarını söylemesi CHP'deki şaşkın siyaseti bir kez daha dışa vurdu...
Evet; Türkiye 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından yeni bir döneme girdi ama, bakanlar kurulunun açıklanmasının ardından ilk pazartesi yine şaşırtıcı olaylara sahne oldu...
Yine tuhaf vukuatlar, icraatlar medyaya zincirleme olarak yansırken, yaşanan olaylar "tıpkı eski Türkiye" dedirtti...
Baksanıza; yeni kabinede Millî Eğitim Bakanı olarak göreve başlayan Yusuf Tekin'in Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde rektör olabilmesi için kanunda değişiklik yapıldığı ortaya çıkmış...
Bu arada Erdoğan tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak atanan Mahinur Özdemir Göktaş'ın Belçika'da Hristiyan Demokrat Parti çizgisindeki CDH'den vekil seçildiği ortaya çıkmış... İddiaya göre Göktaş, Belçika'ya hizmetlerinden dolayı nişan bile almış...
TARİKAT, ŞOV, TECAVÜZ, İNTİHAR!..
14 Mayıs seçimlerinde, içinde CHP'nin de olduğu birçok partiden Meclis'e eski FETÖ'cüler, tarikat ve cemaatçiler ve HÜDA PAR'lılar bile girerken, bir yandan "sivilleşme" adı altında yeni Anayasa tartışmaları tepki çekmeye başladı, diğer taraftan da tarikat ve cemaatlerden yansıyan olaylar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Meclis'te yemin ederek mazbatasını alırken, İsmailağa ve Nurcuların önde gelen isimlerinin, Erdoğan'ın özel davetlisi olarak törende yer aldığı ortaya çıktı...
Bu arada Adıyaman'daki Menzil Köyü'nde cemaat liderinin şov yapılırcasına karşılanma görüntüsü sosyal medyada gündem oldu...
Tarikatt liderinin karşılanması o kadar şatafatlı bir görüntüye sahne oldu ki, video görüntülerini paylaşanlar "Gitti FETÖ geldi Menzil" notunu düştü...
Bu görüntülerin medyaya yansıdığı gün Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin bir araştırmasına da sosyal medyada dikkat çekildi...
Bu araştırmaya göre, Türkiye'de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve 400 kolu bulunuyor ve bunların sadece İstanbul'da 445 tekkesi faaliyetlerini açıktan sürdürüyor...
Eğitimde bütün sorunlar bitmiş gibi, Millî Eğitim'de de tarikat-cemaat örgütlenmesinin devam ettiğini gösteren ilginç bir olay daha yaşandı...
İzmir Millî Eğitim Müdürlüğü'nün, "Manevi danışmanlık" projesi iddiasıyla 842 ilkokul, ortaokul ve liseye imam, müezzin, vaiz, Kur'an kursu öğreticisi görevlendirmesi şaşkınlık yarattı...
Tarikattlara, cemaatlere göz yumulurken, hatta onlar devlet tarafından desteklenirken, üstelik dinci yapılar içerisinde onlarca taciz, tecavüz, cinayet, falaka ve işkence görüntüleri unutulmamışken, yeni skandallar da deşifre olmaya devam ediyor...
İşte İstanbul'daki Uzlet İlim Yayma Derneği Başkanı A. S'nin tecavüz ettiği zihinsel engelli E.D.nin, yaşadığı dehşet sonrası intihar ettiği ortaya çıkmış...
“ESKİ TAS, ESKİ HAMAM" MI?..
Türkiye 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından yeni bir döneme girerken, belli ki torpil, rüşvet iddialarıyla çarpık ekonomik tablo ve pahalılık da gündemden hiç düşmeyecek...
İşte Aile Bakanlığı'nın görevde yükselme sınavında yüksek puan alan 80'den fazla adayın sözlü mülakat sınavından geçemediği ortaya çıkmış... Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim öncesinde, "Mülakatı kaldıracağız" vaadinde bulunmuştu...
Tarikatt-cemaat ilişkileri, partizanlık ve liyakatsizlik, torpil girdabının yarattığı haksızlıklar milyonlarca insanı zor durumda bırakırken, geçmişte siyasetin içinde bulunanların da işsizlikle boğuştuğunu ortaya çıkaran bir örnek dün medyaya yansıdı...
Süleyman Demirel'in genel başkanı olduğu Doğru Yol Partisi'nin kurucuları arasında yer alan ve Tansu Çiller hükûmetlerinde Çevre Bakanı olan Hamdi Üçpınarlar'ın üniversite mezunu, üç dil bilen oğlu Menderes Üçpınarlar'ın iş bulamayınca bakkal dükkanı açtığı gazetelere haber oldu...
Dün açıklanan üç veri ise sadece hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısının Türkiye'nin yeni döneminde de sorun olmaya devam edeceğini göstermedi, aynı zamanda hem enflasyondaki çılgın yükselişin durmayacağı, hem de bu konudaki verilerin toplumda şaşkınlık yaratacağı bir kez daha anlaşıldı...
İşte ENAG'a göre mayıs ayında enflasyon yıllık 109,01 olmuş!..
Buna rağmen TÜİK'e göre, enflasyon aylık yüzde 0,04 artmış, yıllık bazda ise 39,59 olarak hesaplanmış!..
İstanbul Ticaret Odası ise enflasyonu 56.5 olarak açıklamış ki, üç veri ekonomi çevreleriyle yurttaşlar arasında büyük şaşkınlık yaratmış...
Enflasyondaki çarpıklar istediği kadar kafaları karıştırsın, Dünya Bankası verilerine göre nisan ayı gıda enflasyonunda Türkiye, dünya genelinde sekizinci sıraya yerleşmiş...
Hayat pahalılığının hangi boyutlara ulaştığının tek kanıtı gıda enflasyonu değil, ev kiralarındaki fahiş yükseliş de yeni dönemin en büyük sorunu olmaya aday...
Dün gazetelere yansıdığına göre, üç büyük ilde en ucuz 2+1 evi kiralamak için hane gelirinin en az 20-25 bin lira bandında olması gerekiyormuş...
Şehirlerin merkezî bölgelerinde ise gelir beklentisi 50-60 bin liraya kadar çıkıyormuş...
Peki, seçim öncesi sistem değişirse, dövizdeki yükselişle ilgili farklı iddialar ortaya atılması ve bunun dün medyaya yansıyan sonuçlarına ne demeli?..
Erdoğan'ın yeni kabinesi açıklanır açıklanmaz başta dolar, Euro ve altın olmak üzere hem döviz hem de değerli metaller Türk Lirası karşısında zirveye oturmuş...
Bu arada ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, Türk lirası tahminini revize etmiş ve 12 ay sonrası için 22 olan dolar/TL tahminini 28'e çıkarmış...
Evet; muhalefete bir kez daha yenilgi yaratan yeni siyasi dönemde Anayasa tartışmaları istediği kadar sürsün, sosyal, siyasal ve ekonomik alanda şaşkınlığın belirtileri gazetelere yansımaya devam ediyor...
Hiç değişmeyen "eski tas, eski hamam"görüntüsü, belli ki yeni gidişatta da egemen olmaya devam edecek...