Türk halkı cumhuriyet tarihinin en yaşamsal seçimlerinden birine odaklanırken, gündemi sarsan, toplumu ürküten öylesine vahim bir gidişat var ki, hem "eyvah eyvah" dedirtiyor, hem de "burası Türkiye, her şey yaşanabilir" diye derin bir korkuyu deşifre ediyor!!!

Türkiye; vekil adayları listesinin her partide yaşadığı sarsıntıyı konuşurken, hiç kuşkunuz olmasın sağda-solda, gericilikte-bölücülükte hınca hınç bilenmiş bir güruh, adeta intikam zihniyeti ile sandığa gitmeye hazırlanıyor!..

"Seçimi nasıl kazanırsak kazanalım" pervasızlığıyla, kör hırsa bürünmüş, tepetaklak giden bir strateji hâkim olmuş partilere de, bir kısım seçmene de...

Partilerle birlikte kimi seçmenlere dikkat çekmemiz boşuna değil;

Sadece HDP'nin içinde olduğu gibi; bir zamanlar FETÖ'nün, sonra AKP'nin kucağına oturan, daha sonra da hızlı Öcalan/HDP hayranı kesilerek ayrılıkçı listelere oturan ikinci cumhuriyetçi liboş, gazeteci kılıklılar bir zamanlar AKP'yi desteklemek için nasıl "yetmez ama evet" demişlerse, bu kez de "yanlış ama evet" gibi bir gaflet tavrı, cumhuriyeti, bayrağı ve ülkenin bütünlüğünü düşünen milyonlarca insanı kaygılandırıyor...

Nasıl kaygılanmasın ki toplum?.. Duyarlı kitleler, bir taraftan yüzde bir oyu bile olmayan küçük partilerin CHP listelerine sızdırdıkları tarikat,  cemaat müritlerine ve kriminal tiplere isyan ederken, diğer taraftan da "yetmez ama evet" tayfasının kendini sol-sosyalist olarak pazarlayan, üstelik "yüz yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz, PKK'lıları serbest bırakacağız" diyenlerin ürkütücü çığlıkları arasında bocalıyorlar...

FETÖ GRUP MU KURACAK?..

Adeta ölüm kalım savaşı olarak nitelendirilen 14 Mayıs seçimleri, muhalefet ve iktidar için ne kadar yaşamsal ise, aday listelerindeki isimler yüzünden toplumun büyük bölümünde yaratılan kaygı da bir o kadar yaygın...

Çünkü iktidardan muhalefete parti liderleri toplumun tepkisini umursamıyor, pervasız bir dayatmayla, kendi partilerine bile ihanet eden isimleri listelere yazmaktan çekinmeyerek, kendi destekçilerine bile meydan okuyor...

Türkiye 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından yüz binlerce FETÖ'cünün kamudan atılmasını izlemişken, sanki cemaatin adı "Fethullahçı Terör Örgütü"ne dönüşmemiş gibi, cemaate bir şekilde yakınlaşmış, adı bir şekilde Fethullah'la anılmış ve adlarının üzerine Pensilvanya gölgesi düşmüş isimlerin bir çok partinin listelerine konulması milyonlarca insanı şok etmeye devam ediyor...

AKP'den CHP'ye, DEVA'dan, Gelecek'e kadar, içinde FETÖ ile ilişkili olmayan, (yeni kurulmuşlar dışında) parti neredeyse yok gibi...

FETÖ'nün gazetesinde yazı yazan Taşkınlar mı, Mersin'de Fethullah'a övgüler yağdıran Eminler mi, FETÖ'yü yargıya yerleştiren Ali Dibocular mı dersiniz, ne yazık ki çoğu CHP listelerinde...

AKP'ye gelince; Fethullah'la fotoğraf çektirenler mi, FETÖ derneğinin kurucusu Zenginler mi, FETÖ'nün derneği ASSİAD üyesi Aksular mı, Balyoz kumpası sırasında generallerin tutuklanması için çabalayan Özkanlar mı, yoksa Ergezenler, Bozdağlar, Yanıklar mı dersiniz, orada da yolu FETÖ'nün çevresinden geçen çok sayıda isim listelere yazılmış ki, eyvah eyvah...

Bir tek onlar mı?.. Öcalan hayranından Atatürk düşmanına, Altıok karşıtlığından laiklik düşmanına, hırsızlık sabıkalısından küfürbaza, adı tacize karışandan yolsuzluk yapana kadar onlarca şaibeli isim de partilerin listelerinde topluma dayatılıyor...

Çünkü kimliğini, ideolojisini, karakterini kaybetmiş bir siyaset keşmekeşinde, birbirini yercesine öfkeli iki siyasal uçta, adeta ölüm kalım savaşı verircesine bir seçim atmosferine gidilirken, "nasıl olursa olsun, kimle kazanırsak kazanalım" zihniyetiyle önlerine geleni listelere yazmış ittifak partileri!..

Üstelik halkın nefret ettiği figürleri listelerine koyarak, kendi tabanlarına, ittifaklarına da adeta meydan okumuş Millet, Cumhur ve sözde sol ittifakın partileri...

GAZİ'NİN MECLİSİ'NDE TEHDİTLER!..

Velhasıl; içinde bulundukları partinin kuruluş gerekçesine ihanet edenler, devlet FETÖ ile uğraşırken tüm partilerde cirit atan cemaatçiler ve dinci, bölücü terör örgütü mensupları kimi ararsanız var parti listelerinde...

O halde, bu kadar kahredici, kuşkulu, endişe verici, şaibeli vekil listelerine bakınca, (hele de onların büyük bölümü cumhuriyetle kavgalı tipler olunca) milyonlarca insanın aklına ürkütücü kuşkular da geliyor;

Bu kadar FETÖ yandaşı, bu kadar liboş, bu kadar ikinci cumhuriyetçi, bu kadar "Taraf" tetikçisi, bu kadar Öcalan/PKK hayranı, Menzilcisi- Nakşisi listelere yazılmışken, heyhat bunlar Meclis'e girerse ve çoğunluğu elde ederse, acaba siyasi parti liderleri önlerine Anayasa'nın değişmez maddelerinin kaldırılması teklifi gelince ne yapacaklar?

Hele bir de Sezgin Tanrıkulu'nun açıkladığı gibi, PKK konusunun Meclis'te tartışılarak çözüleceği iddia ediliyorsa; diğer yandan da HDP'liler/PKK'lılar "İmralı'nın kapılarının açılması, Öcalan'ın özgürleşmesi ve PKK'lılar için genel af çıkarılması" konusundaki iddialarında ısrar ederse, partiler nasıl davranacak?..

Hatta kayyumun kaldırılması, Yerel Yönetim Özerklik şartı adlı tuzağın CHP desteğiyle gündeme getirilmesi, DEVA'ya atfedilen Türklüğün Anayasa'dan çıkarılması ve bölücü-gerici partilerin "iki bayrak" ihaneti gündem olursa, Cumhur ve Millet ittifakları nasıl bir çıkmazda bocalayacak?..

Sözün özüne gelince... Birbirine karşı keskin bıçaklar gibi bilenmiş partiler içinde, cumhuriyetle, laiklikle, ülke bütünlüğü ile kavgalı kriminal tipler ve FETÖ hayranları Gazi'nin Millî Meclisi'ne doğru sinsice ilerlerken, (protestocular dışında) milyonlarca insan da ne yazık ki sandığa derin kuşkularla, kaygılarla gitmek zorunda kalacak...

Gençliğe Hitabe'deki, "memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir" saptamasını unutmayan ve Türkiye Cumhuriyeti'ni seven milyonlarca duyarlı yurttaş ne yapacağını çok iyi biliyor olmalı!..