Üç olay memleketi iyice kilitlemiş durumda; Yunanistan'la gerginlik, Suriye'ye operasyon beklentisi ve Altılı Masa üzerinden iktidarla muhalefet arasında giderek büyüyen söz düellosu...

Fanatik çevreler dışında vatandaşlar bu olayların ilk ikisiyle pek ilgilenmiyor...

19 günde 8 şehit verilmişken medyanın ve halkın duyarsızlığının had safhaya ulaştığı bir ülkede, Suriye'ye sınır ötesi operasyon yapılacakmış, Atina ile gerginlik varmış kimin umurunda?..

Bir de cumhurbaşkanlığı tartışması var ki, (seçime daha on ay varken) sandığı sofranın önüne geçirme çabaları havanda su dövmekten ileri gitmiyor... Kılıçdaroğlu'nun "yanımda mısınız" diye sormasının ardından özellikle CHP içerisinde hareketlenme olsa da, Altılı Masanın diğer üyeleri bu çağrının "parti içerisine yönelik" olduğuna dikkat çeken ihtiyatlı açıklamalar yaptılar...

Toplumun bir kesiminde Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ile ilgili bir beklenti var ama bir başka kesim ise Altılı Masada halen net bir aday açıklaması yapılmadığı için gidişat ve sonuç (!!!) konusunda ihtiyatlı davranıyor...

AKP'liler buna rağmen Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını dörtle gözle bekler bir tavır içindeler!..

AKP lideri, son yıllarda ısrarla 2023 seçimlerinin yaşamsal olduğuna dikkat çekerek örgütlerini canlı tutmaya çabalarken, yoksul kitlelere yönelik bazı ekonomik girişimleri de sürdürmeyi planlıyor...

İşte devletin sosyal hizmet kurumları taşra örgütlerine yazı göndermiş; Haziran 2022 ile Haziran 2023 yılları arasında 20 milyondan fazla yurttaşa parasal yardım başlamış...

İcra dosyalarındaki küçük borçların devlet tarafından karşılanmasının yanı sıra, Ocak 2023'te çalışanlara- emeklilere- asgari ücretlilere yüklü bir zam yapmaya hazırlanan AKP, seçim öncesi (2023 Temmuz zammını da öne çekerse) kimse şaşırmasın...

Nasıl olsa, balık hafızalı değilseler de, günübirlik yaşadıkları için her şeyi unutmaya hazır kitleler gaflet uykusunda!..

Büyük sarsıntı aç bırakacak!...

----------------------------------

AKP'nin belediyeler, tarikat ve cemaatler üzerinden tabanı canlı tutmak için dağıttığı yardımların dışında, iktidar hiç kuşkusuz yoksul kesimlerin ağzına birer parmak bal çalmak için başka önlemlere de girişebilir...

Diğer yandan; Amerika, İran ve Rusya'nın diploması baskısıyla şimdilik durdurulmuş gibi görünen Suriye'ye sınır ötesi operasyonu yılbaşından sonra yoğunlaştırılırsa kimse şaşmasın...

Bu arada hem Yunanistan'la gerginlik hem de Suriye'ye operasyon sıkıntısı nedeniyle "acaba seçim olur mu" şeklinde kamuoyunda sessizce yürütülen tartışmaları da kimse sakın ola yabana atmasın!!! AKP bu, 2023 seçimini kazanmak için her seçeneği kullanmaktan kesinlikle kaçınmayacaktır!!!

Yazının başında Yunanistan krizine, Suriye'deki operasyon beklentisine ve Altılı Masa tartışmalarına dikkat çekerek, "memleket bu üç konuya kilitlenmiş" dedik ya; toplumdaki duyarlılık cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmış gibi görünse de, son bir yılda fahiş oranlara ulaşan zamlar nedeniyle makarna alamayacak hale gelen 40 milyondan fazla dar gelirlinin asıl sıkıntısı kışın nasıl geçeceği...

2022'de elektrik ve doğalgaz fiyatlarının zirve yapmasının yanı sıra, bir de gıda maddelerinde durmayan zam yağmuru dar gelirinin cebini boşaltırken, insanlar sofralarından aç kalkıyor, üzerlerine giysi alamıyor, faturalarını ödeyemiyor, bankalara borçlanınca icralık oluyor...

İşte icra dairelerinde 20 milyonu aşan dosyaların yanı sıra, bankalarda 15 milyondan fazla batık kredi de çöküş gidişatının başka kanıtları...

Kriz, stok, gaflet!..

---------------------

Kimse kendini kandırmasın; ülkedeki en az 40 milyon yurttaşın geçim sıkıntısı büyük bir açlık-sefalet endişesine dönüşürken, yeni zamların kapıda olması da kaosu iyice derinleştirecek...

Elektrik ve doğalgaza büyük zam beklentisi piyasaları öylesine derinden sarmış ki, özellikle gıda fiyatları milyonlarca insanı nefes alamaz hale getirecek...

İşte muhalefettin hesaplamaları da çok ürkütücü...

Çünkü son bir yılda sebze fiyatları yüzde 447, meyve fiyatları ise yüzde 215 zamlanmış... Dolar yükseldikçe, girdiler arttıkça, kriz derinleştikçe bu oranlar daha da artacak...

Sadece denetimsizlik yüzünden gıda fiyatlarının fahiş biçimde yükselmesi değil, doğal afetlerin de gıda krizini derinleştireceği anlaşılıyor...

İşte Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, bu yılın Mart ve Haziran ayları arasında meydana gelen dolu, sel ve su baskını afetlerinden 48 ilde 2 milyon 907 bin 974 dekar alandaki bitkisel üretimin etkilendiğini açıklamış...

Ekonomik kriz et fiyatlarını da fahiş oranlara çıkartırken, piyasadaki sıkıntının 2023'de iyice artacağını işaretleri de geliyor... Belli ki et yiyemeyecek kimse...

Elazığ Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Çiçek, artan maliyetlerden ve özellikle yem fiyatlarından dolayı birçok üreticinin sektörden çekildiğini ve bunun ciddi bir et ve süt krizine yol açacağını söylemiş...

İşte bu vahim tablo Türkiye'nin Yunanistan krizi, sınır ötesi operasyon gerginliği ve cumhurbaşkanı tartışmaları ile oyalandığı bir dönemde, dipten gelen darbenin sonbaharla birlikte yıkıcı olacağını gösteriyor...

Tuhaf olan ise AKP'ye oy veren milyonlarca insan, sanki marketlere gitmiyormuş, alışveriş yapmıyormuş ve ekonomik sıkıntı çekmiyormuş gibi  ürkütücü- şaşırtıcı bir sessizliğin girdabında duruyor!!!

Bu sessizliğin acısının sandıktan çıkıp çıkmayacağı muamma olsa da, kapıdaki kaos ülkenin kaymağını yiyen ihaleci-vurguncu yüzde 25'lik rantiye doymazlarının dışında herkesi iyice mahvedecek...

Artık Cübbeli'yi dinleyip gıda stoku mu yaparsınız, yoksa gaflet uykusundan mı uyanırsınız, o da size kalmış!!!