Türkiye; enflasyon pahalılık, fahiş zamlar, dövizdeki çılgınlık ve siyasetin artık kısır döngüden ileri gitmeyen zırvalarıyla meşgul edilirken, ülkenin 40 yıllık yarası kanamaya devam ediyor...
Zor da olsa son dört yılda kent merkezlerinden uzaklaştırılan terörün o kanlı pusuları artık geriye çekilmişken, metropollerin çok uzaklarında, köylerde- mezralarda- sınır boylarında neler oluyor acaba?..
Uzun yıllar etkisini sürdüren esrar tarlaları, uyuşturucu bataklığı, insan ve silah kaçakçılığı girdabının perde gerisinde, şiddeti dayatarak kazanım elde etme stratejisinin 40 yıllık planları halen sinsice nasıl yürütülebiliyor?..
Terörle mücadele tarihinin en yoğun operasyonlarının devam ettiği Doğu ve Güneydoğu'da, Amanoslar'da, Kuzey Irak içlerinde ve Suriye sınırında ezeli şiddet yeni eylemler için pusu peşindeyken, devletin bu bölgelerdeki operasyonları da sessiz sedasız devam ediyor...
Ne yazık ki Ankara siyasetinde ve metropollerde siyasiler- belediye başkanları hayal kırıklığı yaratan söylemlerle, terörün siyasi kulvarlarında (!!!) rant taklaları atmaya çalışırken, neredeyse her gün Suriye ve Kuzey Irak'tan, bazen Doğu kırsalından, bir ya da iki güvenlik görevlisinin şehit olduğu haberlerinin gelmesi, terörün ülkeye kan kusturan geçmişinden ders alınmadığını da gösteriyor...
Peki; doğuda aslında neler oluyor, PKK yoğun operasyonlar karşısında nelerden yakınıyor ve son günlerde örgüt için çok kritik üslerden birinin kuşatılması neye işaret ediyor, neyi haber veriyor?..
PKK'NIN KAYGISI, ANKARA'NIN PLANI...
Evet; şiddetten beslenen siyasetin ülke gündemini hatta muhalefetin bir kesimini adeta avucuna (!!!) alarak yönlendirmeye çalıştığı bir dönemde; bir yandan da terörün ezeli yüzünü ısrarla göstermeye çalışması sinsi bir çelişki olarak Türkiye'yi sürekli kaygıda, buhranda ve teyakkuzda tutuyor...
İşte bu sırada; Suriye'de 100 bin kişilik ordu kuran PKK'nın "yeni kalkışma" hamleleri medyaya yansıyor, devlet ise hem bu ülkede hem de Irak içlerinde "Pençe" serisi gibi eski operasyonları kesintisiz sürdürürken, yenileri için de yoğun hazırlıklar yapıyor...
Bir yandan Ankara'ya kadar ulaşan IŞİD'in sinsi pusuları, diğer yandan da PKK'nın küçük çaplı saldırıları sürerken; örgütün devletleşme çabalarının son hızla devam ettiği Suriye sınırında, Türkiye'nin sosyo ekonomik yatırımları devam ediyor, askeri alanda hareket kabiliyetini büyütecek altyapı çalışmaları da hız kesmiyor...
AKP lideri Erdoğan'ın son bir yılda üç kez, ABD'yi Suriye'de terörü desteklemekle suçlamasının ardından, "mücadelemiz bundan sonra farklı olacak" şeklindeki ifadesi de, Suriye sınırında büyük bir operasyonun hazırlığı olarak yorumlanıyor...
Ancak hem terörün hareket kabiliyetini yok edecek altyapı yatırımları, hem de eylemlerin önünün kesilmesine yönelik askeri çalışmalar Kuzey Irak'ta da sürüyor...
Örgütün 40 yıla yakın süredir ana üs olarak kullandığı Kandil Dağı tamamen temizlenemezken, çevresinin boşaltıldığını artık PKK da kabul ediyor...
Örneğin; örgütün elebaşı Murat Karayılan'ın telsiz konuşmaları, örgüt içi yazışmaları ve kendi yayın organlarına yaptığı bazı açıklamalarının özeti 3 Haziran 2021'de medyaya şöyle yansımıştı;
"Şu anda da Şemdinli'den başlayarak Irak sınırları içindeki Avaşin-Basyan içinde yer alan Mamreşo Kamp bölgesine karayolu inşa ediyorlar... Haftanin Vadisinde de birçok bölgeyi ele geçirip askeri üs bölgeleri kurup yerleştiler... Adım adım ilerliyorlar. Ancak en kapsamlısı son harekâtlar oldu. Savaş ve keşif uçakları, helikopterler, obüsler, tanklar ve toplarla her türlü yeni nesil teknolojiyi ileri seviyede kullanıyorlar.
Nereye gidersem orayı alırım diyen bir devlet var karşımızda. Çok kapalı ve taktiksel bir harekat yürütüyorlar.
Zendura, Mervanos ve Avaşin'in de birçok noktasına yerleştiler. Buna karşı artık toplu gruplarla mücadele yerine 2'şer ve 3'er kişilik tim savaşı yürütmek zorunda kalıyoruz.
Yeraltı tünelleriyle mücadele etmek istedik, ancak bu tünellere de havadan karadan harekâtlar yapıldı. Yani sonuç alana kadar bölgeyi terk etmiyorlar."
BÜYÜK MÜDAHALE KAPIDA!..
PKK'lı Karayılan'ın adını verdiği bölgeler örgütün 40 yıldır barındığı ve büyük saldırıları planladığı kritik terör üsleri...
Karayılan'ın ısrarla dikkat çektiği Avaşin-Basyan ve çevresinde ise son aylarda ilginç olaylar yaşanıyor...
Türk Silahlı Kuvvetleri, geçtiğimiz Şubat ayında Kuzey Irak'ın Gara bölgesindeki bir mağarada 13 güvenlik görevlisinin PKK tarafından şehit edilmesinin yol açtığı travmayı yok etmek için sınır boyunda ve örgütün üs olarak kullanıldığı tüm bölgelerde "Pençe" serisi operasyonlarını sürdürürken, önceki gün şaşırtıcı bir müdahalenin yapıldığı duyuruldu...
Avaşin bölgesinde teröristlerin saklandıkları ve büyük bölümü kayalıklar nedeniyle geçit vermeyen mağaralara tek tek giren komandolar 1917 rakımlı tepedeki bir mağaraya da helikopterlerle indirme yaptılar...
Mağaradan kurtulamayan ikisi kadın dört terörist, silahlarını bırakarak teslim olmak zorunda kaldı...
Küçük bir dehlizden girilen, içinde odalar bulunan mağarada, 12 tüfek, 2 biksi makineli tüfek, 2 roketatar ve bunlara ait çok sayıda mühimmat ve malzeme ele geçirildi...
Evet; 1917 rakımlı tepedeki büyük mağara operasyonu birçok açıdan şaşırtıcı sonuçlar içeriyor; Bu operasyon PKK'nın 40 yıla yakın süredir eylemler planladığı, geçit vermeyen vadilerdeki devasa mağaraları tek tek kaybettiğini gösteriyor...
Yine bu operasyon, doğuda sıkışan, Kuzey Irak'ta artık barınamayan ve 3-4 kişilik gruplara mahkum kalan PKK'nın, terör unsurlarının büyük bölümünü Suriye'ye sızdırmak zorunda kaldığını ortaya çıkartıyor...
Velhasıl; kışa doğru sadece Kuzey Irak içlerinde değil, büyük bir operasyonun kapıda olduğu Suriye sınırında da, tarihin belki de en kapsamlı müdahalesinin ayak sesleri duyuluyor...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Mehmet Faraç
Zirveye operasyon ve sonrası!..
Türkiye; enflasyon pahalılık, fahiş zamlar, dövizdeki çılgınlık ve siyasetin artık kısır döngüden ileri gitmeyen zırvalarıyla meşgul edilirken, ülkenin 40 yıllık yarası kanamaya devam ediyor...
Zor da olsa son dört yılda kent merkezlerinden uzaklaştırılan terörün o kanlı pusuları artık geriye çekilmişken, metropollerin çok uzaklarında, köylerde- mezralarda- sınır boylarında neler oluyor acaba?..
Uzun yıllar etkisini sürdüren esrar tarlaları, uyuşturucu bataklığı, insan ve silah kaçakçılığı girdabının perde gerisinde, şiddeti dayatarak kazanım elde etme stratejisinin 40 yıllık planları halen sinsice nasıl yürütülebiliyor?..
Terörle mücadele tarihinin en yoğun operasyonlarının devam ettiği Doğu ve Güneydoğu'da, Amanoslar'da, Kuzey Irak içlerinde ve Suriye sınırında ezeli şiddet yeni eylemler için pusu peşindeyken, devletin bu bölgelerdeki operasyonları da sessiz sedasız devam ediyor...
Ne yazık ki Ankara siyasetinde ve metropollerde siyasiler- belediye başkanları hayal kırıklığı yaratan söylemlerle, terörün siyasi kulvarlarında (!!!) rant taklaları atmaya çalışırken, neredeyse her gün Suriye ve Kuzey Irak'tan, bazen Doğu kırsalından, bir ya da iki güvenlik görevlisinin şehit olduğu haberlerinin gelmesi, terörün ülkeye kan kusturan geçmişinden ders alınmadığını da gösteriyor...
Peki; doğuda aslında neler oluyor, PKK yoğun operasyonlar karşısında nelerden yakınıyor ve son günlerde örgüt için çok kritik üslerden birinin kuşatılması neye işaret ediyor, neyi haber veriyor?..
PKK'NIN KAYGISI, ANKARA'NIN PLANI...
Evet; şiddetten beslenen siyasetin ülke gündemini hatta muhalefetin bir kesimini adeta avucuna (!!!) alarak yönlendirmeye çalıştığı bir dönemde; bir yandan da terörün ezeli yüzünü ısrarla göstermeye çalışması sinsi bir çelişki olarak Türkiye'yi sürekli kaygıda, buhranda ve teyakkuzda tutuyor...
İşte bu sırada; Suriye'de 100 bin kişilik ordu kuran PKK'nın "yeni kalkışma" hamleleri medyaya yansıyor, devlet ise hem bu ülkede hem de Irak içlerinde "Pençe" serisi gibi eski operasyonları kesintisiz sürdürürken, yenileri için de yoğun hazırlıklar yapıyor...
Bir yandan Ankara'ya kadar ulaşan IŞİD'in sinsi pusuları, diğer yandan da PKK'nın küçük çaplı saldırıları sürerken; örgütün devletleşme çabalarının son hızla devam ettiği Suriye sınırında, Türkiye'nin sosyo ekonomik yatırımları devam ediyor, askeri alanda hareket kabiliyetini büyütecek altyapı çalışmaları da hız kesmiyor...
AKP lideri Erdoğan'ın son bir yılda üç kez, ABD'yi Suriye'de terörü desteklemekle suçlamasının ardından, "mücadelemiz bundan sonra farklı olacak" şeklindeki ifadesi de, Suriye sınırında büyük bir operasyonun hazırlığı olarak yorumlanıyor...
Ancak hem terörün hareket kabiliyetini yok edecek altyapı yatırımları, hem de eylemlerin önünün kesilmesine yönelik askeri çalışmalar Kuzey Irak'ta da sürüyor...
Örgütün 40 yıla yakın süredir ana üs olarak kullandığı Kandil Dağı tamamen temizlenemezken, çevresinin boşaltıldığını artık PKK da kabul ediyor...
Örneğin; örgütün elebaşı Murat Karayılan'ın telsiz konuşmaları, örgüt içi yazışmaları ve kendi yayın organlarına yaptığı bazı açıklamalarının özeti 3 Haziran 2021'de medyaya şöyle yansımıştı;
"Şu anda da Şemdinli'den başlayarak Irak sınırları içindeki Avaşin-Basyan içinde yer alan Mamreşo Kamp bölgesine karayolu inşa ediyorlar... Haftanin Vadisinde de birçok bölgeyi ele geçirip askeri üs bölgeleri kurup yerleştiler... Adım adım ilerliyorlar. Ancak en kapsamlısı son harekâtlar oldu. Savaş ve keşif uçakları, helikopterler, obüsler, tanklar ve toplarla her türlü yeni nesil teknolojiyi ileri seviyede kullanıyorlar.
Nereye gidersem orayı alırım diyen bir devlet var karşımızda. Çok kapalı ve taktiksel bir harekat yürütüyorlar.
Zendura, Mervanos ve Avaşin'in de birçok noktasına yerleştiler. Buna karşı artık toplu gruplarla mücadele yerine 2'şer ve 3'er kişilik tim savaşı yürütmek zorunda kalıyoruz.
Yeraltı tünelleriyle mücadele etmek istedik, ancak bu tünellere de havadan karadan harekâtlar yapıldı. Yani sonuç alana kadar bölgeyi terk etmiyorlar."
BÜYÜK MÜDAHALE KAPIDA!..
PKK'lı Karayılan'ın adını verdiği bölgeler örgütün 40 yıldır barındığı ve büyük saldırıları planladığı kritik terör üsleri...
Karayılan'ın ısrarla dikkat çektiği Avaşin-Basyan ve çevresinde ise son aylarda ilginç olaylar yaşanıyor...
Türk Silahlı Kuvvetleri, geçtiğimiz Şubat ayında Kuzey Irak'ın Gara bölgesindeki bir mağarada 13 güvenlik görevlisinin PKK tarafından şehit edilmesinin yol açtığı travmayı yok etmek için sınır boyunda ve örgütün üs olarak kullanıldığı tüm bölgelerde "Pençe" serisi operasyonlarını sürdürürken, önceki gün şaşırtıcı bir müdahalenin yapıldığı duyuruldu...
Avaşin bölgesinde teröristlerin saklandıkları ve büyük bölümü kayalıklar nedeniyle geçit vermeyen mağaralara tek tek giren komandolar 1917 rakımlı tepedeki bir mağaraya da helikopterlerle indirme yaptılar...
Mağaradan kurtulamayan ikisi kadın dört terörist, silahlarını bırakarak teslim olmak zorunda kaldı...
Küçük bir dehlizden girilen, içinde odalar bulunan mağarada, 12 tüfek, 2 biksi makineli tüfek, 2 roketatar ve bunlara ait çok sayıda mühimmat ve malzeme ele geçirildi...
Evet; 1917 rakımlı tepedeki büyük mağara operasyonu birçok açıdan şaşırtıcı sonuçlar içeriyor; Bu operasyon PKK'nın 40 yıla yakın süredir eylemler planladığı, geçit vermeyen vadilerdeki devasa mağaraları tek tek kaybettiğini gösteriyor...
Yine bu operasyon, doğuda sıkışan, Kuzey Irak'ta artık barınamayan ve 3-4 kişilik gruplara mahkum kalan PKK'nın, terör unsurlarının büyük bölümünü Suriye'ye sızdırmak zorunda kaldığını ortaya çıkartıyor...
Velhasıl; kışa doğru sadece Kuzey Irak içlerinde değil, büyük bir operasyonun kapıda olduğu Suriye sınırında da, tarihin belki de en kapsamlı müdahalesinin ayak sesleri duyuluyor...