Gelişen ve büyüyen Türkiye de kırsaldan uzaklaşıp, medeni ve şehirleşen bir toplum olmaya hızla yürüyor olsak da Sivil Toplum Örgütleri maalesef istenilen yerde değildir.

Demokratik toplum olma özelliğinin en önemli paydaşını oluşturan STK'lar için son yıllarda devletimiz çok önemli adımlar atıyor desek de, bireyin örgütlenmeye verdiği destek ve katılım oranları hala istenilen düzeyde değildir.

TC İç İşleri Bakanlığına bağlı olarak STK genel müdürlüğü ve daire başkanlığı kuruldu ve Türkiye'nin farklı bölgelerinde toplumu ve bireyi bilinçlendirme çalışmaları da hızla devam edilmektedir.

Hal böyle olmasına rağmen sivil oda cemiyet kuruluş vakıf ve diğer özel hizmet kurumlarını da içine katsak dahi toplam STK sayısı azami bazda 160 bin i geçmez, bu teşkilatlarda en az 10 kişi görev alır düşüncesi ile baktığımızda buda ülke içinde 1.600 bin gibi uçuk bir rakama ulaşır.

70 küsur milyon nüfuslu ve okur yazar oranının hızla yükseldiği bir ülkede bu rakam çok düşük kalmaktadır.

Bu teşkilatlardaki bayan oranı ise çok çok düşük olarak seyretmektedir.

Hukukun üstünlüğüne insan haklarına yasama ve yaşama hürriyetine önem veren bir Türkiye Cumhuriyetinde vatandaş olarak sivil bakış açısı ile cemiyetlere girelim örgütlü bir toplum olalım ve yönetimde söz sahibi olalım diyorum.

Milli irade dediğimiz olay işte bu olsa gerek diye düşünüyorum.