Yıllardır sıcak denizlere inmeye çalışan Rusya, kan revan içinde yaşamaya çalışan insanlar ülkesi Suriye'ye bir yıldır resmen çıkartma yaparak, hak isteyen bir mirasçı gibi masaya kuruldu.
Şu anda da kendi politikası ve işgalini ibra etmemiz için bizden destek istiyor.
Kurulmasının haricinde bizim yardım etmeye çalıştığımız Halep ve çevredeki diğer muhalif unsur timlerinide vurmaya başladı.
Geldiğimiz ve durdugumuz eksenin bir başında Suriye'de destekçisi olduğumuz 
grupları vuran, tarih boyu bize zarar veren bir Rusya, diğer taraf da, yüz yıldır Suriye'de kimliği belirsiz bir konumda tutulan ve şimdi de Esad rejimi ile dirsek temasında olan ve bizim düşman örgütümüz PKK ile beraber hareket eden Kürtlerin, destekçisi ve bizimde milli müttefikimiz ABD.
Türkiye Cumhuriyeti mevcud yönetimi, yeni Suriye politikasını düzenlerken bir karar vermek zorunda, kimle ve hangi şartlarda beraber olacak. 
Bu kararlar verilirken benimde bir çift lafım olacak.
Yüzyıllardır hiç bir milletin tesiri altında kalmadan İslama bayraktarlık yapmış, atalarıyla üç kıtaya hakim olmuş, yön vermiş, Bizans'ı yıkmış ve İslam coğrafyasında mazlumların sesi ve kurtarıcısı olarak saygın bir yerde olan Türkiye Cumhuriyet, bu kutsal konumundan vaz geçip Emperyalist ve sömürgeci zalimlerle beraber kesinlikle olamaz...
Zaman herşeyi gösterecektir. Temennimiz Hak'kın ve Nizam ı Alem ülküsünden taviz vermeden yol gidebilmek olmalıdır. Saygılarımla.