TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

DİBACE/Günce -282-Ağız Tadıyla Yaz/ama/mak 

Yazının Giriş Tarihi: 19.12.2024 09:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.12.2024 09:31

Maske takılı suratıyla refref (!) minderinden desibeli yüksek salvolar kusan diskurcu vaize takılmıyor ve tınmıyorum. “Dervişlik olaydı taç ile hırka biz dahi alırdık otuza kırka ” Yunus rahatlığından seslenmek istiyorum.

Ceketinin iç cebinde hesap makinasıyla bağıran politik cila suratlı yengeç adamı görüyor, adamlık sınıfına koymuyorum. Sadist, narsist ruhlara inat “yüreğimden başka muska takmadan” değeri en zor anlaşılan şeyin doğru söz olduğunu bile bile üstünlerin sözlerine bakmadan sözü yücelterek yazmak istiyorum.

Şad olmak diliyorsa okurum Nabi üstadın “Şu'le-i âh-ı girîban gibi berbâd olasın” dizesi gibi tarumar olmayı göze alması gerekiyor. Bir Muhibbi özgüveniyle “bu gün sanat-ı aşkın başıyam ustasıysam” Ve konuşmak istiyorum.

Hafif meşrep magazin türü yazı dileyen uzakta gülle oynayanlarla yutmacasına gülle oynasın. Ne bilim video paylaşsın taraftarı olduğu mağaradan çirkinliğine maske yazılar paylaşsın. Gücün tarafından adalet dağıtmaya devam etsin.

Ne bilim işte desem de öldüm demesemde. Yapacak herkes yapacağını. Peygamberi dinlemeyen beni mi dinleyecek! En azından o kadar realist, mücadeleye her sahada devam edecek kadar idealist olmaya devam etmek istiyorum.

Biliyor ve inadına inadına suyun tersine kulaç atmaya devam etmek istiyorum. Makyavelli mezarında ters dönsün. Hayek, zil takıp oynasın cehennemde. İblis ellerini ovuştursun. Müteal üslupta gönlümce ağız dolusu kelimelerle cümleler kurmak istiyorum.

Kışın havasına, hasmın muhabbetine, hısmın husumetine, iki isimli zatın iltifatına, tribünün sadakatine kanmadan kana kana gönlümce “oh be dedim” tadında yazmak istiyorum.

Lüzumsuz ve israf cümlelere takılmadan muvakkaten de olsa değer üreteni kınamadan, Maddenin rehini, makamın hokkabazı, düzenin şaklabanı, ortamın hödüğü, koltuğun korkağı, haksızlığın dilsiz şeytanına, teb’alarından mutlak teslimiyet isteyen ve güç devşirdikçe zamanla katı bir örgüt hiyerarşisine evrilen her türlü düşünceden her türlü yapıya, nekofilcilerden köçeklere, üretecek zekâdan yoksun tüketmede eline su dökülmeyen konformist oblomovcuya, her türlü emeğin yağını posasını çıkardıktan sonra dabbaklayan yetinmeyip üstüne çöreklenen kim varsa ve “her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa” Bedri Rahmi gibi üç dilde dümdüz gidecek paragraflar yazmak istiyorum.

Tam yazayım derken arifler tek tek kitaplardan fırlıyor “sus delilik etme! Çıkarma ağzındaki baklayı! Farz et ki sen bir ölüsün “ diye.

Farz edin öyleyim. Ben bir deli ve ölüyüm.

Hakikat şu ki; hayatta inandığında sabit kalanlar fikri değişmeyen bir deliler birde ölüler! Huzura varmak için huzurda kalmak adına bir bakın!

Yalan dünya yalancıktan dönüyor. “İlişme dönsün deniyor ya” bende onu diyorum: “zikr ile değil fikr ile değil oyun ve eğlencemizle fırıldakça dönsün” diyorsa envai-i çeşit dönek, düşer bakla dilin altından;

“Dön o zaman şerefsiz! Arsızlık en çok puşta yakışır!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.