Siyonist ve emperyalistlerin, Türkiye'nin, birlik ve bütünlük içinde ilerlemesi, kalkınması ve güçlenmesini engellemeye yönelik programları ve faaliyetleri var!

Ülkemiz içinde siyonist ve emperyalistlerin bu emeline hizmet etmek için yapılandırılmış zihniyet ve oluşturulmuş yapılar var.

Bunlar hayatın her alanındadır; sivil toplum, siyasi, kültürel, sanatsal, sportif, medya ve ticari yapılardır.

Kimi zaman demokrasi içinde ve kimi zaman demokrasi dışı müdahalelerle ülkenin başına getirilen yönetimlerdir.

O nedenle zaman içinde ülkeyi yönetenler de bu emele hizmet etmiştir.

Toplumda mütemadiyen terörü besleme, kaos meydana getirme çabasında olan o kadar çok terörist zihniyet var ki, bu nedenle terörle mücadelenin yanında terörist zihniyetle mücadele de son derece önemlidir!

Ne var ki, bugüne kadarki süreç için böyle bir mücadeleden söz edilemez.

O yüzden ülkemizde bugünki gibi gündem sürekli gerilimli ve kargaşalıdır.

Sosyal hayat, huzur ve ekonomi istikrarsızdır.

Ülkemizde toplum olarak ekseriyatımızın, zihin dünyasında önemli bir yer tutan meselelere müdahil olma yeteneğinimizin zayıflatılması bizleri huzursuz etmektedir.

Asırlarca bizim toprağımız olan ve tarihi süreçte kader birliğimiz bulunan; aynı inanç ve kültürel değerlere sahip olduğumuz Filistin ülkesinin, siyonist İsrail tarafından işgal edilip, Filistinlilere soykırım yapılıyor olması, insan olmanın yanında Müslüman Türk olmanın karekteristik özelliği ve sorumluluğu nedeniyle bizleri derin acıya gark etmektedir.

Dünyanın süper gücü ve jandarması konumundaki Amerika'nın, tüm dünya ülkelerine pervasız harami gibi müdahaleleri, ekonomik kazanımlarını ellerinden alması,

Amerika yönetiminin ve dünya ekonomik sisteminin tamamen siyonistlerin kontrolünde olduğunun gün yüzüne çıkması,

Amerika'nın yeni yönetimi tarafından, işgalci İsrail'in, Filistin'deki soykırımını desteklemesi ve buna ilaveten Filistinlilerin tamamen ülkelerinden sürülmesine yönelik niyetini dünyaya ilan etmesi,

Hasılı, insanlığı hayret ve dehşete düşüren politik, ekonomik, jeopolitik ve stratejik dengelerin alt üst olduğu ve üçüncü dünya savaşına ramak kaldığı bir dünyaya tanıklık etmekteyiz

Ülke ve devlet olarak, konumumuz ve durumumuz ne olacak?

Siyonist emperyalistlerin emeli karşısında bölünüp, yok mu olacağız!

Yoksa Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Vatan bir bütündür, parçalanamaz." Dediği gibi, Milli birlik ve bütünlüğümüzü, ekonomimizi, askeri gücümüz ve güvenliğimizi güçlendirip, Devletimizi ebed müddet kılıp, gönül coğrafyamızı da siyonist emperyalistlerin canavar pençelerinden kurtaracağız!

Güçlü Türkiye, milli birlik, dayanışma ve milli ekonomiye sahip çıkmakla mümkün olacaktır.

Her ferdimiz, millet vücudunun vazgeçilmez uzvudur. Bu şuurla her birimizin duruşu sağlam olmalı ki birliğimiz ve dirliğimiz bozulmasın