Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Siyonizm küçümsenmemelidir!

Yazının Giriş Tarihi: 30.03.2025 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.03.2025 00:00

Siyonizm, yalnıza Filistin ülkesini işgal edip, Filistinlilere soykırım yapan İsrail'den ibaret değildir.

Siyonizm, dünyanın süper gücü! Amerika'daki sistemdir.

Siyonizm, Uluslararası Finans ve Bankacılık Sistemidir.

Siyonizm, giydiğiniz kıyafet; süründüğünüz parfüm, rimel, oje, boya; kullandığınız diş fırçası ve macunu; masanızdaki bilgisayar, cebinizdeki telefon; bindiğiniz araçtır.

Siyonizm ekmektir, paradır!

Siyonizm, zamanınızı verdiğiniz, sizi kendinizden geçiren internettir, karşısında oturup, kendinizi zihin yönlendirmeye mahkum ettiğiniz televizyon programlarıdır.

Evet, siyonizm hayatımızı kuşatmıştır!

Artık yer yüzünde neredeyse hiç kimse özgür ve irade sahibi değildir.

Sekiz buçuk milyar insan, sekiz milyon siyoniste rehin olmuştur.

Kaç gündür ne konuşuyoruz?

Öğrenim görmekte olduğu özgürlükler ülkesi! Amerika'da mafyavari olarak tutuklananTürk Vatandaşı Rümeysa Öztürk!

"anti-semitizm" suçlamasıyla, Harvard Üniversitesi'ndeki görevinden alınan Tarihçi Cemal Kafadar.

Hayatın her alanında bunlara benzer daha nice siyonist komplolar, müdahaleler var!

Doğrudan siyonist olduğu bilinenler tarafından yapılanlar haricinde, onların kullanışlı aparatları tarafından yapılanları, tabii arkasındaki el görülemediği için dikkatlerden kaçıyor.

Ancak hiç şüphe yok ki para piyasalarındaki spekülasyonlar, kur dalgalanmalarından piyasalardaki fahiş fiyat artışlarına kadar,

Toplumsal, siyasal çatışmalar ve savaşlar siyonizmin oyun ve tuzaklarıdır.

Öyle ya siyonist küreselci emperyalist çetenin üyesi Rotchild, bir röportajında şöyle diyor!

“Bana bir ülkenin ekonomisini teslim edin, rejiminin ne olduğunun önemi yok!”

Şimdi görüyoruz ki,

Siyonist küreselci emperyalist çete, fonladıkları işbirlikçilerinin eliyle ülkelerde emperyal politikalarını uygulamaktalar!

Uluslararası kuruluşlar,

Uluslararası Bankacılık ve Finans Sistemi,

Değerlendirme kuruluşları,

Gıda Tedarik Zincirleri,

AVM ve Market Zincirleri,

Ticaret ağları,

Teknoloji, Bilişim ve Sosyal Ağlar ve yerel ajan ve işbirlikçileri ile ülkelerin yönetimini etkiliyorlar.

Hükümetlere rağmen toplumların yaşam tarzını; giyim-kuşamını; yeme-içmesini; üretme ve tüketme biçimini; inancını belirliyorlar.

Daha önce,

Kanatlı hayvanları itlaf ederek Tavuk ve Yumurta endüstrisi oluşturdular.

Sertifikalı tohum teşvik ederek, yerli tohumu bitirmek istediler.

Şimdi de,

Gaz salıyor diye büyükbaş hayvanları itlaf edip, yerine yapay et üretip piyasaya sürdüler!

Üretim, tedarik, dağıtım ve satış zincirini küreselci çeteye ait veya akredite şirketlerde topladılar. İstedikleri gibi Piyasayı oluşturup, fiyatları belirliyorlar!

Böylece nitelikli ürünlerde yerli ve milli üretime de engel oluyorlar!

Hele siyonizm ve kapitalizmin kültürel aygıtları finans, moda, sinema, sanat ve medya sektörleri var ki haybeden bolca para kazanılan konforlu alanlar olarak oluşturulmuş ve bu alanlara hususi olarak bir takım kimseler seçilmişler.

Bu alanlar, siyonizmin, ülkemizi siyasi, sosyal kültürel ve ekonomik egemenliği altına almaya yönelik propaganda, algı ve etki ajanlığı için etkin olarak kullanılmaktadır.

Bilişim, teknolojik gücü ve psikolojik üstünlüğü nedeniyle de ne var ki bu alandakilerin sesi ve gürültüsü de çok fazladır.

Ne yazık ki çağdaşlık, ilerici, aydın gibi medeni kavramları slogan olarak kullanan; milletin inanç ve değerlerine düşman, ilkel ve ahlaki değerlerden yoksun bir azınlık olarak, milletin ekseriyetini baskılayabilmektedir.

Velhasıl dünya genelinde küçük bir azınlık olan siyonistler, çoğunluğa nasıl tahakküm ediyorsa Ülkemizde de siyonizme hizmet eden küçük, fakat gürültücü bir azınlık etkili olmakta ve milletin ekseriyatını baskılamaktadır.

Böyle devam etmeli midir?

Bu, insan olmanın izzetine de millet olmanın şerefine de yaraşır bir durum değildir.

Millet olarak topyekun bir şuur ve tutum geliştirmeye ihtiyacımız var!

Zihin yönlendirmelerin ve siyonist propagandaların girdabına kapılmayalım. Akılcı ve duygusal zekamızı beraber kullanalım.

Aksi halde Filistin'in durumuna yanıp, bir şey yapmakta aciz kalırken, biz de siyonizm canavarının kurbanı olmaktan kurtulamayacağız.

Halit Açar

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.