İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında, kamuoyuna yansıyanlardan haberdar olduklarımız ağızları açık bırakan boyutta!
Milletin paraları, ülkenin kaynakları nasıl da pervasızca harcanıyor!
Millet olarak oy verip, seçtiklerimiz kamunun tüm imkanlarını şahsi ikbal, heva ve hevesleri için kullanıyorlar.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması, aslında ülke genelinde halk arasında bilinen, konuşulan büyük bir sorunun İstanbul özelinde gün yüzüne çıkmasıdır.
Toplumdaki anlayış o ki İstanbul Belediyesindeki durumun benzeri tüm belediyelerde söz konusu!
Belediye başkanlarının ve yakınındakilerin tavır ve davranışları, harcamaları, edindikleri zenginlikler,
Belediyede istihdam ettikleri,
İmar ve yapılaşmada göz yumdukları, engelledikleri,
Gıda ve işyeri denetimlerinde iltimas gösterdikleri,
Belediyeye ait araçların özel işlerde kullanıldığı,
Belediye kaynakları ile lüks mekanlarda ve toplumun hassasiyetlerini çiğneyerek toplu yemek tertip ettikleri gibi bir çok olumsuzluk görülüyor, konuşuluyor.
Belediyelerin neredeyse hepsinin yığınla borcunun olduğu ifşa ediliyor.
Buna mukabil şehirlerimizde sağlıklı bir habitat ve şehirleşme gerçekleştirilmiş değil; alt yapı ve üst yapı alelade yapılmış, konut stokları son derece kötü!
Ulaşım neredeyse tüm şehirlerimizde sorunlu.
Başkentimizde dahi bir ülkenin başkentine yaraşmayan aksaklıklar yaşanıyor. Metrolarındaki yürüyen merdivenler aylarca hatta yıllarca arızalı ve kullanılmaz durumda oluyor.
Üst geçitler kir pas içinde, asansörleri çalışmıyor.
Yollar, kaldırımlar, otoparklar yetersiz.
Blediyeler rant kurumlarına dönüşmüş!
Her boş alan $ yeşili olarak görülmekte!
Ne yazık ki genel kanı böyle...
Bugün bir dönüm noktası olmalı ve belediyecilik sistemi yeniden ele alınmalıdır.
Kurumsal yapı standart hale getirilmeli, denetim mekanizması güçlendirilmelidir.
Belediyelerde denk bütçe kabiliyeti ve anlayışı geliştirilmeli, "borçlanma" kavramından kurtulunmalıdır.
Arsa, imar, emlak manipülasyonunun önüne geçilmelidir.
Belediyeler hizmet kurumu haline getirilmeli, zenginleşme ve yolsuzluk alanı olmaktan çıkarılmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Halit Açar
Belediyecilik sistemininin konuşulması şart oldu!
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında, kamuoyuna yansıyanlardan haberdar olduklarımız ağızları açık bırakan boyutta!
Milletin paraları, ülkenin kaynakları nasıl da pervasızca harcanıyor!
Millet olarak oy verip, seçtiklerimiz kamunun tüm imkanlarını şahsi ikbal, heva ve hevesleri için kullanıyorlar.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması, aslında ülke genelinde halk arasında bilinen, konuşulan büyük bir sorunun İstanbul özelinde gün yüzüne çıkmasıdır.
Toplumdaki anlayış o ki İstanbul Belediyesindeki durumun benzeri tüm belediyelerde söz konusu!
Belediye başkanlarının ve yakınındakilerin tavır ve davranışları, harcamaları, edindikleri zenginlikler,
Belediyede istihdam ettikleri,
İmar ve yapılaşmada göz yumdukları, engelledikleri,
Gıda ve işyeri denetimlerinde iltimas gösterdikleri,
Belediyeye ait araçların özel işlerde kullanıldığı,
Belediye kaynakları ile lüks mekanlarda ve toplumun hassasiyetlerini çiğneyerek toplu yemek tertip ettikleri gibi bir çok olumsuzluk görülüyor, konuşuluyor.
Belediyelerin neredeyse hepsinin yığınla borcunun olduğu ifşa ediliyor.
Buna mukabil şehirlerimizde sağlıklı bir habitat ve şehirleşme gerçekleştirilmiş değil; alt yapı ve üst yapı alelade yapılmış, konut stokları son derece kötü!
Ulaşım neredeyse tüm şehirlerimizde sorunlu.
Başkentimizde dahi bir ülkenin başkentine yaraşmayan aksaklıklar yaşanıyor. Metrolarındaki yürüyen merdivenler aylarca hatta yıllarca arızalı ve kullanılmaz durumda oluyor.
Üst geçitler kir pas içinde, asansörleri çalışmıyor.
Yollar, kaldırımlar, otoparklar yetersiz.
Blediyeler rant kurumlarına dönüşmüş!
Her boş alan $ yeşili olarak görülmekte!
Ne yazık ki genel kanı böyle...
Bugün bir dönüm noktası olmalı ve belediyecilik sistemi yeniden ele alınmalıdır.
Kurumsal yapı standart hale getirilmeli, denetim mekanizması güçlendirilmelidir.
Belediyelerde denk bütçe kabiliyeti ve anlayışı geliştirilmeli, "borçlanma" kavramından kurtulunmalıdır.
Arsa, imar, emlak manipülasyonunun önüne geçilmelidir.
Belediyeler hizmet kurumu haline getirilmeli, zenginleşme ve yolsuzluk alanı olmaktan çıkarılmalıdır.