TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Orman kanunu

Yazının Giriş Tarihi: 09.05.2023 12:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.10.2024 11:06

BEDAVA

Bedava yaşıyoruz, bedava;

Hava bedava, bulut bedava;

Dere tepe bedava;

Yağmur çamur bedava;

Otomobillerin dışı,

Sinemaların kapısı,

Camekanlar bedava;

Peynir ekmek değil ama

Acı su bedava;

Kelle fiyatına hürriyet,

Esirlik bedava;

Bedava yaşıyoruz, bedava.

 Demiş  Bir Garip Orhan Veli.  Güzel söylemiş şair. Çok güzel başka şiirleri de var Orhan Veli’nin. Ama konumuz edebiyat değil.

Konumuz bedava olması gereken şeylerin karşımıza haraç alma mantığı ile çıkmış olması. Mesele şu:

Geçen gün öğrencilerimizi ormana götürelim dedik.  Havalar iyice ısınmadan gönüllerince koşup eğlensinler, karıncaları, börtü böceği görüp incelesinler, ağacın hayatımız için olan önemini  öğrensinler, tertemiz havayı solusunlar  ve içlerinde doğaya karşı güzel hisler büyüterek  kendi geleceklerini koruma adına çevreye duyarlı bireyler olsunlar  temennisiyle yollara düştük.  Minik öğrencilerimizle doluştuk servislere.  Hedefimiz Karaköprü’ de bulunan Atatürk Ormanı. Hani şair demiş ya; yağmur, çamur, dağ, taş, temiz hava bedava diye, Atatürk Ormanı’na girmek bedava değil. Ücretli. Öyle sembolik, maksat hizmet dönsün, daha güzel bir ortam için herkes elini taşın altına koysun mantığıyla yapılmış bir ücretlendirme de değil. Bayağı haraç keser gibi bir anlayışla yapılmış bir ücretlendirme var. Girişte minik öğrencilerimizin yüzü suyu hürmetine yaptığımız indirim talepleri de girişin her anının izlendiği ve oluşabilecek ücret açığının memurdan kesileceği iddiaları ile reddedildi.  Bununla birlikte ödediğimiz yedi yüz lira karşılığında aldığımız bir hizmet yok ortada. Bir piknik alanında beklediğiniz şey tertemiz çimler, temiz tuvaletler, boş çöp konteynerleri ve temiz su sağlayabileceğimiz çeşmeler.

Bunların hiçbiri yok.

Çimlendirilmiş küçücük  bir alan, leş gibi tuvaletler, taşan çöp konteynerleri, tıkalı su çeşmeleri. (Elbette halkımızın çevre temizliği konusundaki leş tavrını biliyorum. Temiz bir toplum değiliz. Bunu kabul edelim. Ortak alanlarda takınmamız gereken temizlik anlayışı bizim ahlaki göstergemiz ve maalesef bu gösterge diplerde.)

Bu ücret niçin alınıyor öyleyse?

Başta  öğrencilerimizin ve onların aileleri olmak üzere Urfa halkı adına sormak istiyorum.

*Atatürk Ormanı’nın yönetimi hangi kurumumuzdadır?

*Orman özelleştirildi mi?

*Özelleştirildi ise yetkili kurumun herhangi bir denetimi var mı?

Deli Dumrul’u duymuşsunuzdur.  Hani şu kuru bir derenin üzerine köprü yaptırıp, geçenden otuz üç akçe geçmeyen den döve döve kırk akçe alan Orta Asya mitolojisinin kahramanı olan Deli Dumrul.

Lütfen bu Deli Dumrul anlayışına mahkum etmeyin halkı.   

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.