TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

1 Kasım ve Kürtler…

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.10.2024 10:56

Türk siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden biri olarak görülen 1 Kasım Genel Seçimi’ne artık sayılı günler kaldı. Bu seçim sadece Türkiye halkları için değil, birçok Dünya ülkesi içinde hayati önem taşımaktadır.

 

Bu seçim; öncelikle Türkiye’de yaşayan halkların geleceğini tayin edecektir. Çünkü 13 yıldan buyana ülkeyi yöneten AK Parti, referanduma gidebilecek 330 milletvekili sayısını bulabilirse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi fiili olarak değişen ‘rejimin’ resmi olarak değişeceği anlamına geliyor.

 

Bu seçim; aynı zamanda Ortadoğu, Avrupa Birliği Ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya içinde önem taşıyor. Bunun nedeni ise, Suriye iç savaşı ile birlikte, Türkiye tüm bu güçlere hem coğrafik konumu nedeniyle ne denli önemli bir ülke olduğunu dayattı, hem de Kürtlere verilecek her türlü desteği bozmaya çalışacağını gösterdi. 

 

Türkiye’nin, Suriye ile yaklaşık 1000 kilometrelik sınırı bulunmaktadır. Suriye iç savaşının başladığı günden bu güne içeride ve dışarıda Türkiye’nin görüntüsünden bazı başlıkları şöyle sıralamak mümkündür. Öncelikle dışarıdan birkaç konuyu analiz ettikten sonra içerideki durumu daha iyi anlayabiliriz.

 

-Türkiye’ye yönelik; cihatçı grupların Suriye’ye geçişine izin vermekle kalmayarak, aynı zamanda silah ve lojistik destekte sağladığı yönündeki iddialar.

 

-Suriyeli Aylan Kurdi'nin cesedinin sahile vurması ile Avrupa Birliği Ülkeleri’nde göçmen krizi gündeme oturdu. Bazı iddialar, Türkiye’nin Suriyeli sığınmacıları Avrupa kapısına yürüttüğünü ve Avrupa Birliği Ülkeleri’ne hem gözdağı verdiğini, hem de bazı isteklerini kabul ettirmeye çalıştığı yönünde…

 

-Amerika Birleşik Devletleri’nin, her seferinde önceliğinin IŞİD olduğunu açıklamasına rağmen, kendi önceliğinin Esad olduğu görüntüsü altında aslında önceliğinin PYD ve dolayısıyla Kürtlerin kazanımlarına yönelik olduğunu gizleyememesi…

 

-Esad’ın en önemli müttefiki Rusya, Ortadoğu’daki en önemli üssünü kaybetmek istemiyor. Ayrıca sıcak denizlere daha fazla inmek arzusunu taşıyor.  IŞİD’le savaşanen önemli güç PYD’ye de sıcak bakıyor. Dolayısıyla Kürtlere hem Amerika, hem de Rus desteği çıkarlarına ters düşüyor.

 

Şimdi içerideki duruma dönebiliriz. Her seferinde tekrarlıyoruz ama yine tekrarlamakta fayda var. AK Parti 13 yıldan bu yana ülkeyi yönetiyor. Ancak ülkede her nedense kötü giden veya kötü yapılan hiçbir şeyden sorumlu olmuyor, sorumlu tutulamıyor.

 

Tıpkı; Diyarbakır, Suruç ve son olarak Ankara’daki kanlı saldırıda yaşanan ihmaller zincirinde olduğu gibi…

 

Tıpkı; maden ocaklarında, baraj inşaatlarında ve diğer iş kazalarında binlerce işçinin ölümü gibi…

 

Tıpkı;  işçi ve memur haklarını kırpa kırpa kuşa çevirdikten sonra taşeronlaşmayı yaratıp, birkaç kadro veya birkaç lira zam vermek lütufunda bulunmak gibi…

 

Tıpkı; her yeri parsel parsel ve de büyük çoğunluğunu yabancılara sattıktan sonra en büyük milliyetçi görünmek gibi… 

 

Tıpkı; her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyleyerek, her türlü milliyetçiliği yapmak gibi…

 

Tıpkı; 2009’daki yerel seçimlerde belediye sayısını 54’den, 102’ye çıkartan Kürtlere yönelik ‘Demokratik Açılım’ başlattığını ilan ettikten bir hafta sonra o başarıyı yakalayan kadroları KCK adı altında başlatılan operasyonlarla binlercesini cezaevine doldurmak gibi…

 

Tıpkı; 2011’de 36 olan milletvekili sayısını, 2015’de 80’e yükselten hem kadroları, hem de seçmenleri ‘Çözüm Sürecini Buzdolabına Kaldırdım’ diyerek,  Diyarbakır’dan Şırnak’a, Van’dan Muş’a, Ağrı’dan Mardin’e kadar birçok yerde günlerce sokağa çıkma yasağı ilan ederek, ateş altında tutmak gibi…

Tıpkı; yüzde 52 oy aldığını söyleyerek, yüzde 70-95 oy almış seçilmişleri,  görevden uzaklaştırmak gibi…

 

Tıpkı; gazetecilerin, yazarların-çizerlerin baskı altına alınması, birçok haber sitesine erişimi engellenmesi gibi…

 

Tıpkı; hırsızlık ve yolsuzluklara karşı olduğunu söyleyip, yolsuzluk yaptıkları iddia edilen bakanların yargılanmasını engellemek gibi…

 

Tıpkı; yıllarca beraber yürüdüğü cemaatle işi bittikten sonra ‘paralel’ diyerek dışladığı gibi…

 

Tıpkı; bu sıraladıklarım ve daha fazlasının konuşulmasını önlemek için karmaşa ortamı yaratarak, partileri hem meydanlardan, hem de medyadan uzak tutmak gibi…

 

1 Kasım’da hem içeride, hem de dışarıda sürekli yükselişte olan Kürtlerin önünü kesmeye çalışmak gibi...

 

 

Sevgiyle kalın.    

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.