Son bir-iki aydır bölgede çok şeyler yaşandı. Bunların bazılarına bire bir şahit olduk zaman zaman. Mesela; merkez Sur ve Silvan ilçelerindeki uygulamaları protesto edenlere, gazetemizin bulunduğu caddede polislerin, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalesinin yanısıra gerçek mermilerle önce havaya, sonra protestoculara doğru nasıl ateş ettiklerini çevredekilerin çığlıkları altında korku filmi izler gibi izledik.
Bölgenin birçok yerinde yaşanan veya yaşatılan bu olaylar elbette ki çok önemliydi. Ama Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşananlar hepsinin üzerindeydi kanımca...
Cizre’de 9 gün süren sokağa çıkma yasağı ve yaşananları, ilk günden itibaren Cizre’den takip eden gazetemizin köşe yazarı ve İMC TV muhabiri Bekir Güneş’ten öğrendim.
Güneş, keskin nişancılar tarafından vurulduğunu anlattığı çocuklarının vücutları bozulmasın diye buzluğa yerleştiren annelerin ve yine keskin nişancılar tarafından vurulan annelerin cenazelerinin işyeri soğutucularında nasıl muhafaza edildiğini, sokakta vurulan babaların cenazelerinin günlerce alınamadığını, panzerlere bindirilerek gözaltına alınan çocukların cesetlerinin çöplüklerde bulunmasını boğazı düğümlenerek, gözleri buğulanarak anlattı.
Köşe yazarımız Bekir Güneş’in anlattıklarını, Cizre’ye giden HDP’lilerin, yurtiçinden ve yurtdışından gelen sivil toplum kuruluşlarının, insan hakları örgütlerinin ve yine yurtdışından gelen bazı siyasilerin gözlemlerini paylaşması da teyit ediyordu.
Hepsinin ortak gözlemi şuydu: ‘Siviller hedef alınmıştır. Hasar görmeyen neredeyse ev ve işyeri kalmamıştır. Sadece hafif silahlar değil ağır silahlarda kullanılmıştır.’
Yaşananları resmi kanallardan bir yazışma da teyit eder nitelikteydi. Bu yazışmayı Cumhuriyet Gazetesi’nden Alican Uludağ ortaya çıkarmış ve haberleştirmişti.
Uludağ haberinde, Şırnak Valisi Ali İhsan Su’nun, olaylardan 2 hafta önce İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği yazıda 3 bin 566 personelleri bulunduğunu, 2 bin takviye personel, 42 Kobra, 20 silahlı Ejder, 170 Shortland, 50 TOMA, 20 silahlı/zırhlı kepçe, 1 helikopter, 3 insansız hava aracı, 60 zırhlı Ford Ranger talep ettiklerini yazıyordu.
Tüm bu açıklamaların üzerine apar topar kamera karşısına geçen Vali Su, yasağın ilan edilmesi ile birlikte, 17 kişinin gözaltına alındığını, bin 150 kilogram patlayıcı ve 35 bomba düzeneğinin imha edildiğini belirtiyordu.
Vali Su, 7 teröristin öldürüldüğünü, 17 teröristin ise gözaltına alındığını da vurgulayarak, örgütün kaybının 40-42 civarında olduğunun değerlendirildiğini, güvenlik güçlerine yönelik 21 roketli, 19 el yapımı bombalı ve 2 adet tuzaklı bomba saldırısı gerçekleştirildiğini, 7 zırhlı aracın hasar gördüğünü, 25 polis memurunun da yaralandığını kaydediyordu.
Tüm bu yaşananları sıraya koyanlar ve bu sıraya göre analiz yapanlar, ‘Sayın Vali biz bu filmin kaçıncı vizyonunu izlediğimizi unuttuk bile’ diyor.
1 KASIM’A DOĞRU
7 Haziran’da halkın ortaya koyduğu sonucu beğenmeyenler, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, yeniden seçime gidebilmek için yazdıkları çeşitli senaryoların büyük bölümünde başarılı oldular.
Şimdi o senaryonun ikinci ve üçüncü aşamasına gelindi. Senaryonun ikinci aşamasında, parti içinde ‘başkana’ karşı olanlar tasfiye edilirken, biat edenler ise, 3 dönemi atlatarak yeniden listelerin ön sırasında yerlerini aldılar.
Son aşamada ise, parti içindeki bölünmüşlüğü önleyerek ve anketlerin ortaya koyduğu sonuçlara bakarak ya bazı siyasilerin dediği gibi biraz şiddet, ya biraz ekonomik kriz, yada biraz vaat…
1 Kasım'daki seçimde oyların güvenliğini ise, AK Parti’den önceki dönem aday adayı olan Müsteşarın başında olduğu MİT, Jandarma ve Emniyet birlikte sağlayacaklarmış.
Son bir cümle, tüm bunlara rağmen unutulan ve gözardı edilen bir şey var, o da halkın tüm bu senaryoları bildiğidir.
GAZETEMİZE 2 ÖDÜL
Genel Yayın Yönetmeni ve hissedarı olduğum Güneydoğu Ekspres Gazetesi’ne 2 ödül birden geldi.
Yaklaşık 23 yıldan beri düzenlenen ve en prestijli yarışmalardan biri olan ‘Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’ yarışmasında muhabirimiz Ramazan Seykan 5 Haziran’da HDP’nin Diyarbakır’da düzenlediği mitingdeki bombalı saldırıdaki 2 fotoğrafı ile görüntü dalında ise, gazetemiz köşe yazarı ve IMC TV muhabiri Bekir Güneş’in Cizre’de yaşananlarla ilgili haberiyle ödüle layık görüldü.
Özgür Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği yarışmanın ödül töreni, 15 Kasım’da Van’da gerçekleştirilecek. Her zaman sadece haber veren Güneydoğu Ekspres’i bu ödüle layık görenlere teşekkür ediyorum. Mesai arkadaşlarım Ramazan Seykan ve Bekir Güneş’i ise cani gönülden kutluyor ve nice ödüllere diyorum.
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
BİRKAÇ MESELE…
Son bir-iki aydır bölgede çok şeyler yaşandı. Bunların bazılarına bire bir şahit olduk zaman zaman. Mesela; merkez Sur ve Silvan ilçelerindeki uygulamaları protesto edenlere, gazetemizin bulunduğu caddede polislerin, biber gazı ve tazyikli su ile müdahalesinin yanısıra gerçek mermilerle önce havaya, sonra protestoculara doğru nasıl ateş ettiklerini çevredekilerin çığlıkları altında korku filmi izler gibi izledik.
Bölgenin birçok yerinde yaşanan veya yaşatılan bu olaylar elbette ki çok önemliydi. Ama Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşananlar hepsinin üzerindeydi kanımca...
Cizre’de 9 gün süren sokağa çıkma yasağı ve yaşananları, ilk günden itibaren Cizre’den takip eden gazetemizin köşe yazarı ve İMC TV muhabiri Bekir Güneş’ten öğrendim.
Güneş, keskin nişancılar tarafından vurulduğunu anlattığı çocuklarının vücutları bozulmasın diye buzluğa yerleştiren annelerin ve yine keskin nişancılar tarafından vurulan annelerin cenazelerinin işyeri soğutucularında nasıl muhafaza edildiğini, sokakta vurulan babaların cenazelerinin günlerce alınamadığını, panzerlere bindirilerek gözaltına alınan çocukların cesetlerinin çöplüklerde bulunmasını boğazı düğümlenerek, gözleri buğulanarak anlattı.
Köşe yazarımız Bekir Güneş’in anlattıklarını, Cizre’ye giden HDP’lilerin, yurtiçinden ve yurtdışından gelen sivil toplum kuruluşlarının, insan hakları örgütlerinin ve yine yurtdışından gelen bazı siyasilerin gözlemlerini paylaşması da teyit ediyordu.
Hepsinin ortak gözlemi şuydu: ‘Siviller hedef alınmıştır. Hasar görmeyen neredeyse ev ve işyeri kalmamıştır. Sadece hafif silahlar değil ağır silahlarda kullanılmıştır.’
Yaşananları resmi kanallardan bir yazışma da teyit eder nitelikteydi. Bu yazışmayı Cumhuriyet Gazetesi’nden Alican Uludağ ortaya çıkarmış ve haberleştirmişti.
Uludağ haberinde, Şırnak Valisi Ali İhsan Su’nun, olaylardan 2 hafta önce İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği yazıda 3 bin 566 personelleri bulunduğunu, 2 bin takviye personel, 42 Kobra, 20 silahlı Ejder, 170 Shortland, 50 TOMA, 20 silahlı/zırhlı kepçe, 1 helikopter, 3 insansız hava aracı, 60 zırhlı Ford Ranger talep ettiklerini yazıyordu.
Tüm bu açıklamaların üzerine apar topar kamera karşısına geçen Vali Su, yasağın ilan edilmesi ile birlikte, 17 kişinin gözaltına alındığını, bin 150 kilogram patlayıcı ve 35 bomba düzeneğinin imha edildiğini belirtiyordu.
Vali Su, 7 teröristin öldürüldüğünü, 17 teröristin ise gözaltına alındığını da vurgulayarak, örgütün kaybının 40-42 civarında olduğunun değerlendirildiğini, güvenlik güçlerine yönelik 21 roketli, 19 el yapımı bombalı ve 2 adet tuzaklı bomba saldırısı gerçekleştirildiğini, 7 zırhlı aracın hasar gördüğünü, 25 polis memurunun da yaralandığını kaydediyordu.
Tüm bu yaşananları sıraya koyanlar ve bu sıraya göre analiz yapanlar, ‘Sayın Vali biz bu filmin kaçıncı vizyonunu izlediğimizi unuttuk bile’ diyor.
1 KASIM’A DOĞRU
7 Haziran’da halkın ortaya koyduğu sonucu beğenmeyenler, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, yeniden seçime gidebilmek için yazdıkları çeşitli senaryoların büyük bölümünde başarılı oldular.
Şimdi o senaryonun ikinci ve üçüncü aşamasına gelindi. Senaryonun ikinci aşamasında, parti içinde ‘başkana’ karşı olanlar tasfiye edilirken, biat edenler ise, 3 dönemi atlatarak yeniden listelerin ön sırasında yerlerini aldılar.
Son aşamada ise, parti içindeki bölünmüşlüğü önleyerek ve anketlerin ortaya koyduğu sonuçlara bakarak ya bazı siyasilerin dediği gibi biraz şiddet, ya biraz ekonomik kriz, yada biraz vaat…
1 Kasım'daki seçimde oyların güvenliğini ise, AK Parti’den önceki dönem aday adayı olan Müsteşarın başında olduğu MİT, Jandarma ve Emniyet birlikte sağlayacaklarmış.
Son bir cümle, tüm bunlara rağmen unutulan ve gözardı edilen bir şey var, o da halkın tüm bu senaryoları bildiğidir.
GAZETEMİZE 2 ÖDÜL
Genel Yayın Yönetmeni ve hissedarı olduğum Güneydoğu Ekspres Gazetesi’ne 2 ödül birden geldi.
Yaklaşık 23 yıldan beri düzenlenen ve en prestijli yarışmalardan biri olan ‘Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’ yarışmasında muhabirimiz Ramazan Seykan 5 Haziran’da HDP’nin Diyarbakır’da düzenlediği mitingdeki bombalı saldırıdaki 2 fotoğrafı ile görüntü dalında ise, gazetemiz köşe yazarı ve IMC TV muhabiri Bekir Güneş’in Cizre’de yaşananlarla ilgili haberiyle ödüle layık görüldü.
Özgür Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği yarışmanın ödül töreni, 15 Kasım’da Van’da gerçekleştirilecek. Her zaman sadece haber veren Güneydoğu Ekspres’i bu ödüle layık görenlere teşekkür ediyorum. Mesai arkadaşlarım Ramazan Seykan ve Bekir Güneş’i ise cani gönülden kutluyor ve nice ödüllere diyorum.
Sevgiyle kalın.