2-3 yıldan bu yana devam eden bir ateşkes ve ağır-aksak da olsa bir diyalog süreci devam ediyordu.

Fakat ne yazık ki siyasiler, iktidarları tehlikeye girince büyük emeklerle yıllarca ilmek-ilmek dokunan süreci bir anda tarumar etti, yeniden çatışmalı sürece dönüldü.

Dolayısıyla gün geçmiyor ki hayatının baharındaki gencecik bedenler toprağa düşmesin.

Gün geçmiyor ki analar, babalar, bacılar, eşler, ağabeyler, kardeşler, sevgililer gözyaşlarına boğulmasın.

Gün geçmiyor ki binbir zorluk ve yoksullukla büyüttükleri çocuklarını genç yaşta kara toprağa uğurlamak zorunda kalan anaların-babaların isyanı yürekleri dağlamasın.

Sürekli yazdım, bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. Hiçbir zaman savaşın kazananı olmaz. Savaşın ne kadar kötü olduğunu yanı başımızda gördük, halende görmeye devam ediyoruz.

Çünkü; savaş yıkımdır.

Savaş ölümdür, yok oluştur.

Savaş göçtür, açlık, yoksulluk ve sefalettir.

Savaş nefrettir, kindir.

Savaş ayrımcılık, ırkçılık, mezhepçiliktir.

Barış ise bunların tersidir.

İşte; İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nin 37 günlük çatışmalı süreci kapsayan raporu, savaşın ne kadar yıkıcı ve kötü olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

İHD Genel Merkezi, hazırladığı raporu, Diyarbakır’da düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. Raporun ortaya çıkarttığı tablo gerçekten hem korkunç, hem ürkütücü, hem de gelecek için iyi şeylere işaret etmiyor.

İHD’nin 21 Temmuz-28 Ağustos tarihlerini kapsayan raporunun rakamlara yansıması şöyleydi:

-Polis ve özel harekat timlerinin yaptığı baskınlarda 111'i çocuk, 5'i yabancı uyruklu gazeteci-gözlemci olmak üzere toplam 2 bin 544 kişi gözaltına alındı.

-İstanbul'da Barış Bloku'nun ve Diyarbakır’daki Barış Yürüyüşleri ile Eruh Doğa Festivali yasaklandı.

-ESP binası, Abdulsamet Çelik Kültür Merkezi, Eğitim Sen Genel Merkezi, PSAKD ve YAKAY-DER derneklerine polis baskın düzenlendi.

-47 sivil yaşamını yitirdi.

-92 asker-polis, 1 korucu ve 38 HPG'li yaşamını yitirdi.

-Toplantı ve gösterilere yapılan müdahaleler sonucunda, 12'si çocuk, 130 kişi ağır yaralandı.

-Çatışmalarda 166 asker-polis yaralandı.

-Giresun, Ordu, Antalya, Eskişehir, Erzurum, Düzce, Ankara, Burdur, Bursa, Antalya, Konya gibi iller ve bazı ilçelerde ırkçı saldırılar zirve yaptı.

-Aralarında polis, gümrük memuru, asker şantiye çalışanı gibi 24 kişi, HPG'lilerin elinde bulunuyor.

- 96 internet sitesine erişim, ‘yasadışı örgüt propagandası yapıldığı’ gerekçesiyle engellendi.

-Muhalif  basına yönelik tehdit, çekimlere izin vermeme, gözaltına alma, darp ve işkence uygulamaları artış gösterdi.

-Siirt, Şırnak, Ağrı, Antep, Kars, Diyarbakır, Hakkari, Dersim gibi birçok kentte 100'den fazla yer ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edildi.

Gerçekten hiçte iç açıcı bir rapor değil. Böyle tabloların ortaya çıkmaması için Barış isteyenler sesini yükseltmeli, savaş isteyenler kaybetmeli.

Sevgiyle kalın.