Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi, hepimizin kısa ismi ile bildiği namı değer DEDAŞ…
DEDAŞ, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinin elektrik dağıtımını gerçekleştiriyor. DEDAŞ yetkilileri kesintilerde, düşük voltajda, arıza ve benzeri hizmet işlerinde ortada pek fazla görünmeyi sevmese de; alacak, kaçak ve nasihat gibi durumlarda ise, ortaya çıkar, aboneleri suçlayan fermanları peş peşe sıralar. Şimdi de böyle oldu. DEDAŞ yetkilileri, bugünlerde yine ortaya çıkarak havaların soğumasıyla birlikte mevsimin anlam ve önemine binaen yeni bir ferman buyurmuşlar
Fermanda; ‘Ey aboneler, bakın havalar soğumaya başladı. Sizde elektrikle ısınıyorsunuz. Fazla elektrik tüketip israf ediyorsunuz. Bölgede şimdiden 500’ün üzerinde trafo aşırı yüklenme sonucu birer bomba gibi patladı. Zaten geçen yılda bin 500 trafomuzu patlatmıştınız. Bu gidişle bu sene 2 bin dolayında trafomuzu patlatmanızı bekliyoruz. Yapmayın, etmeyin’ diye buyurmuşlar.
Aslına bakarsanız bu fermanın, yaz aylarında yayımlanan fermanlardan bir farkı görünmüyor. ‘Kış’ın yayınlanan fermanlar ile ‘Yaz’ın yayınlanan fermanları yan yana getirdiğimizde arada bir fark göremiyoruz. Yaz aylarında da, kış aylarında da, neredeyse her gün 3-5 saat kesinti uygulanması yapılıyor. Kırsal alanda ise, durum daha da içler acısı… Bazı yerleşim yerleri neredeyse haftalarca elektrik alamıyor. Ee tablo böyle olunca sanayicisinden çiftçisine, küçük esnaftan konutlarda ikamet edenlere kadar herkes isyan bayrağını çekiyor.
Dolayısıyla DEDAŞ’ın sorumlu olduğu bölgede, yazın ve kışın yaşanan elektrik kesinti ve voltaj düşüklüğü DEDAŞ binalarına saldırı, yol kesme, görevlilere saldırma gibi tasvip etmediğimiz ancak, birikim sonucu yaşanan patlamalara neden olsa da, demokratik hakkını kullanarak gösteri yapan kitleler olarak da DEDAŞ’a geri dönüyor.
Yine DEDAŞ’ın sorumlu olduğu bölgelerde yaz-kış, yaşanan elektrik kesintisi ve voltaj düşüklüğünden şikayet eden ticaret ve sanayi odası başkan ve yöneticilerinden, esnaf ve sanatkarlar odaları birliği başkan ve yöneticilerine kadar iş insanları, dertlerine çare bulmak için DEDAŞ Genel Müdürü’nden Genel Müdür yardımcılarına kadar tüm yöneticilerin kapısını çalıyor. Ama sonuç, sıfıra sıfır elde var sıfır.
Tüm bunlar olup biterken, birden bire DEDAŞ yetkilileri pat diye ortaya çıkarak bir ferman yayımlıyor. Ve diyorlar ki, ‘Ey aboneler. Bu kesintilerin sorumlusu ben değilim. Sensin sen. Kaçak kullanıyorsun. Aşırı yüklenme yapıyorsun. Bak Siverek’te sivil toplum örgütleri bana dava açtı. Ama ben onlardan davacıyım. Çünkü Siverek’in yüzde 91’i kaçak kullanıyor. Bu Diyarbakır’da da Mardin’de de böyle’
Biz gazeteciler de, yaz-kış, yağmur-çamur demeden DEDAŞ ile aboneleri arasında yaşanan bu didişmeyi gazete sayfalarımıza, televizyon ekranlarımıza, köşe yazılarımıza ve internet sitelerimize taşıyarak, çorbada tuzumuzun olmasını sağlıyoruz.
Bendenizde köşemden olaya bir katkı sunayım istedim. Hep seyretmekte olmuyor. Aslına bakarsanız DEDAŞ-VEDAŞ (Van, Bitlis, Hakkari ve Ağrı’ya elektrik dağıtımı yapan şirket) gibi kurumlar hayatımıza girmeden önce de kayıp kaçak vardı. Bu oran yüzde 30, en yüksek yüzde 70 dolayındaydı. Özelleştirme olduktan sonra ise, her nedense DEDAŞ yetkilileri yayımladıkları fermanda, bu oranın yüzde 80 ile 91’lere kadar yükseldiğini söylüyorlar.
Ne kadar yazık değil mi? Mesela; bildiğim kadarıyla DEDAŞ 450 milyon lira dolayında bir miktara özelleştirildi. Yine bildiğim kadarıyla 100 milyon lira topladı. Yine bildiğim kadarıyla belediye ve köy içme sularından kaynaklı 180.8 milyon lira alacağı bulunuyor. Ve yine bildiğim kadarıyla çiftçilerin ve bazı kurumların borç yapılanmasına gittiği ve DEDAŞ’ın neredeyse taahhüt ettiği tüm parayı çıkardığı yönünde… En azından ben böyle biliyorum. Yanlış biliyorsam DEDAŞ bir fermanla beni düzeltsin.
Ha ayrıca bir süre önce DEDAŞ Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, “Bedelsiz kullanım aslında bedelsiz değil, her vatandaş yılda fazladan 120 TL elektrik parası ödeyerek bunun yükünü taşıyor” dedi.
Şimdi sormazlar mı size be kardeşim. Siz altyapıya yatırım yapmayın, halen 1990’ların altyapısıyla hizmet verin, siz yeterli personel çalıştırmayın, siz kaçağın karşılığını vatandaştan alın, veremediğiniz tüm hizmetlerin bedelini alın, sonra da ardı ardına ferman yayımlayarak, hem aboneyi hırsızlıkla suçlayın, hem de azarlayın. Yok böyle bir şey…
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
Dedaş Fermanları…
Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi, hepimizin kısa ismi ile bildiği namı değer DEDAŞ…
DEDAŞ, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinin elektrik dağıtımını gerçekleştiriyor. DEDAŞ yetkilileri kesintilerde, düşük voltajda, arıza ve benzeri hizmet işlerinde ortada pek fazla görünmeyi sevmese de; alacak, kaçak ve nasihat gibi durumlarda ise, ortaya çıkar, aboneleri suçlayan fermanları peş peşe sıralar. Şimdi de böyle oldu. DEDAŞ yetkilileri, bugünlerde yine ortaya çıkarak havaların soğumasıyla birlikte mevsimin anlam ve önemine binaen yeni bir ferman buyurmuşlar
Fermanda; ‘Ey aboneler, bakın havalar soğumaya başladı. Sizde elektrikle ısınıyorsunuz. Fazla elektrik tüketip israf ediyorsunuz. Bölgede şimdiden 500’ün üzerinde trafo aşırı yüklenme sonucu birer bomba gibi patladı. Zaten geçen yılda bin 500 trafomuzu patlatmıştınız. Bu gidişle bu sene 2 bin dolayında trafomuzu patlatmanızı bekliyoruz. Yapmayın, etmeyin’ diye buyurmuşlar.
Aslına bakarsanız bu fermanın, yaz aylarında yayımlanan fermanlardan bir farkı görünmüyor. ‘Kış’ın yayınlanan fermanlar ile ‘Yaz’ın yayınlanan fermanları yan yana getirdiğimizde arada bir fark göremiyoruz. Yaz aylarında da, kış aylarında da, neredeyse her gün 3-5 saat kesinti uygulanması yapılıyor. Kırsal alanda ise, durum daha da içler acısı… Bazı yerleşim yerleri neredeyse haftalarca elektrik alamıyor. Ee tablo böyle olunca sanayicisinden çiftçisine, küçük esnaftan konutlarda ikamet edenlere kadar herkes isyan bayrağını çekiyor.
Dolayısıyla DEDAŞ’ın sorumlu olduğu bölgede, yazın ve kışın yaşanan elektrik kesinti ve voltaj düşüklüğü DEDAŞ binalarına saldırı, yol kesme, görevlilere saldırma gibi tasvip etmediğimiz ancak, birikim sonucu yaşanan patlamalara neden olsa da, demokratik hakkını kullanarak gösteri yapan kitleler olarak da DEDAŞ’a geri dönüyor.
Yine DEDAŞ’ın sorumlu olduğu bölgelerde yaz-kış, yaşanan elektrik kesintisi ve voltaj düşüklüğünden şikayet eden ticaret ve sanayi odası başkan ve yöneticilerinden, esnaf ve sanatkarlar odaları birliği başkan ve yöneticilerine kadar iş insanları, dertlerine çare bulmak için DEDAŞ Genel Müdürü’nden Genel Müdür yardımcılarına kadar tüm yöneticilerin kapısını çalıyor. Ama sonuç, sıfıra sıfır elde var sıfır.
Tüm bunlar olup biterken, birden bire DEDAŞ yetkilileri pat diye ortaya çıkarak bir ferman yayımlıyor. Ve diyorlar ki, ‘Ey aboneler. Bu kesintilerin sorumlusu ben değilim. Sensin sen. Kaçak kullanıyorsun. Aşırı yüklenme yapıyorsun. Bak Siverek’te sivil toplum örgütleri bana dava açtı. Ama ben onlardan davacıyım. Çünkü Siverek’in yüzde 91’i kaçak kullanıyor. Bu Diyarbakır’da da Mardin’de de böyle’
Biz gazeteciler de, yaz-kış, yağmur-çamur demeden DEDAŞ ile aboneleri arasında yaşanan bu didişmeyi gazete sayfalarımıza, televizyon ekranlarımıza, köşe yazılarımıza ve internet sitelerimize taşıyarak, çorbada tuzumuzun olmasını sağlıyoruz.
Bendenizde köşemden olaya bir katkı sunayım istedim. Hep seyretmekte olmuyor. Aslına bakarsanız DEDAŞ-VEDAŞ (Van, Bitlis, Hakkari ve Ağrı’ya elektrik dağıtımı yapan şirket) gibi kurumlar hayatımıza girmeden önce de kayıp kaçak vardı. Bu oran yüzde 30, en yüksek yüzde 70 dolayındaydı. Özelleştirme olduktan sonra ise, her nedense DEDAŞ yetkilileri yayımladıkları fermanda, bu oranın yüzde 80 ile 91’lere kadar yükseldiğini söylüyorlar.
Ne kadar yazık değil mi? Mesela; bildiğim kadarıyla DEDAŞ 450 milyon lira dolayında bir miktara özelleştirildi. Yine bildiğim kadarıyla 100 milyon lira topladı. Yine bildiğim kadarıyla belediye ve köy içme sularından kaynaklı 180.8 milyon lira alacağı bulunuyor. Ve yine bildiğim kadarıyla çiftçilerin ve bazı kurumların borç yapılanmasına gittiği ve DEDAŞ’ın neredeyse taahhüt ettiği tüm parayı çıkardığı yönünde… En azından ben böyle biliyorum. Yanlış biliyorsam DEDAŞ bir fermanla beni düzeltsin.
Ha ayrıca bir süre önce DEDAŞ Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, “Bedelsiz kullanım aslında bedelsiz değil, her vatandaş yılda fazladan 120 TL elektrik parası ödeyerek bunun yükünü taşıyor” dedi.
Şimdi sormazlar mı size be kardeşim. Siz altyapıya yatırım yapmayın, halen 1990’ların altyapısıyla hizmet verin, siz yeterli personel çalıştırmayın, siz kaçağın karşılığını vatandaştan alın, veremediğiniz tüm hizmetlerin bedelini alın, sonra da ardı ardına ferman yayımlayarak, hem aboneyi hırsızlıkla suçlayın, hem de azarlayın. Yok böyle bir şey…
Sevgiyle kalın.