Resmi olmasa da seçim tarihi artık belli; 14 Mayıs. Tarihi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan telaffuz ettiğine göre, bu saatten sonra geri dönüş olmaz sanırım. 14 Mayıs’ı özellikle muhalefet çok manidar buldu. 14 Mayıs 1950’deki genel seçimde Demokrat Parti ‘Yeter Söz Milletindir’ sloganı ile aldığı yüzde 53 oy oranı sayesinde tek parti yani 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi dönemine son vermiştir.
Her ne kadar köprünün altından çok su geçse de AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana takıntı haline getirdiği sembol tarihler, hep tartışma konusu oldu, bu tarihte çok konuşulacak elbette. Zaten AK Parti'nin istediği de bu. Söz konusu tarih Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın adaylık tartışmaları, bir öğrencinin annesinin karne hediyesi olarak ‘et’ aldığını söylemesini, mutfaktaki yangını ve de kötü giden her şeyi unutturmaya yönelik planlı, planlı olduğu kadar seçim stratejisine yönelik önemli bir adımdır.
Tahminime göre AK Parti ile küçük ortağı MHP, bu tarihi çok önceden belirledi ve üzerinde çalışma başladı. Şimdi o çalışmaları peyderpey seçime kadar gündemde tutacağı görülüyor. Nitekim Emeklilikte Yaşa Takılanlar, 3600 Ek Gösterge ve şimdide vergiden prime, öğrenim kredisinden trafik cezalarına kadar cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırması geliyor. Bundan sonra cezaevlerindeki mahkumlara yönelik bir affında gündeme gelmesi olası.
Bunun yanı sıra meydanlar daha da ısınmaya, liderler sahaya çıkmaya başladı. İktidar daha önce altyapısını oluşturduğu maddeleri seçmene pazarlamaya çalışırken, muhalefet hem iktidarın bu adımlarına yönelik stratejilerini, hem de iktidara geldiklerinde yapacaklarını anlatmaya çalışacak.
Ancak özellikle 6’lı masanın içten içe kaynadığı bir dönemde, iktidarın peş peşe salvoları inişte olan oylarını yeniden yukarıya doğru tırmandığı anketlere de yansıyor. Onca olumsuzluğa rağmen halen Cumhur İttifakının kazanabileceği söyleniyorsa, yüzde 60’lık bir bloğu oluşturduğu ifade edilen muhalefetin şapkayı önüne koyarak derin derin düşünmesi gerekmiyor mu? Lakin seçimi kaybettikleri takdirde, 2002’de tarih olan liderlerin akıbetinden kurtulamazlar.
Şu anda sahada bir cumhurbaşkanı adayı var o da Erdoğan. HDP 7 ile 10 gün içinde, Millet İttifakı ise 2 Şubat’ta adayını açıklayacağını belirtiyor. Peki, adaylığı tartışılan Erdoğan, resmen adaylığını koyar mı veya son anda çekilir mi? Orada halen soru isareti var kanımca. Muhalefet çabuk toparlanır, HDP’yi de yanına alabilirse, en önemlisi de Erdoğan kaybedeceğini anlarsa, sürpriz bir aday çıkabilir. Benim sürpriz adayım SİHA sistemi, Baykar Bayraktar, TB2 ve ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma'nın mimarı Baykar Yönetim Kurulu Başkanı, Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’dır. Backgroundu başarılarla dolu Bayraktar'ın aynı zamanda Erdoğan'ın damadı olması avantaj…
İktidar namzet Cumhur ve Millet İttifakı tek başlarına kazanamayacaklarının farkında, ya da farkında olmayan bazı partileri HDP’nin son hamleleriyle farkına vardı. Hazine yardımına bloke konulan ve kapısına kilit vurulmak istenen HDP, art arda yaptığı hamlelerle siyasetin rotasını belirlerken, son olarak Millet İttifakına, ‘Siz aday belirlemeyin ve bizim adayımızı destekleyin’ diyerek, HÜDA-PAR ile görüşen ve eriyen Kürt oylarını yeniden kazanmak arzusunda olan Cumhur İttifakının da kafasını karıştırdı.
Her iki ittifak, HDP kapansa bile seçmeninin buhar olup uçmayacağını biliyor. Bu nedenle siyasilerin Doğu ve Güneydoğu ziyaretleri hızlandı ve bu trafik önümüzdeki günlerde daha yoğunlaşacak. Millet İttifakının lokomotifi CHP’nin HDP’ye başından beri ılımlı mesajlarına karşın, ittifakın ikinci lokomotif partisi İYİ Parti’nin zaman zaman linçe varan söylemleri Genel Başkan Meral Akşener'in Diyarbakır ziyareti ile yerini yumuşamaya bıraktığı izlenimi yarattı.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Şanlıurfa ziyaretinin ardından geldiği Diyarbakır’da bu partiyi ‘Kürtler, Türkler, Zazalar birlikte kurdu’ dedikten sonra ‘Ben buraya rızanızı almaya geldim. Bir şeref sözü, bir namus sözü, bir Meral sözüyle, önyargı duvarlarını yıkmaya, karanlık gölgeleri, yırtmaya geldim. Ben buraya, kucaklaşmaya geldim. Çünkü düşmanlar barışır amma… Kan kardeşler, kucaklaşır.’
Aynı gün AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı Güneydoğu Anadolu Bölge Toplantısı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan başkanlığında Diyarbakır’da yapıldı.
Bu arada Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi, 2 bin 524 kişiyle yüz yüze yaptığı araştırmanın sonucunu açıkladı. Sonuçlara göre, 'en az mutlu' parti seçmeni HDP’liler olurken, 'en mutlu' parti seçmeni AK Parti ve MHP seçmeni oldu. İYİ Parti ve CHP seçmeni ise 'en kaygılı' seçmen grubunda yer aldı. Her ne kadar ankete göre en mutsuz seçmen olan HDP seçmeni, partilerinin yürüttüğü son politikalardan gayet mutlu.
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
Ankette mutsuz, politikada mutlu…
Resmi olmasa da seçim tarihi artık belli; 14 Mayıs. Tarihi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan telaffuz ettiğine göre, bu saatten sonra geri dönüş olmaz sanırım. 14 Mayıs’ı özellikle muhalefet çok manidar buldu. 14 Mayıs 1950’deki genel seçimde Demokrat Parti ‘Yeter Söz Milletindir’ sloganı ile aldığı yüzde 53 oy oranı sayesinde tek parti yani 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi dönemine son vermiştir.
Her ne kadar köprünün altından çok su geçse de AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana takıntı haline getirdiği sembol tarihler, hep tartışma konusu oldu, bu tarihte çok konuşulacak elbette. Zaten AK Parti'nin istediği de bu. Söz konusu tarih Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın adaylık tartışmaları, bir öğrencinin annesinin karne hediyesi olarak ‘et’ aldığını söylemesini, mutfaktaki yangını ve de kötü giden her şeyi unutturmaya yönelik planlı, planlı olduğu kadar seçim stratejisine yönelik önemli bir adımdır.
Tahminime göre AK Parti ile küçük ortağı MHP, bu tarihi çok önceden belirledi ve üzerinde çalışma başladı. Şimdi o çalışmaları peyderpey seçime kadar gündemde tutacağı görülüyor. Nitekim Emeklilikte Yaşa Takılanlar, 3600 Ek Gösterge ve şimdide vergiden prime, öğrenim kredisinden trafik cezalarına kadar cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırması geliyor. Bundan sonra cezaevlerindeki mahkumlara yönelik bir affında gündeme gelmesi olası.
Bunun yanı sıra meydanlar daha da ısınmaya, liderler sahaya çıkmaya başladı. İktidar daha önce altyapısını oluşturduğu maddeleri seçmene pazarlamaya çalışırken, muhalefet hem iktidarın bu adımlarına yönelik stratejilerini, hem de iktidara geldiklerinde yapacaklarını anlatmaya çalışacak.
Ancak özellikle 6’lı masanın içten içe kaynadığı bir dönemde, iktidarın peş peşe salvoları inişte olan oylarını yeniden yukarıya doğru tırmandığı anketlere de yansıyor. Onca olumsuzluğa rağmen halen Cumhur İttifakının kazanabileceği söyleniyorsa, yüzde 60’lık bir bloğu oluşturduğu ifade edilen muhalefetin şapkayı önüne koyarak derin derin düşünmesi gerekmiyor mu? Lakin seçimi kaybettikleri takdirde, 2002’de tarih olan liderlerin akıbetinden kurtulamazlar.
Şu anda sahada bir cumhurbaşkanı adayı var o da Erdoğan. HDP 7 ile 10 gün içinde, Millet İttifakı ise 2 Şubat’ta adayını açıklayacağını belirtiyor. Peki, adaylığı tartışılan Erdoğan, resmen adaylığını koyar mı veya son anda çekilir mi? Orada halen soru isareti var kanımca. Muhalefet çabuk toparlanır, HDP’yi de yanına alabilirse, en önemlisi de Erdoğan kaybedeceğini anlarsa, sürpriz bir aday çıkabilir. Benim sürpriz adayım SİHA sistemi, Baykar Bayraktar, TB2 ve ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma'nın mimarı Baykar Yönetim Kurulu Başkanı, Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’dır. Backgroundu başarılarla dolu Bayraktar'ın aynı zamanda Erdoğan'ın damadı olması avantaj…
İktidar namzet Cumhur ve Millet İttifakı tek başlarına kazanamayacaklarının farkında, ya da farkında olmayan bazı partileri HDP’nin son hamleleriyle farkına vardı. Hazine yardımına bloke konulan ve kapısına kilit vurulmak istenen HDP, art arda yaptığı hamlelerle siyasetin rotasını belirlerken, son olarak Millet İttifakına, ‘Siz aday belirlemeyin ve bizim adayımızı destekleyin’ diyerek, HÜDA-PAR ile görüşen ve eriyen Kürt oylarını yeniden kazanmak arzusunda olan Cumhur İttifakının da kafasını karıştırdı.
Her iki ittifak, HDP kapansa bile seçmeninin buhar olup uçmayacağını biliyor. Bu nedenle siyasilerin Doğu ve Güneydoğu ziyaretleri hızlandı ve bu trafik önümüzdeki günlerde daha yoğunlaşacak. Millet İttifakının lokomotifi CHP’nin HDP’ye başından beri ılımlı mesajlarına karşın, ittifakın ikinci lokomotif partisi İYİ Parti’nin zaman zaman linçe varan söylemleri Genel Başkan Meral Akşener'in Diyarbakır ziyareti ile yerini yumuşamaya bıraktığı izlenimi yarattı.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Şanlıurfa ziyaretinin ardından geldiği Diyarbakır’da bu partiyi ‘Kürtler, Türkler, Zazalar birlikte kurdu’ dedikten sonra ‘Ben buraya rızanızı almaya geldim. Bir şeref sözü, bir namus sözü, bir Meral sözüyle, önyargı duvarlarını yıkmaya, karanlık gölgeleri, yırtmaya geldim. Ben buraya, kucaklaşmaya geldim. Çünkü düşmanlar barışır amma… Kan kardeşler, kucaklaşır.’
Aynı gün AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı Güneydoğu Anadolu Bölge Toplantısı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan başkanlığında Diyarbakır’da yapıldı.
Bu arada Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi, 2 bin 524 kişiyle yüz yüze yaptığı araştırmanın sonucunu açıkladı. Sonuçlara göre, 'en az mutlu' parti seçmeni HDP’liler olurken, 'en mutlu' parti seçmeni AK Parti ve MHP seçmeni oldu. İYİ Parti ve CHP seçmeni ise 'en kaygılı' seçmen grubunda yer aldı. Her ne kadar ankete göre en mutsuz seçmen olan HDP seçmeni, partilerinin yürüttüğü son politikalardan gayet mutlu.
Sevgiyle kalın.