Bu köşeden bıkmadan, usanmadan yıllarca yazdım ve yazmaya da devam edeceğim. Irkçı ve şoven söylemlerin kimseye faydası olmadı, bundan sonrada olmayacaktır. Belki bir süreliğine kazandığını sananlar, aslında yarattıkları uçurumdan düştüklerinde iş işten çoktan geçmiş olacak. Çünkü; hiç bir kazanç ‘barış’tan daha karlı, hiç bir kazanç insan hayatından daha değerli olamaz.
Bu coğrafyada yaşayan ve ömrünün 25 yıllık bölümünü gazetecilik mesleğine veren biri olarak birçok olaya, birçok acı ve birçok göz yaşına bizzat şahitlik ettim. Bu topraklarda kalıcı barışın sağlanması için gerek yazılarımla, gerekse dualarımla katkı sunmaya çalıştım, bundan sonrada gücüm nispetinde katkı sunmaya devam edeceğim.
Uzunca bir süreden bu yana Irak, İran ve Suriye Kürdistanlarının dışında, en azından bu coğrafyada, 21 Mart 2013 Newroz’undan bu yana eller tetikten çekilmiş, dağlarda-ovalarda barut kokusunun yerini çiçek kokuları almış, en önemlisi de gencecik bedenler toprağa düşmüyordu. Kürtlerle -Türkler arasında aralanan makas, yeniden kardeşlik ve sevgiye evrilmişti.
Bu kadar güzel giden, insanların barış umutlarını yeniden canlandıran hava, her nedense seçim süreciyle birlikte önce Mardin’de, sonra Hakkari ’de, ardından Şırnak’ta küçük çaplı taciz ve top ateşleriyle yerini gerginliğe bıraktı. Son olarak Ağrı’nın Diyadin ilçesinin Yukarı Tütek köyünde ip koptu, PKK’lilerle, askerler arasında çatışma yaşandı.
Peki iyi mi oldu? Olmadı elbette... Resmi ve yerel kaynaklardan gelen bilgilere göre, 1’i ağır 4 asker yaralandı, 5 PKK’li yaşamını yitirdi, bölgede çatışma çıkmasını engellemek için canlı kalkan olan HDP Diyadin İlçe eski Eş Başkanı Cezmi Budak yaşamını yitirdi, MEYA-DER temsilcisi Cenap İlboğa ise yaralandı.
Yıllar sonra, hem de genel seçime iki aydan az bir süre kalmışken, ortaya çıkan resim bu... Resim karanlık, resim de kan var. Resimde yine acı, yine gözyaşı var.
Defalarca yaptım ve çok sayıda yazar da yaptı. 30 yıllık çatışmalı süreci tekrar anlatmayacağım. Fakat 10 Nisan’da, o günlerden kalan bir davayı da hatırlatmadan edemeyeceğim. Gerçi bu tür davaların, seçim süreçlerinde pişirilip pişirilip yeniden gündeme getirilmesi, seçimden sonra ise, üzerine perde çekilmesi manidardır. Ama olsun, en azından kimin ne yaptığını bilmiş oluyoruz.
1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya devam etti. Bu davada, Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın gibi 19 önemli isim yargılanıyor.
Duruşmada, eski MİT’çi Mehmet Eymür tanık olarak dinlendi. Eymür, ‘1994 yılının Nisan ayında çok sayıda failli meçhul cinayet işlendi. 1994’te MİT görevlisi Tarık Ümit, bana bir rapor sundu. Ümit’in elinde 29 Kürt İşadamının listesi vardı. Birçoğunu Tarık Ümit kendisi öldürmüştür. O isimlerin bazıları şunlardır: Mehmet Emin Soyda, Avukat Cihat Tokaş, Behçet Cantürk, Hurşit Savaş, Hamdi Yağ, Hasan Yağ, Hasan Kuş, DEP’li yönetici Dr. Cabar (soyismini vermedi), Dursun Karataş, Nevzet Telli ve Nezit Karakuş’ dedi.
Ne kadar korkunç ve ürkütücü değil mi? Eymür, bununla da kalmıyor ve ekliyor, ‘Tarık Ümit ile yaptığım görüşmenin notları MİT’in arşivinde yer alıyor.’İşte bu dava yaşadığımız acılara, döktüğümüz gözyaşlarına önemli bir örnektir. Başa dönecek olursak;
Seçime gidiyoruz, doğru.
Her parti iktidar olmak ve daha fazla oy almak ister, bu da doğru.
Partiler rekabet edecek buna da kimsenin itirazı olamaz.
Ama Ağrı’da yaşanan çatışmanın ardından, siyasilerin yaptığı ve birbirlerini suçlayıcı açıklamaları ise yanlış. Çünkü, ‘barış’ seçime kurban ediliyor. Ey siyasiler; ‘barış’ı seçime kurban etmeyin. Bir daha yakalama şansımız olmaya bilir.
LİSTELER
Son olarak kısa da olsa, 7 Haziran’daki seçimlere değinmek istiyorum. Siyasi partiler listelerini açıkladı. Aday adaylık süreci adaylık sürecine dönüştü.
Son 13 yılın iktidar partisi, AK Parti’deki rahatsızlıklar ortaya çıktı. Liste dışı kalan veya seçilemeyecek sıralara yerleştirilen bazı önemli isimler, rahatsızlıklarını şimdiden dışa vurdu.
AK Parti listesi belli ki, Erdoğan-Davutoğlu işbirliğiyle hazırlanmışa benziyor ve sorun çıkarabilecek isimlerden arındırılmış gibi gözüküyor. Eğer ki, AK Parti seçimde ciddi bir düşüş yaşarsa, şimdiki cılız rahatsızlık sesi, çok sesliliğe ve kopmalara neden olabilir. Hatta yeni parti kurulabilir.
HDP’nin listesi ise, bazı eksiklerine rağmen yine çok renkli. Zaten HDP’deki bu renklilik AK Parti’den, CHP’ye, hatta MHP’ye kadar tüm partileri etkilemiş durumda... Birçok kesim HDP’nin üzerine büyük bir sorumluluk yüklemiş durumda... HDP'de bu sorumlulukla barajı aşmak istiyor.
CHP bu kez listelerinde, ulusalcılardan arındırılmış veya çok aza indirmiş ve de bazı farklı kimliklere de yer vermiş görünüyor. CHP ayrıca Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinden milletvekili çıkarmak istiyor.
MHP ise, milliyetçilik rüzgarını arkasına alarak, oy oranı ile birlikte milletvekili sayısını arttırmak istiyor.
Bu seçimde en fazla Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi ittifakının oy oranını merek ediyorum. Bakalım hep beraber göreceğiz.
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
‘BARIŞ’I SEÇİME KURBAN ETMEYİN...
Bu köşeden bıkmadan, usanmadan yıllarca yazdım ve yazmaya da devam edeceğim. Irkçı ve şoven söylemlerin kimseye faydası olmadı, bundan sonrada olmayacaktır. Belki bir süreliğine kazandığını sananlar, aslında yarattıkları uçurumdan düştüklerinde iş işten çoktan geçmiş olacak. Çünkü; hiç bir kazanç ‘barış’tan daha karlı, hiç bir kazanç insan hayatından daha değerli olamaz.
Bu coğrafyada yaşayan ve ömrünün 25 yıllık bölümünü gazetecilik mesleğine veren biri olarak birçok olaya, birçok acı ve birçok göz yaşına bizzat şahitlik ettim. Bu topraklarda kalıcı barışın sağlanması için gerek yazılarımla, gerekse dualarımla katkı sunmaya çalıştım, bundan sonrada gücüm nispetinde katkı sunmaya devam edeceğim.
Uzunca bir süreden bu yana Irak, İran ve Suriye Kürdistanlarının dışında, en azından bu coğrafyada, 21 Mart 2013 Newroz’undan bu yana eller tetikten çekilmiş, dağlarda-ovalarda barut kokusunun yerini çiçek kokuları almış, en önemlisi de gencecik bedenler toprağa düşmüyordu. Kürtlerle -Türkler arasında aralanan makas, yeniden kardeşlik ve sevgiye evrilmişti.
Bu kadar güzel giden, insanların barış umutlarını yeniden canlandıran hava, her nedense seçim süreciyle birlikte önce Mardin’de, sonra Hakkari ’de, ardından Şırnak’ta küçük çaplı taciz ve top ateşleriyle yerini gerginliğe bıraktı. Son olarak Ağrı’nın Diyadin ilçesinin Yukarı Tütek köyünde ip koptu, PKK’lilerle, askerler arasında çatışma yaşandı.
Peki iyi mi oldu? Olmadı elbette... Resmi ve yerel kaynaklardan gelen bilgilere göre, 1’i ağır 4 asker yaralandı, 5 PKK’li yaşamını yitirdi, bölgede çatışma çıkmasını engellemek için canlı kalkan olan HDP Diyadin İlçe eski Eş Başkanı Cezmi Budak yaşamını yitirdi, MEYA-DER temsilcisi Cenap İlboğa ise yaralandı.
Yıllar sonra, hem de genel seçime iki aydan az bir süre kalmışken, ortaya çıkan resim bu... Resim karanlık, resim de kan var. Resimde yine acı, yine gözyaşı var.
Defalarca yaptım ve çok sayıda yazar da yaptı. 30 yıllık çatışmalı süreci tekrar anlatmayacağım. Fakat 10 Nisan’da, o günlerden kalan bir davayı da hatırlatmadan edemeyeceğim. Gerçi bu tür davaların, seçim süreçlerinde pişirilip pişirilip yeniden gündeme getirilmesi, seçimden sonra ise, üzerine perde çekilmesi manidardır. Ama olsun, en azından kimin ne yaptığını bilmiş oluyoruz.
1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya devam etti. Bu davada, Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın gibi 19 önemli isim yargılanıyor.
Duruşmada, eski MİT’çi Mehmet Eymür tanık olarak dinlendi. Eymür, ‘1994 yılının Nisan ayında çok sayıda failli meçhul cinayet işlendi. 1994’te MİT görevlisi Tarık Ümit, bana bir rapor sundu. Ümit’in elinde 29 Kürt İşadamının listesi vardı. Birçoğunu Tarık Ümit kendisi öldürmüştür. O isimlerin bazıları şunlardır: Mehmet Emin Soyda, Avukat Cihat Tokaş, Behçet Cantürk, Hurşit Savaş, Hamdi Yağ, Hasan Yağ, Hasan Kuş, DEP’li yönetici Dr. Cabar (soyismini vermedi), Dursun Karataş, Nevzet Telli ve Nezit Karakuş’ dedi.
Ne kadar korkunç ve ürkütücü değil mi? Eymür, bununla da kalmıyor ve ekliyor, ‘Tarık Ümit ile yaptığım görüşmenin notları MİT’in arşivinde yer alıyor.’İşte bu dava yaşadığımız acılara, döktüğümüz gözyaşlarına önemli bir örnektir. Başa dönecek olursak;
Seçime gidiyoruz, doğru.
Her parti iktidar olmak ve daha fazla oy almak ister, bu da doğru.
Partiler rekabet edecek buna da kimsenin itirazı olamaz.
Ama Ağrı’da yaşanan çatışmanın ardından, siyasilerin yaptığı ve birbirlerini suçlayıcı açıklamaları ise yanlış. Çünkü, ‘barış’ seçime kurban ediliyor. Ey siyasiler; ‘barış’ı seçime kurban etmeyin. Bir daha yakalama şansımız olmaya bilir.
LİSTELER
Son olarak kısa da olsa, 7 Haziran’daki seçimlere değinmek istiyorum. Siyasi partiler listelerini açıkladı. Aday adaylık süreci adaylık sürecine dönüştü.
Son 13 yılın iktidar partisi, AK Parti’deki rahatsızlıklar ortaya çıktı. Liste dışı kalan veya seçilemeyecek sıralara yerleştirilen bazı önemli isimler, rahatsızlıklarını şimdiden dışa vurdu.
AK Parti listesi belli ki, Erdoğan-Davutoğlu işbirliğiyle hazırlanmışa benziyor ve sorun çıkarabilecek isimlerden arındırılmış gibi gözüküyor. Eğer ki, AK Parti seçimde ciddi bir düşüş yaşarsa, şimdiki cılız rahatsızlık sesi, çok sesliliğe ve kopmalara neden olabilir. Hatta yeni parti kurulabilir.
HDP’nin listesi ise, bazı eksiklerine rağmen yine çok renkli. Zaten HDP’deki bu renklilik AK Parti’den, CHP’ye, hatta MHP’ye kadar tüm partileri etkilemiş durumda... Birçok kesim HDP’nin üzerine büyük bir sorumluluk yüklemiş durumda... HDP'de bu sorumlulukla barajı aşmak istiyor.
CHP bu kez listelerinde, ulusalcılardan arındırılmış veya çok aza indirmiş ve de bazı farklı kimliklere de yer vermiş görünüyor. CHP ayrıca Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinden milletvekili çıkarmak istiyor.
MHP ise, milliyetçilik rüzgarını arkasına alarak, oy oranı ile birlikte milletvekili sayısını arttırmak istiyor.
Bu seçimde en fazla Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi ittifakının oy oranını merek ediyorum. Bakalım hep beraber göreceğiz.
Sevgiyle kalın.