Seçimler demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Hele ki yerel seçimler öylesine önemlidir ki, yurttaşlar yaşadıkları kentleri 5 yıllığına daha iyi hizmet yapacağına inandıkları kişilere emanet eder ve o 5 yılın sonunda hem yerel yöneticisine, hem de yerel yöneticisinin bağlı bulunduğu partisine karnesini verir. Dolayısıyla adı üzerinde yerel seçimlerde daha çok yereldeki aktörler etkili olur ve kişiler ön plana çıkardı.

    Bu kez öyle olmadı. Yerel seçimden çok genel seçim havası yaşadık. Elbette bunun nedenleri var. Öyle veya böyle 31 Mart geldi-geçti. Bir yerel seçimi daha geri de bıraktık. Ama bu yerel seçim kolay unutulacak bir yerel seçim olmadı. Tarihe geçecek bir yerel seçim süreci yaşadık. Bu özelliğiyle de yerelden çok genel seçim gibi anılacak, anlatılacak, örnek gösterilecek. 
    Bu yerel seçimde bir tarafta 17 yıldan bu yana iktidarda olan ve devletin tüm imkanlarıyla yarışan 2 parti, diğer tarafta sınırlı imkanlar ve yaşanan zorluklarla seçim kampanyası yürütmeye çalışan partiler. Sanırım ülke tarihinde partilerin hiç bu kadar eşit olmayan şartlarda yarıştığı başka bir seçim yoktur.
    Diğer taraftan, 'Cumhur-Başkanlık Sistemi'ne yeni geçen ve bu sistemi sürdürmek isteyen 'Cumhur İttifakı',  kendi 'Beka Sorunu'nu sanki tüm Dünya bu sistemin çökmesi için el birliği etmişcesine bir hava estirerek, sistem sorununu, beka sorununa dönüştürdü.
Bir başka önemli konu ise, hep birlikte yaşadığımız gibi hiçbir zaman siyasetin dili, üslubu bu kadar raydan çıkmamış hakaretlerin, tehditlerin böylesi ne duyulmuş, ne görülmüştü. Ama bu yerel seçim kampanyasında bunları da gördük-duyduk. Siyasilerin kampanya süresince kullandığı dil ve üslup birbirlerinin yüzüne bakacak durumu bıraktı mı bilmiyorum, ama toplumda telafisi güç yaralar açtığı bir gerçek.
Ha bu arada seçimden bir gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 43 milletvekili hakkında dokunulmazlığın kaldırılması talebiyle 83 fezleke gönderildi. Fezleke gönderilen 43 milletvekili arasında HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bulunuyor. Fezlekeler arasında 1 AK Partili, bir de Türkiye İşçi Partili vekili bulunuyor.
    Seçim arifesinde bir başka önemli gelişme ise, Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi. Bahçeli, özellikle AK Parti'nin çok güvendiği ve sürekli yaptırdığı anketlere ilişkin yasal düzenleme istiyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 'seçim sonrası gündeme getireceğiz' dediği anket şirketleri ile ilgili yasa teklifi, gerçekleştiği takdirde tahminleri tutturamayan anket şirketi sahiplerine 5 yıla kadar hapis cezası getiriyor.
    Tüm bu olup bitenlere bakınca, seçimin yerel olduğunu söylemek imkansız. Yereldeki kişilerden çok, onların liderlerinin ön plana çıktığı ve onların  düellosuna dönüşen bir seçim süreci yaşadık ve atılan bu son iki adıma baktığımızda da, yerel seçimin yankılarının geneli daha çok sarsacağa ve yeni hamleler atmaya zorlayacağa benziyor.
Sevgiyle kalın.