İnsanlar için doğdukları yer, her zaman en güzel olanıdır. İnsanlar; günün koşullarına göre başka yerlere göç etse bile, bu böyledir ve değişmez. Her birey daima doğduğu kentin marka değerlerini, özellik ve güzelliklerini ballandıra ballandıra anlatır, onların değerlerine değer katmaya çalışır.

Elbette ki ülkemizin her kentinin kendine has yerli marka değeri, özellik ve güzellikleri mevcuttur. O kentte yaşayan ve o kentin gurbette olan bireyleri, bunların tanıtımı için öncelikle yerel yönetimler olmak üzere, önemli kurum ve kuruluşlar ile güçlü sivil toplum kuruluşlarından kentlerinin tanıtımını yapmalarını, mark değerlerini en üst seviyeye çıkarmalarını ister ve bekler.

Diyarbakır’da tarihi boyunca en önemli kentlerin başında gelmiştir, bu dün böyleydi, bugünde böyle… 33 medeniyete ev sahipliği yapan, peygamber makamlarının ve sahabe mezarlarının bulunduğu kent, bir açık hava müzesi konumunda olduğu gibi, karpuzundan ipekböceğine, gelenek göreneğinden, coğrafik konumuna kadar özel, güzel ve markası bol olan bir kenttir.

Diyarbakır’ın veya kentlerin özelliklerini, güzelliklerini ve marka değerlerini tanıtan en önemli unsurlardan biri de hiç kuşkusuz o kentin yerel medyasıdır. Diyarbakır medyası, her zaman hem haber potansiyeli anlamında, hem de gazeteci anlamında en önemli kentlerin başında gelmiştir ve medyası her zaman çok güçlü olmuştur.

Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarımızla birlikte, Diyarbakır yerel medyasını daha güçlü kılabilmek için, Diyarbakır Yerel Medya Derneği'ni kurduk ve her zaman önceliğimizin Diyarbakır olduğunu kamuoyuna deklere ettik.

Daha sonra başta sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu olmak üzere ziyaret ettiğimiz tüm kurum ve kuruluş yetkilileri, bu hassasiyetimize katıldıklarını ifade ederek, Diyarbakır’ın lider kent konumunu gündemde tutmamızı ve bunun içinde işbirliği gerektiğini söylediler.

Diyarbakır Yerel Medya Derneği Yönetim Kurulu ve camiamız olarak tam da güzel bir birliktelik yakaladık derken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyemiz, yereldeki medyayı görmezden gelerek, bir fikir alışverişinde bulunma gereği bile duymadan, merkezi Ankara’da bulunan Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) işbirliği ile Medya Okulu açacağını duyurdu.

Oysa ki Büyükşehir Belediye Başkan Vekili sayın Cumali Atilla, yaklaşık 4 ay önce, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı bünyesinde, Sivil Toplum Kuruluşu ve Muhtarlıklar Şube Müdürlüğü’nü kurarak kentte faaliyet yürüten Sivil Toplum Kuruluş ve muhtarla birlikte ortak projeler üreteceklerini ve kentin sorunlarını bu yolla çözmeyi amaçladıklarını duyurmuştu. Şimdi sormazlar mı insana,  ‘bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ diye.

Söz konusu duruma Diyarbakır Yerel Medya Derneği Yönetim Kurulu olarak yazılı bir açıklama yaparak tepki gösterdik. Ha sakın yanlış anlaşılmasın, tepkimiz kesinlikle proje üretimine ve Diyarbakır’ın çıkarları için dışarıdan alınacak desteklere değildir. Derneğimizin tepkisi böylesi bir durumda bir fikir dahi alınmaması ve projenin daha verimli hale getirilmemesidir.

Diyarbakır Yerel Medya Derneği olarak yaptığımız açıklamada, bu mantıkla yürütülen organizasyonlarla Diyarbakır medyasının ve kentin yok sayıldığını ifade ettik ve ekledik, ‘Ankara merkezli bir derneğin önerdiği projenin belediye yönetimi tarafından ivedi bir şekilde gündeme alınıp, hayata geçirilmesi Diyarbakır’daki başıboşluğu, sahipsizliği bir kez daha gündeme getirmiştir’ dedik.

Bu açıklamamıza kentteki yerel dinamiklerin neredeyse tamamından ‘Hani Nerede Yerellik’ diye haklı olduğumuz yönünde tepkiler aldık. Diyarbakır Yerel Medya Derneği olarak kuruluşumuzun üzerinden 20 gün geçti. Ve bundan sonra da Diyarbakırlılık hassasiyetini ön planda tutarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ayrıca ‘Medya Okulu’nun Diyarbakır’a ne getirdiğini yakından takip edeceğiz.

Sevgiyle kalın.