Sporda onlarca branş bulunduğu gibi, her branşın kendine özgü özellik ve güzellikleri de bulunmaktadır. Bu branşlar içinde futbol, tüm branşlarının en önünde olanı ve neredeyse spordan çok bir endüstri halini almış vaziyettedir. Futbol için yapılan tesis ve sporculara yapılan yatırım, diğer spor branşlarına yapılmamakta ve hiçbir spor branşı futbol kadar büyük kitleleri peşinden sürüklememektedir.
Böylesine büyük bir endüstri, her dönem politikacıların ve popüler olmak isteyenlerin rekabet ettiği bir alan halini de gelmiştir. Baş döndürücü ve renkli bir dünyaya dönüşen futbol, ülkelerin olduğu kadar kentlerin, ilçelerin, beldelerin, hatta köylerin bile ismini duyurmak için kullandığı devasa bir oyuna dönüşmüştür.
Bu kadar büyük bütçelerin, bu kadar büyük yatırımların, bu kadar büyük taraftar kitlelerinin peşinden koştuğu futbolda, dönem dönem ırkçı ve milliyetçi pek çok olayın yaşandığına da şahitlik ediyoruz. Bu durumlar kimi zaman politikacıların tabanlarına mesaj verme aracı olarak ortaya çıkarken, kimi zaman ülkelerin bir birine üstünlük kurması aracı olarak da gelişiyor.
Sözünü ettiğim durumlar her ülkede farklılık arz etse de, sonuç itibariyle benzerlikler taşırlar. Özellikle ırkçılık ve milliyetçilikte durum hep aynıdır. Türkiye’de geçtiğimiz hafta ikinci ve üçüncü futbol ligi başladı. Başladı başlamasına ama özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin futbol takımlarına yönelik önceki yıllardan beri yapılan ırkçı ve milliyetçi saldırılar, henüz ilk haftadan itibaren kendisini göstermeye başladı.
Mersin’de yaşananlar da buna örnektir. Amed Sportif Faaliyetler, ligin ilk karşılaşmasından Mersin İdmanyurdu ile deplasmanda karşılaştı. Geçen yıl şampiyonluğu Play-Off’da kaçıran Amed Sportif Faaliyetler, bu sezonda şampiyonluğa oynayacak bir ekip oluşturdu ve Mersin karşısında aldığı 7-0’lık galibiyetle bunu gösterdi.
Bu sonuç Diyarbakır’da doğal olarak büyük sevinçle karşılandı. Buna bir de üçüncü lig temsilcisi Diyarbekirspor’un 2-1’li galibiyeti eklenince sevinçte katmerli oldu. Ancak, özellikle her iki ekibin taraftar gurupları ilk haftadan itibaren kendilerine yönelik milliyetçi yaklaşımlardan dolayı son derece rahatsızlar.
Mersin’deki karşılaşmanın 26’ncı dakikasında, bir serbest vuruş pozisyonunda topun başına geçen Deniz Naki’ye, sahaya atlayan Mersinli bir taraftar arkadan saldırarak yumruk attı. Futbolcular ve özel güvenlik görevlilerin tarafından etkisiz hale getirilen taraftar, gözaltına alındı. Karşılaşma yaklaşık 5 dakika duraklamanın ardından tekrar başlarken, sahada bulunan 150 kadar Amed Sportif Faaliyetleri taraftarı, güvenlik güçleri tarafından sahadan çıkartıldı. Gerekçe ise, İl Spor Güvenlik Kurulunca Amed Sportif Faaliyetleri taraftarlarına getirilen yasak oldu. Bu yasak geçen yılda çoğu kez uygulandı ve bu yılda uygulanacağa benziyor. Karşılaşma süresinde tribünlerin, Amed Sportif Faaliyetlerine yönelik ayrımcı sloganları ise, hiç eksik olmadı.
Olayla ilgili Deniz Naki, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ‘Yaşanan talihsiz olay nedeniyle gerek sosyal medyadan, gerekse de arayarak ve mesaj atarak geçmiş olsun dileklerini ileten tüm dostlara teşekkür ederim. Bu olaylar beni yıpratmaktan ziyade daha da hırslandırıp motive etmektedir. Hiç bir güç bu sene şampiyon olup kupayı rahmetli kaptanımıza götürmekten bizi alıkoyamaz. Rahmetli Kaptanımız Şehmuz Özer’inde değdiği gibi (Onlar bize kötü davransın, biz onlara çiçek vermeye devam edeceğiz) Ama bundan sonra yalnızca çiçek değil,bolca gol de hediye edeceğiz. Bizler rahmetli Kaptanın yoldaşlarıyız. Bize kötü davranana biz kötü davranmayacağız’ dedi.
Durum bu ahvalde… Geçen yıl neredeyse batıya giden tüm bölge takımları bu tür ayrımcı, milliyetçi saldırılara maruz kaldı. Sporun güzelliklerinin yerini çirkinlikler aldı. Yani futbolda aynı sahneler yaşanıyor. Yetkililer, bu sahneleri tersine çevirmeli. Yoksa bu yaklaşımlar Allah korusun saha dışına da taşabilir.
Bu arada Deniz Naki, kendisine saldıran Mersinli taraftardan şikayetçi olmadığını da açıkladı.
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
Futbolda aynı sahneler…
Sporda onlarca branş bulunduğu gibi, her branşın kendine özgü özellik ve güzellikleri de bulunmaktadır. Bu branşlar içinde futbol, tüm branşlarının en önünde olanı ve neredeyse spordan çok bir endüstri halini almış vaziyettedir. Futbol için yapılan tesis ve sporculara yapılan yatırım, diğer spor branşlarına yapılmamakta ve hiçbir spor branşı futbol kadar büyük kitleleri peşinden sürüklememektedir.
Böylesine büyük bir endüstri, her dönem politikacıların ve popüler olmak isteyenlerin rekabet ettiği bir alan halini de gelmiştir. Baş döndürücü ve renkli bir dünyaya dönüşen futbol, ülkelerin olduğu kadar kentlerin, ilçelerin, beldelerin, hatta köylerin bile ismini duyurmak için kullandığı devasa bir oyuna dönüşmüştür.
Bu kadar büyük bütçelerin, bu kadar büyük yatırımların, bu kadar büyük taraftar kitlelerinin peşinden koştuğu futbolda, dönem dönem ırkçı ve milliyetçi pek çok olayın yaşandığına da şahitlik ediyoruz. Bu durumlar kimi zaman politikacıların tabanlarına mesaj verme aracı olarak ortaya çıkarken, kimi zaman ülkelerin bir birine üstünlük kurması aracı olarak da gelişiyor.
Sözünü ettiğim durumlar her ülkede farklılık arz etse de, sonuç itibariyle benzerlikler taşırlar. Özellikle ırkçılık ve milliyetçilikte durum hep aynıdır. Türkiye’de geçtiğimiz hafta ikinci ve üçüncü futbol ligi başladı. Başladı başlamasına ama özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin futbol takımlarına yönelik önceki yıllardan beri yapılan ırkçı ve milliyetçi saldırılar, henüz ilk haftadan itibaren kendisini göstermeye başladı.
Mersin’de yaşananlar da buna örnektir. Amed Sportif Faaliyetler, ligin ilk karşılaşmasından Mersin İdmanyurdu ile deplasmanda karşılaştı. Geçen yıl şampiyonluğu Play-Off’da kaçıran Amed Sportif Faaliyetler, bu sezonda şampiyonluğa oynayacak bir ekip oluşturdu ve Mersin karşısında aldığı 7-0’lık galibiyetle bunu gösterdi.
Bu sonuç Diyarbakır’da doğal olarak büyük sevinçle karşılandı. Buna bir de üçüncü lig temsilcisi Diyarbekirspor’un 2-1’li galibiyeti eklenince sevinçte katmerli oldu. Ancak, özellikle her iki ekibin taraftar gurupları ilk haftadan itibaren kendilerine yönelik milliyetçi yaklaşımlardan dolayı son derece rahatsızlar.
Mersin’deki karşılaşmanın 26’ncı dakikasında, bir serbest vuruş pozisyonunda topun başına geçen Deniz Naki’ye, sahaya atlayan Mersinli bir taraftar arkadan saldırarak yumruk attı. Futbolcular ve özel güvenlik görevlilerin tarafından etkisiz hale getirilen taraftar, gözaltına alındı. Karşılaşma yaklaşık 5 dakika duraklamanın ardından tekrar başlarken, sahada bulunan 150 kadar Amed Sportif Faaliyetleri taraftarı, güvenlik güçleri tarafından sahadan çıkartıldı. Gerekçe ise, İl Spor Güvenlik Kurulunca Amed Sportif Faaliyetleri taraftarlarına getirilen yasak oldu. Bu yasak geçen yılda çoğu kez uygulandı ve bu yılda uygulanacağa benziyor. Karşılaşma süresinde tribünlerin, Amed Sportif Faaliyetlerine yönelik ayrımcı sloganları ise, hiç eksik olmadı.
Olayla ilgili Deniz Naki, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ‘Yaşanan talihsiz olay nedeniyle gerek sosyal medyadan, gerekse de arayarak ve mesaj atarak geçmiş olsun dileklerini ileten tüm dostlara teşekkür ederim. Bu olaylar beni yıpratmaktan ziyade daha da hırslandırıp motive etmektedir. Hiç bir güç bu sene şampiyon olup kupayı rahmetli kaptanımıza götürmekten bizi alıkoyamaz. Rahmetli Kaptanımız Şehmuz Özer’inde değdiği gibi (Onlar bize kötü davransın, biz onlara çiçek vermeye devam edeceğiz) Ama bundan sonra yalnızca çiçek değil,bolca gol de hediye edeceğiz. Bizler rahmetli Kaptanın yoldaşlarıyız. Bize kötü davranana biz kötü davranmayacağız’ dedi.
Durum bu ahvalde… Geçen yıl neredeyse batıya giden tüm bölge takımları bu tür ayrımcı, milliyetçi saldırılara maruz kaldı. Sporun güzelliklerinin yerini çirkinlikler aldı. Yani futbolda aynı sahneler yaşanıyor. Yetkililer, bu sahneleri tersine çevirmeli. Yoksa bu yaklaşımlar Allah korusun saha dışına da taşabilir.
Bu arada Deniz Naki, kendisine saldıran Mersinli taraftardan şikayetçi olmadığını da açıkladı.
Sevgiyle kalın.