Cumhurbaşkanı, AK Parti Kurucusu ve Onursal Başkanı Recep Tayyip Erdoğan:

‘Dün söyledim, Rabbimden af diliyorum, milletimden özür diliyorum dedim. Çünkü burada hata yapmışız. Olaya biz tabii samimiyetle baktık. Hesap soramazsak milletimize hesap veremeyiz.’

AK Parti’nin köklü isimlerinden Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin:

Gülen Cemaati'nin yaptığı Türkçe Olimpiyatları üzerine eleştirilerde bulunarak, ‘Türkçe Olimpiyatları tamamen bir oyundu, dershaneler bir tiyatroydu. Biz de yıllardır saf saf inandık, izledik, bu tiyatroyu alkışladık’ dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker:

‘Fethullahçı Terör Örgütü Türkiye'nin barış sürecini hep sabote etti. Amacı, Türkiye'yi zora sokmak, Türkiye'nin kendi iç meselelerini barışçı yolla çözme iradesini bir şekilde inkıtaa uğratmaktır. Gerek Oslo, gerek Habur, gerek Uludere ve benzeri süreçlerde, şimdi geriye dönüp baktığımızda zaman zaman izah edilemeyen, anlaşılamayan noktalar olabiliyor.’

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek:

Darbe girişimi sonrası yeniden gündeme gelen Bülent Arınç'la yaşanan 'parsel parsel' polemiğiyle ilgili, ‘Pişmanım ama ben yaptığım işin hayır işi olduğuna inanıyorum. Karşıdakinin yanlışlığını bilmeden ona yardım etmek aldatılmış  olmaktır. Ama bu durum aslında onların kendilerini aldatmasıdır. Allah katında aldatamaz ki! Ben Allah rızası için yardım ediyorum. Onlar da Allah rızası için diyorlardı, ama şahısları için suiistimal etmişler. Hesabını Allah’a verecekler’ şeklinde cevap verdi.

Akademisyen yazar ve kumpas mağduru Erol Mütercimler:

 ‘FETÖ, devlet eliyle 1980’li yıllardan itibaren ordunun içine sokuldu. Cemaatin 1986’daki soruları çalıp yoğun bir biçimde adamlarını orduya soktukları biliniyor. AKP’nin eğer doğru düzgün soruşturulursa siyasi yapısının yüzde 60’ı FETÖ’cü çıkacaktır.’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı:

AK Parti, teşkilatlardaki ve belediyelerdeki FETÖ mensuplarının ayıklanması çalışmalarında dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin genelge yayımladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın imzasıyla teşkilatlara gönderilen genelgede şöyle denildi: ‘FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunanları ve menfur darbe girişimine destek verenleri teşkilatımız içinde fitne ve dedikoduya izin vermeden ivedilikle arındırma çalışması yapın.’

15 Temmuz FETÖ/PDY’nin askeri darbe girişiminin ardından, başta siyasiler olmak üzere birçok kesimden darbe girişimi öncesinde FETÖ/PDY’ye destek sundukları yönünde türlü türlü itiraflar geldi-gelmeye de devam ediyor.

Halk; 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan durum karşısında, bu örgütün devletten ve ülkeyi yönetenlerden destek almadan bu kadar büyüyüp serpileceğine ihtimal dahilinde görmüyor. Görmediği içindir ki, yukarıdaki itiraflar art arda geliyor, toplumun gazına alma adına bundan sonra da geleceğe benziyor.

Asıl mesele, darbe girişiminin izleri tamamen silindikten ve darbe girişimi sorgulanmaya başlandıktan sonra halkın bu itiraflara nasıl bakacağı ve ne tepki vereceğidir.

Bana kalırsa itirafların şimdiden peş peşe gelmesinin altında yatan asıl neden ise, böylesine kenetlenmişlik ve böylesine birlik-beraberlik atmosferi yakalanmışken, biran önce omuzlardaki ‘ortaklık’ yükünden kurtulmak istenmesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.  Çünkü bu itiraflar geciktikçe halk, FETÖ/PDY itiraflarını affetmeyebilir.

YİNE KIZACAKLAR...

Diğer meydanları bilemem ama Diyarbakır Demokrasi Meydanı içinde gördüğümü söyleyeyim;

1-Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar'ın ayağı kaydırılmak isteniyor,kim derseniz en çok yanında bulunup yüzüne gülenler...

2-Birileri başta il başkanlığı olmak üzere belediye ve vekillik için parlatılıyor, şimdiden altyapısı hazırlanıyor...

3-Başka birileri çıtayı düşük tutmuş, dertleri sadece yedek bile olsa yönetime girmek ve o etikete sahip olmak istiyor...

4-Birçok bürokrat da tayin, terfi alabilmek için görüntü vermek ve yöneticilere yakın olma derdinde, yarını bekliyor...

5-Bağışlasınlar beni ama bir kısmı gelecek yardımların, iş-kur alımlarının, alınacak ihale ve rantların hesabını yapıyor...

6-Bir kısmı gırgır şamata ve başka şeylerin peşinde...

7-Çok az kısmı samimi bir şekilde vatan, bayrak, ezan gibi kutsallara halel gelmesin diye varlığıyla duasıyla vicdanının emrettiğini yapıp olması gerekeni yapıyor...

Sen ne yapıyorsun diye soracak birileri elbette;

Bir yandan gerçek vatan evlatlarının, bir yandan da kuzu postuna bürünmüş kurtların aynı alanda nasıl birarada olduğunu hayretler içinde izlemekteyim...

Doğru söyleyeni dokuz değil, ondokuz köyden kovarlarmış...

Ne yapalım;

Biz daima gerçekleri ve gördüğümüz yanlışları söyleyerek "köysüz" yaşamaya karar vermişiz bir kere...

Çok da dert değil...

Vatana,

Millete,

Kutsallara zeval gelmesin de...

Not; bunun dışında gördükleriniz varsa lütfen paylaşın biz de gerçekleri görelim ve öğrenelim, yanılıyor da olabilirim...

Allah kötüye, fırsatçıya, samimi olmayan art niyetlilere fırsat vermesin inşallah...

Bende demokrasi nöbetleri hakkında birkaç satır yazmak istiyordum, fakat sevgili dostum Eczacı CEVDET KARA’nın, sosyal medyadaki paylaşımı işi o kadar güzel özetlemiş ki, bana da sadece altına imza atmak düşüyor.

Sevgiyle kalın.