Kur’an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
Bu gecede yapılan ibadet, Bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
Önümüzde ki gelecek bir sene içinde cereyan edecek her türlü hadiseyle ilgili kaza ve takdir ilgili meleklere bu gece bildirilir.
Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
Melekler yeryüzüne inerken uğradıkları her mümine selam verirler.

Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar her yer esenlik içindedir.

Bu yüzden Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin feyzinden, rahmet ve bereketinden gafil olmamalıdır. 

Ha Mim.  O apaçık Kitap’a Andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız.  O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. (Her melek, görevini alır ve gideceği yere gönderilir.) Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, her şeyi işitir ve bilir.(Duhan44/1-6)
    Allah Teala şöyle buyurur: 
    “Ramazan öyle bir aydır ki, insanlara doğruyu gösteren, o doğrunun açıklamaları olan ve doğruyu yanlıştan ayıran Kur'ân o ayda indirilmiştir…” (Bakara, 2/185)
 Kadir gecesinin Ramazan ayı içerisinde olduğu kesindir. Ancak Ramazanın hangi gecesinin Kadir Gecesi olduğu belli değildir.   

Peygamberimiz (sav) in tavsiyesine göre Kadir Gecesi, Ramazan ayının son on gününün tek gecelerindedir. Buna göre kadir gecesi Ramazanın yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi ve yirmi dokuzuncu gecelerinden herhangi birisi olabilir. Bu nedenle Ramazan ayının bu gecelerinde, İbadet, dua, tövbe ve istiğfar konusunda, daha da gayret edilmelidir.
   "Her kim sevabına inanarak, onu kazanmak ümidiyle Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları affedilir." (Buhari)

Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiştir, ancak;
Hz.Aişe (r.a):

"Resûlullah (s.a.v) vefat edinceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikâfa girer ve: "Kadir gecesini Ramazan'ın son on günün de arayın.” Derdi. 

Resululllah (s.a.v) efendimiz Kadir Gecesinin Ramazanın son on gününde aramamızı söylerken bu gecenin alametlerini de şöyle sıralamıştır.

  “Kadir Gecesi açık olur, sıcak ve soğuk değildir. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgâr yoktur. O gecenin sabahının alameti güneşin şuasız (zayıf) doğmasıdır.” (Taberani)

Melekler tan yeri ağarıncaya kadar yeryüzünde kalırlar. Semaya ilk çıkan Cebrail (a.s) olur ve o güneşin ufukta belirdiği zamanda çıkar, iki kanadını gerer. Onun yeşil iki kanadı vardır. O saatten başka bunları açmaz. Böylece güneşin ışınları görünmez olur. Sonra bir meleği çağırır ve yukarı çıkarır. Meleklerin nuru ve Cebrail’in (as) iki kanadının nuru birleşir. O gün güneş sürekli kararsız haldedir. (İbn-i Kesir)

 “Kadir Gece’sinin emaresi onun parlak ve saf bir gece olmasıdır. 
O gecede ay dolunay şeklindedir, durgundur.
Hava ne sıcak, ne soğuktur.
Sabaha karşı hiçbir yıldız kayması olmaz. 
Ertesi sabah güneşin dosdoğru çıkması ve dolunay halindeki ay şuaları gibi olur.” (Ahmed)

Hz.Aişe (r.a) şöyle anlatır:

"Resulullah (s.a.v) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise daha farklı çaba göstererek Ramazanın son on gününde, gece ibadetini daha çok artırır ve ailesini de gecenin ihyası için uyandırırdı…"

Bir başka rivayette ise; Hz. Aişe validemiz Peygamberimiz (sav)'e

"Ey Allah’ın elçisi! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu anlarsam o gece nasıl dua edeyim?" diye sorunca, Peygamberimiz (sav), bu geceye mahsus çok meşhur olan "şu duayı oku" diye tavsiye etmiştir. 
اَللّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
"Allahım! Sen affedicisin, cömertsin. Affetmeyi seversin. Beni de affet."  (amin) (Tirmizi)

  Selam ve dua ile…